sidretül münteha
Thu 20 January 2011, 04:50 pm GMT +0200
4 . Ticaret Malları
Fıkıh âlimleri, ticaret niyeti ile alınmayan eşyaya zekât düşmediğinde müttefiktirler. Fakat alındıktan sonra eğer kârla satılması mümkün olursa, satılacağına niyet edilen eşyaya zekât düşüp düşmediğinde ihtilâf etmişlerdir. Cumhur, ona da zekât düştüğü görüşündedir.
Zahirîler ise «Düşmez» demişlerdir.
Bu ihtilâfın sebebi, kıyas ile zekât vacib olup olmadığında ve Se-mura b. Cündüb'ün «Rasâlullah (s.a.s) satışa çıkardığımız eşyanın zekâtını vermemizi emrederdi» [38] hadisi ile Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in, buğdayını satışa çıkaran adama buyurduğu rivayet olunan
«Buğdayın zekâtını ver» [39] hadisinin sıhhatinde ihtilâf etmeleridir.
Cumhur, «Ticaret için eşya satın almaktan maksat kâr sağlamak olduğuna göre, bu eşya da, birer kâr kaynağı olduğunda ittifak edilen ekin, hayvan, altın ve gümüş gibidir» şeklinde kıyas yapmıştır.
Tahâvî, «Hz. Ömer ile Ibn Ömer'in, ticaret için olmayan eşyaya da zekât düştüğünü söyledikleri ve ashabtan hiç kimsenin onlara itiraz etmediği sabittir» demiştir. Kimisi de «Bu gibi şeyler ashabın icmaı demektir» demiştir. Fakat -yukanda da söylediğimiz gibi- bu zayıf bir görüştür. [40]
[38] Ebû Dâvûd, Zekât. 3, no: 1562.
[39] Hâkim, 1/388.
[40] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/100.