sidretül münteha
Sat 22 January 2011, 05:23 pm GMT +0200
12. Teyemmüm Yapılabilecek Maddeler
Bu bab, teyemmümün ne ile yapıldığı hakkındadır. Yalnız bir mes'elesi vardır. O da, fıkıh âlimlerinin toprakla teyemmüm etmenin caiz olduğunda ittifak, taş gibi yerin diğer madenleri ile teyemmüm etmenin caiz olmasında ise ihtilâf etmeleridir. '
îmam Şafii, halis topraktan başka herhangi bir madde ile teyemmüm etmek caiz değildir demiştir.
îmam Mâlik ile tabileri îmam Mâlik'in meşhur olan kavlinde: "Çakıl-kum ve toprak gibi yerin cinsinden olan diğer maddelerle de caizdir", demişlerdir. îmam Ebû Hanife daha da ileri giderek "Hamam pudrası, zırnık, ces (kireç), çamur ve mermer gibi yerden çıkan her madde ile teyemmüm etmek caizdir", demiştir.
Cumhur, teyemmüm edilecek toprağın yer üzerinde olmasını şart koşmuş ise de, îmam Ahmed, elbise ve keçe gibi şeylerde bulunan tozlarla da teyemmüm etmeyi caiz görmüştür. Bu ihtilâfın sebebi iki şeydir:
Biri, (toprak diye tercüme ettiğimiz âyetteki) SA'ÎD kelimesinin halis toprağa denildiği gibi, yerden çıkan her madene de denilmesidir. Hatta îmam Mâlik ile tabileri, YÜKSELİŞ mânâsım taşıyan SU'UD kökünden geldiği için SA'İD kelimesinden, ot, kar ve benzeri yerin üstünde yükselen şey ile teyemmüm etmenin caiz olma hükmünü çıkarmışlardır. Bu zayıf bir görüştür.
İhtilâfın diğer sebebi de, bir hadisin bazı rivayetlerinde mutlak yeryüzü ile bazılarında da yeryüzünün toprağı ile teyemmüm edilebileceğinin bildirilmiş olmasıdır.
Çünkü hadisin metni bir rivayete göre «Yeryüzü benim için namazgah vepaklayıcı kılınmıştır» [26] şeklindedir. Diğer bir rivayette ise,
«Yeryüzü benim için namazgah ve yeryüzünün toprağı da benim için paklayıcı kılınmıştır» [27] şeklindedir.
Fıkıh'ta söz sahibi olanlar da, mutlak mı mukayyede yoksa mukayyed mi mutlak'a hamledilir diye ihtilâf etmişlerdir. Aralarında meşhur olan görüş, mukayyed'in mutlak'a hamledilmesidir. Halbuki bu görüşler tartışmaya açıktır.
Ebû Muhammed b. Hazm'in görüşü ise, mutlak'ın mukayyed'e hamledilmesidir. Çünkü mutlakta mukayyed'e nazaran fazla bir bilgi vardır. Mut-lakın mukayyed'e hamledilmesi iinrüşünde olup SAİD kelimesini toprağa hamledenler, halis topraktan baska bir madde ile teyemmüm etmeyi caiz görmemişlerdir.
Mukayyed'i mutlak'a hamledip SAİD kelimesini yerin cinsinden olan maddeler mânâsında görenler kum ve çakıl gibi şeylerle de teyemmüm etmeyi caiz görmüşlerdir. Yerden çıkan her madde ile teyemmüm etmenin cevazı zayıf bir görüştür. Çünkü bunlar SAÎD kelimesinin şümulüne girmemektedirler. Zira bu kelimenin şümulüne giren şeyler en çok, yer kelimesi şümulüne giren şeylerdir; hamam pudrası, zırnık, kar ve ot gibi şeyler bunun kapsamına girmez. YER kelimesinin şümulüne girmeyen maddeler SAÎD kelimesinin de şümulü dışındadırlar. Doğruyu bulmaya muvaffak kılan Cenâb-ı Allah'tır, Âyette geçen TAYYİB (güzel ve temiz) kelimesindeki müştereklik de bu ihtilâfın sebeplerinden birisidir. [28]
[26] Buhârî, Teyemmüm, 7/1, no: 335; Müslim, Mesâcid, 50, no: 521.
[27] Müslim, Mesâcid, 5, no: 522; Tayâlisî, 56, no: 418; Bcyhâkî, 1/213.
[28] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/179.