- Tümünün Devlete Ait Olması

Adsense kodları


Tümünün Devlete Ait Olması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 22 August 2012, 01:07 pm GMT +0200
4- Tümünün Devlete Ait Olması:

Malikî Mezhebi içinde meşhur bir başka görüşe göre, yerin derinliklerinden istihsal edilen madenlerin bütünü devlete ait olur. Müslümanların çıkarı, bu malların fertlerin değil, kamunun mül­kiyetinde olmasını gerektirir. Kötü niyetli insanlar bu gibi malları istihsal ederlerse, toplumda bir takım huzursuzluklar doğabilir. Bu yüzden, toplumu temsilen devlete teslim edilmeleri, en isabetli çö­züm yoludur.                                                                     

Sıddıki, istihsali, ağır işçilik ve masrafı gerektiren madenle­rin devletin mülkünde olacağını ve ferde orada çalışma izni verilirse, zekâtına ilaveten % 20 maden vergisine tâbi olacağı görüşünü savunur. [921]

 
73. Ödeme [922]

 

a) Cumhur'a göre, madenler için havelân-ı havl şartı aran­maz, bu sebeple zekâtı hemen ödenir:

1) Hukukçuların çoğuna göre, maden zekâtı, maden çıktı­ğında ve temizlenmesinden sonra ödenir:

a) Şafiî Mezhebine göre, ödeme temizlikten sonra farz olur ve bundan önce ödeme sahih olmaz. [923]

b) Hanbelî Mezhebine göre, zekâtın farz olma vakti, ele geçme anıdır. Madenin zekâtı, temizlenmezden önce  veri­lirse, zekâtı  alan kimsenin  maden  elinde olduğu  takdirde onu, elinde yoksa değerini tazmin ederek geri vermesi gere­kir, ancak alan kimse temizler ve temizlenen de zekâta ye­terli olursa ödeme geçerli olur, fakat fazlalık alan tarafından iade, eksiklik veren tarafından ikmal edilir. [924]

2) Malik'e göre, madenlerin zekâtı, temizlenmesi beklen­meden hemen ödenir; bazı malikîlere göre, ödeme temizlendik­ten sonra yapılır. [925]

b) İshak b. Raheveyh ve İbnu'l-Munzir'e göre, maden zekâtı için de takvim yılı şartı arandığından, zekât buna göre ödenir.

 
74. Tahsis [926]

 

Hukukçular,  madenler için alınan verginin harcanmasında, zekât veya ganimet olarak değerlendirilmesine göre ihtilaflıdırlar:


1- Ganimet Oluşu:


 

Hanefî Mezhebine, Malik ve Ahmed b. Hanbel'e göre, maden geliri -zekâttan farklı olarak- ganimet gibi kabul edilir ve harcanır.

Bu görüş, maden bulunan damarların, silah gücüyle İslâm egemenliğine girmeden önce gayrimüslimlerin mülkiyetinde olan hazineler gibi telakki edilmesi düşüncesine dayanır ve bu yoldan ganimetler gibi beşte bir vergiye tâbi tutulur.

Hanefî Mezhebine göre, maden ve define vergisinin mükel­lefçe devlete ödenmeyip fakir anne baba ile çocuklara sarfedilmesi caizdir. Hatta kalan % 80'lik kısım 200 dirhemi bulmadığı tak­dirde, bizzat muhtaç mükellefçe kendisine bile harcanabilir. Bu ko­nuda Hz. Ali'nin “% 20'si bulana bırakılır” görüşü, “mükellef muhtaçsa” şeklinde yorumlanır. Ancak, son devir hanefî hukukçusu İbn Abidin, bu görüşe katılmaz; ona göre, defineyi bulan muhtaç ol­duğu takdirde,-kalan kısma bakılmaksızın- tamamını kendine harcayabilir. [927]

 
2- Zekât Oluşu:

 

UM ve Mahmud Alımed'e göre, maden geliri, zekât olarak harcanır.

eş-Şafiî'den her iki görüş de nakledilir. Bu durumda, Maliki Mezhebinin ve eş-Şafiî'nin birinci görüşüne göre % 20 öderse gani­met, % 2.5 öderse zekât; ikinci görüşüne göre, mutlak olarak zekât gibi harcanır.

Öyleyse, bu vergiyi zekât olarak görmeyip % 20 zekâta tâbi tu­tanlara göre, zimmî, maden istihsal edince, geliri bu oranda ver­giye tâbidir, aynı zamanda -bir ibadet olmadığından- niyete de ihti­yaç yoktur.




[921] Sıddıki, age, s. 131.

[922] Cezîrî, Fame, c. I, s. 615; İbn Kudame, age, c. III, s. 27; Kardavî, FZ, c. i, s. 449-450; Maverdî, age, s. 120; Merdavî, age, c. III, s. 121.

[923] Şerbînî, age, c. I, s. 395.

[924] Makdisi, age, c. II,-.ş. 584; Merdavi, age, c. III, s 121.

[925] Hıraşî, age, c. II, s. 208-209.

[926] Cezîrî, Fame, c. I, s. 612, 615; Ahmed, İslâm İktisadı, s. 138; Kardavî, FZ, c. 1, s. 451; Kâsânî, BS, c II, s. 67, 68; Sıddıki, age: s. 130. Fey'in harcama yerleri için bkz. Yeniçeri, İslâm'da Devlet Bütçesi, s. 234-249.

[927] İbn Abidin, age, c. II, s. 48.