- Tebliğ Ve Misyon Sorunu

Adsense kodları


Tebliğ Ve Misyon Sorunu

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ayten
Sat 6 November 2010, 12:36 am GMT +0200
8- Tebliğ Ve Misyon Sorunu


Genelde her dinde az veya çok tebliğ (misyon) eğilimi vardır. Dinler kendilerini, mensuplarını koruyabilmek için tebliğe önem verirler. Tebliğ iç ve dış tebliğ (iç veya dış misyon) olarak ikiye ayrılır. İç Tebliğ, dine mensup kimselerin kendi dinleri hakkındaki bilgilerini artırmak, dışarıdan gelen yanıltıcı akımlara karşı korumaya yönelmektir. Dış tebliğ ise, mevcut cemaatın dışındaki insanlara dini anlatmak, tanıtmak suretiyle, diğer dinlere mensup kişileri kendi inanç sistemi hakkında bilgilendirmek, hatta onların sevgisini kazanarak, cemaat üyelerinin sayısını artırmak, en azından muhalefet ve düşmanlık duygularını ortadan kaldırmaktır. Dinler bu hizmetleri, vazgeçilmez birer zaruret olarak görürler. Bundan vazgeçmezler. Vaz geçmelerini beklemek de doğru değildir. Aksi halde kendilerini inkâr etmiş olurlar. Yolların kesiştiği bu noktada dinlerarası diyalogdaki tavır ne olmalıdır, sorusu gündeme gelmektedir!

Genelde Dış Misyonu bırakma konusunda karşılıklı bazı güvenceler verilse dahi, bu takiyyeden ileri gitmez. Nitekim Batılı Misyonerlerin Müslümanlara verdikleri konferanslarda resmi inançlarını olduğu gibi, inandıkları gibi anlatmak yerine, Müslümanların hoşuna gidecek şekilde değiştirerek veya farklılıkları gözardı ederek anlattıklarına, resmi inançlarını gizlediklerine sıkça rastlanmaktadır.

Halbuki din salikleri inançlarını olduğu gibi, saklamadan başkalarına anlatmalı. Aldatma, baskı yapma, gizleme vs. gibi yollara baş vurulmamalıdır.

Müminler ortak değerlerini bildikleri gibi, farklılıkları da bilmelidirler. Çünkü hiçbir dinde Allah'ın sevgisini kazanmak düşüncesiyle de olsa, onun adına hakikati gizlemek veya yalan söylemek doğru değildir. Dindar kişiler inançlarını samimiyet ve doğruluk esasları ışığında muhataplarına anlatmalı, Tanrı adına olsa dahi, hile ve yalana baş vurulmamalıdır. Kur'an bu konudaki metotlarını şöyle açıklıyor:

“Davet et ve emrolunduğun gibi doğru ol..” [585]

“(Ey Muhammed), sen hikmetle, güzel öğütle Rabb 'inin yoluna çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele eder”[586]

“İçlerinden zulmedenleri hariç, Kitab Ehliyle ancak en güzel tarzda mücadele edin ve deyin ki: Bize indirilene de, size indirilene de inandık. Tanrımız ve Tanrınız birdir ve biz O'na teslim olanlarız” [587] ikna olmazlarsa kızmadan, öfkelenmeden, her hangi bir baskı yapmadan “Sizin dininiz size, benim dinim banadır” (Kâfirun, 109/6) diyerek İnsani dostluk ilişkilerini sürdürmelidir. Dinlerin gayesi, yollar ve vasıtalar farklı da olsa Tanrı'ya ulaşma gayretidir. Neticede onu değerlendirecek olan yine Tanrıdır. İnsanlar Tanrı adına da olsa yalana ve aldatmaya baş vurmamalıdır!