sumeyye
Mon 8 February 2010, 11:14 am GMT +0200
Toplanan Ganimetler Hakkında Mücahidler Arasında Çıkan Anlaşmazlığın Giderilişi
Peygamberimiz Aleyhisselam; mücahidlerin karargâhta topladıkları malların biraraya getirilmesini emretti.
Mücahidler, bunun üzerinde anlaşmazlığa düştüler.
O malları toplayanlar
"Onlar bizimdir!" dediler.
Düşmanla savaşanlar, onları kovalayanlar:
"Vallahi, biz olmasaydık, siz o ganimetleri elde edemezdiniz! Kureyş müşriklerini oyalayıp sizin onu toplamanıza imkân veren biziz!" dediler.
Müşriklerin arkadan gelmesinden korkarak Resûlullah Aleyhisselamı koruyanlar da:
"Vallahi, siz bizden daha fazla hak sahibi değilsiniz! Allah onları bize yendirdiği zaman, biz de düş man öldürmesini ve o malları koruyan kimse bulunmadığı zaman onu almasını biliyorduk. Fakat, biz düş manın Resûlullah Aleyhisselama saldımnasından korktuk da, onun önünde durduk. O halde, siz o mal lara bizden daha müstahak değilsiniz!" dediler.[396]
Ubâde b. Sâmit der ki:
"Bedir ashabı olarak ganimet üzerinde anlaşmazlığa düştüğümüz ve onda ahlâkımızın kötüleştiği sırada, Enfâl sûresi hakkımızda nazil oldu.
Böylece, Allah o ganimetleri ellerimizden çıkarttı ve onu Resûlünün eline verdi.
Resûlullah Aleyhisselam da, onu Müslümanlar arasında eşit olarak bölüştürdü."[397]
Savaşta büyük yararlılık ve kahramanlık gösterenler, kendilerine, zayıf Müslümanlardan farklı bir hisse verileceğini sanıyorlardı.
Peygamberimiz Aleyhisselam ganimetlerin eşit olarak bölüştürülmesini emir buyurunca, Sa´d b. Ebi Vakkas:
"Yâ Rasûlallah! Zayıfların koruyucuları olan süvarilere de, zayıflar gibi mi hisse vereceksin?!" demişti.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Anan ağlasın[398] Sa´d´ın anasının oğlu![399] Sizler, yardıma ve rızka, zayıflarınız yüzünden nail olmuyor musunuz?!" buyurdu.[400]
Müslümanların bu hususta Allahtan korkmaları. Allah´a ve Resûlüne itaatleri, aralarını düzeltti.[401]
[396] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 295, Taberî, Târîh, c. 2, s. 285, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 130, İbn Seyyid, Uyünu´l-eser, c. 1, s. 264, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 301, 302.
[397] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 296, Taberî, Târih, c. 2, s. 286, Zehebî, Megâzî, s. 42, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 302.
[398] Vâkidi, Megâzî, c.1, s. 99, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 173.
[399] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1,s.173.
[400] Vâkıdı, Megâzî, c. 1, s. 99, Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 173, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 225.
[401] Taberî, Târîh, c. 2, s. 286.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/367-368.