- Toplumun kültürüyle örtüşmez

Adsense kodları


Toplumun kültürüyle örtüşmez

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Sat 19 May 2012, 03:00 pm GMT +0200
Toplumun kültürüyle örtüşmez

Dizilerde izlediğimiz hayat hikâyeleri gerçek hayatla örtüşmüyor. Genellikle dizi kahramanı zengin bir kadındır ve bu kadın çocuğuyla ilgilenmek yerine sabahın erken bir saatinde evinden çıkar. Bütün enerjisini işine vermekte ve eşiyle sürekli muhalefet etmektedir.

Baba ise çocuklarıyla konuşmaktan ziyade kendi dünyasına çekilir. Buradaki olaylar tamamen toplumun kültürüne ve geleneğine yabancıdır. İhtiraslar, kavgalar cinselliği çağrıştıran olaylar, entrikalar, aldatmalar ve ahlaki yozlaşmanın her türlüsü dizilerde sahnelenir. Yaşanan olaylar gerçek hayatı yansıtmasa da, insanlara nasıl giyinmeleri, nasıl beslenmeleri ve nasıl davranmaları konusunda yönlendirme yapılır.

Bazı diziler ise, reyting uğruna dramatik olaylar ele alınır. Konular gerçek hayatın içinden alınsa, abartılı şekilde işleniyor. Burada, şiddet, taciz ve ihanet görüntülerini izleyen çocuk yaşadığı dünyaya olan inancını kaybeder. Animasyon ya da çizgi filmlerin bir kısmında ise, anne babayı kaybeden ve yetim kalan çocukları görürsünüz. Gün boyu bu dramatik hikâyeleri izleyen çocuklar gün içinde yaşadıkları olaylardan daha çabuk etkilenirler.

Çocuk yaşamın en kritik döneminden geçmektedir. Zihinsel ve bedensel olgunlaşmanın devam ettiği bir sürecin içindedir. Erken çocukluk yıllarında sağlıklı büyüme ve psiko-sosyal gelişim geniş ölçüde çocuğun yaşadıklarından etkilenir. Filmlerden fazlasıyla etkilenen çocuklar ise, hayatı sürekli dramatik sahnelerin sergilendiği akış olarak görür.
İletişim kopukluğuna neden oluyor

Evde sürekli televizyon izleyen ailelerde iletişim kopukluğu vardır.

Ekranda öfkeli vurup kıran ve kontrollü hareket edemeyen kahramanlar vardır. Bu görüntülerden etkilenen çocuk, bu kimselerin hayatını modelleyebilir.

Ekranlardan gelen olumsuz sahneler çocuğa hüzün ve korku olarak geri döner. Bu çocuklar yalnız kalmaktan korkarlar ve toplum içinde birey olamamanın sıkıntısını yaşarlar.

Çocuklara dizileri izlemek ve vakti televizyon başında geçirmek daha kolay gelir. Bu nedenle kitap okumayı sevmezler. Televizyon kapandığında ise kendilerini yalnız hissederler.

Çocuk dizi kahramanlarını kendi hayatıyla özdeşleştirerek benzer davranışlar sergilemeye başlar.

Ekranlarda izlediğimiz, gayri meşru kız erkek ilişkileri özellikle ergenler üzerinde zararlı etkilere neden olabilir. Ekranlardan etkilenen genç, haram helal sınırlarını ihlal ederek ve bu ilişkileri meşrulaştırmaya çalışır.
Cömert kişi Allah'a yakındır

Hazreti Peygamber bir hadisi şerifinde şöyle buyurur: Sahavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, Cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, Cennetten uzaktır, Cehenneme yakındır..." Yüce Allah kitabında, infak eden kişileri övmektedir. "Kendilerine verdiklerimizden başkalarına yardım için infak ederler. Sevdiğiniz mallardan (Allah uğrunda) harcamadıkça hayra sevaba nail olamazsınız. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir"
Cömertliğin dereceleri

1- Vermek ile malın eksilmeyeceğini bilen ve verilebilecek şeyleri kolayca vermektir ki, vermenin bu mertebesine "Seha" denir.

2- Malın çoğunu verip kendisine az bir şey bırakmak ya da verdiği kadar da kendisine bırakmaktır ki, buna "Cüd" denir.

3- Kendisinin ihtiyacı varken, muhtaç olduğu için herhangi bir şeyi başkasına vermektir ki, buna da " isar" denir. (Yüksek İslam Ahlakı, Mustafa Bilgin, s, 530)

MİLLİGAZETE