sidretül münteha
Wed 11 May 2011, 04:01 pm GMT +0200
D- Tefsirî Tercüme:
Kur'ân'ın Arapça dışında bir dille tefsir edilmesidir. Tercüme konusunda fazla aşırı giden Trabluslu Şeyh Osman es-Safi gibi bazılarının dışında[579] alimlerin çoğu bunu kabul etmişlerdir.[580] İslamiyet için bir dizi faydalarının olduğunu kaydederler.[581]
Eski alimlerden İbnu Kuteybe ve Şatibî de Kur'ân tercümesini reddetmişler. Ancak Şatibi'nin kelamından hem kendisinin hem İbnu Kuteybe'nin harfî tercümeyi men'; tefsiri tercümeyi ise kabul ettikleri anlaşılmaktadır.[582]
Çağdaş alimlerden Muhammed Bahit el-Mısrî ve ez-Zerkanî, tefsiri tercüme ile manevi tercümeyi kabul ederler. Zerkanî harfî tercümeyi uzun uzadıya anlattığı gerekçelerle reddeder.[583]
[581] es-Safi'nin bu konudaki görüşü için bkz. es-Safi, et-Kur'an'ıl-Kerim Bidiyyetu Tercemetihi, Beyrut 1994, s. 119-132.
[582] Bkz. İbrahim eş-Şatibi el-Muvafakat fi Usuli’l-Ahkam, Bas. yay., II. 44-46.
[583] ez-Zerkanî, II40-49. Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asırda Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yayınları: 234.