sumeyye
Wed 11 July 2012, 01:43 pm GMT +0200
Türk İş Kanunu İle Karşılaştırma:
İş Kanunu 14. maddede kıdem tazminatı şöyle belirlenir :
«......İş akdinin feshedilmesi veya kadının evlendiği
tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için, aynı oran üzerinden ödeme yapılır.»
Aynı maddenin değişik 11. fıkrası son paragrafta şu hüküm yer alır: «Bu maddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmesi ile işçi lehine değiştirilebilir.»
Değişik 13. fıkrada, tazminat miktarının, en yüksek devlet memuruna, T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek ençok emeklilik ikramiyesini geçemeyeceği belirtilir.
İş kanunu 14. madde son fıkrada, işverenin sorumluluğu altında, sadece yaşlılık, emeklilik, malûllük, ölüm
ve toptan ödeme hallerine mahsus olmak kaydiyle devlet veya kanunla kurulu kurumlarda veya % 50'den fazla hissesi devlete ait bir bankada veya bir kurumda işveren tarafından kıdem tazminatı ile ilgili bir fon tesis edileceği öngörülmüştür. Ayrıca, fon tesisi ile ilgili hususların kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.
Yaklaşık yarım asırlık bir geçmişi olan kıdem, tazminatı fon uygulamasıyle yeni bir döneme girmektedir. Bu konuda son günlerde yeni düzenleme yapılmış ve uygulama aşamasına gelinmiştir.
Kanaatimizce, yukarıda da belirttiğimiz gibi, kıdem tazminatı fonunun tamamen Sosyal Sigortalara devredilmesi, işverenle bir bağlantısının kalmaması gerekir. Bu takdirde, İslâm hukukuna göre emekli maaşının hükmü ne ise, kıdem tazminatının hükmü de o olur. [457]