- Türkiye'deki sağlık harcamaları 45 milyar Tl'ye ulaşacak

Adsense kodları


Türkiye'deki sağlık harcamaları 45 milyar Tl'ye ulaşacak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 13 February 2012, 04:15 pm GMT +0200
Türkiye'deki sağlık harcamaları 45 milyar Tl'ye ulaşacak

2002 yılında Türkiye'de muayene ortalaması 2 ile 7 arasında değişirken, bu rakamın 2011 yılında 7.9'a ulaştığına dikkat çeken Atik, "Ne oldu da Türkiye insanı daha çok hastalanır oldu. Bu durumun sorgulanması gerek. Bunu sorguladığınızdaysa özel sağlık hizmet sunucularının elde ettiği başarıyı da görürsünüz. Ulaşılabilir hizmetler, Türkiye'de sağlığa ulaşımı kolaylaştırdı. Ancak biz yeni hastalar oluşturmadık, siyaset bunu istedi" dedi.


2002 yılında ülke genelindeki sağlık harcamalarının 10 milyar TL olduğunu hatırlatan Atik, bu rakamın 2012 yılında 45 milyar TL'ye ulaşacağının altını çizdi. Bunun yanında 2011 yılında özel sağlık kuruluşlarına 6.4 milyar TL'lik bir ödeme yapıldığını ifade eden Atik, "Yaptığımız hizmet yüzde 30 civarındayken, aldığımız ücret ise yüzde 15. Özel sağlık kuruluşları, sanki sağlık hizmetlerinin suçluları gibi ilan ediliyor. Bugün gelinen noktada adeta ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız" diye konuştu.
Herhangi bir özel sağlık kuruluşuna giden vatandaşın 20 TL muayene ücreti ödediğine işaret eden Atik, bunun 15 TL'si vatandaştan 'katkı payı' adı altında alınırken, asgari 5 TL'sinin de vergi olarak geri alındığını anlattı.

"KAMU HASTANELERİYLE AYNI ÜCRET UYGULAMASININ HİÇBİR İZAHI YOK"
Atik, "Vatandaştan alınacak fark ücretine sınırlama getiriliyor. Peki bundan devletin zararı ne? Alınacak olan 20 TL'lik muayene ücretiyle kan ve idrar tahlillerinin yanı sıra EKG, röntgen grafikleri, enjeksiyon ve pansuman gibi işlemlerin de yapılması isteniyor. Bunun imkansız olduğunu bilmemek mümkün mü? 20 TL ile ne röntgen, ne tahlil maliyetini ne de hekim ücretini karşılayamazsınız. Özel sektörün kirası, vergisi, çalışanlarının maaş ve SSK'ları, elektrik ve suyu, faturası gibi giderleri hiç dikkatealınmadan kamu hastaneleriyle aynı ücret uygulamasının hiçbir izahı yok" ifadesini kullandı.


En ekonomik ve en pratik hizmet veren ayakta tedavi merkezlerinin neden dikkate alınmadığını soran Atik, bu merkezlerde de muayene ücretinin 20 TL olduğunu, bunun yanında üniversite ve özel hastanelerde muayene ücretlerinin neden bunun 2-3 katı olduğunu sordu. Atık, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Uzman, hastasını üniversitede muayene ederken farklı bir şey mi yapıyor? Üstelik bazı merkezlerde çalışan uzmanlar daha tecrübeli olabiliyor. Karmaşık mevzuatlar içinde bunun uzman hekim muayenesi, pratisyen muayenesi olarak sınıflandırılması neden düşünülmüyor da 15-20 çeşit muayene ücreti uygulanıyor? Özel sağlık sektörüne neden bir maliyet hesabı yapılarak, enflasyon da dikkate alınarak fiyatlandırma yapılmıyor?"

"AVUÇ İÇİ UYGULAMASINA GEÇİLİP, 2 BİN TESİS DENETLENECEK"
Bugünkü mevcut fiyatlarla özel sağlık kuruluşlarının ayakta kalmasının mümkün olmadığı gibi uygulanan sistemin de sürdürülebilir bir sistem olmadığını ifade eden Halit Atik, ödemelerin 45 gün geciktirilmesi halindeyse özel sağlık sektörünün yüzde 50'inin batacağını, fiyatların mutlaka arttırılması gerektiğinin altını çizdi. Yapılan sözleşmelerin tek taraflı olduğunu ve bunun düzeltilmesi beklentisi içinde olduklarını dile getiren Atik, 2012 yılı sonuna kadar 'e-reçete' uygulanacağını, bunun yanında örnekleme yöntemiyle denetim yapılacağını ve 'avuç içi' uygulamasına geçilerek, yaklaşık 2 bin tesisin incelenip denetleneceğini vurguladı.


Risk odaklı denetimler gerçekleştirileceğini açıklayan Atik, hastane davranış değişikliklerini anında görebileceklerini, 1 Temmuz 2012 itibariyle de 'avuç içi damar izi'ni uygulayacaklarını vurguladı. Malzeme bilgisinde KDV payı girilmesi halinde yüzde 18 oranında geri dönüş sağlanacağını, SHS'nin de kendi hekim bilgisini girebileceğini belirten Atik, bir hekimin maksimum 60 hasta bakabileceğini ve günde en fazla 10 saat çalışacağını sözlerine ekledi.