- Taziye bildirme

Adsense kodları


Taziye bildirme

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Wed 9 March 2011, 03:27 pm GMT +0200
Taziye bildirme


›-109-� Onlara kendilerini teselli edeceğini, kederlerini önleyeceğini ve kadere rıza ve sabra iteceğini sandığı ifadelerle onlara taziyetlerini bildirir.
 

Bunu da Peygamber (s.a)'dan sabit olmuş ifadelerle -eğer onları biliyor ve hatırlıyor ise- yapar. Aksi takdirde kolayına gelen ve maksadı gerçekleştirir, şeriate de muhalif olmayan güzel sözlerle taziyetlerini bildirir. Bu hususta varid olmuş bazı hadisler vardır:

 

Birinci hadis Üsame b. Zeyd'den dedi ki: "Peygamber (s.a) kızlarından birisi Rasûlullah (s.a)'a bir küçük çocuğunun, oğlunun ya da kızının (bir rivayette Zeynep kızı Umeyme'nin) (2) ölmek üzere olduğuna dair haber gönderdi. Binaen aleyh bizim yanımıza gel (dedi). (Üsame) dedi ki: Peygamber ona selam söylemek ve şunları bildirmek üzere haber gönderdi: "Aldığı şey ALLAH'ındır. Verdiği de [ALLAH'ındır] herşey onun yanında belli bir ecele kadardır. Binaen aleyh sabretsin ve ecrini (ALLAH'tan) beklesin." Kızı ona [mutlaka kendisine gelmesi için] yemin vererek haber gönderdi. Bunun üzerine o da kalktı, biz de kalktık. Küçük çocuk Rasûlullah (s.a)'ın kucağına verildi. Nefesi [sanki bir su tulumunda imiş gibi] hırıldayıp duruyordu. Gelenler arasında Sad b. Ubade [Muaz b. Cebel], Ubeyy [b. Kâb] zannederim [Zeyd b. Sabit ve birtakım kimseler vardı.] Rasûlullah (s.a)'ın gözleri yaşla doldu. Sad ona: Bu ne oluyor ey ALLAH'ın Rasûlü [sen ağlamayı yasaklamadın mı?] (Peygamber) şöyle buyurdu: Bu [ancak] ALLAH'ın kullarından dilediği kimselerin kalblerine koyduğu bir rahmettir. ALLAH kulları arasından merhametlilere merhamet buyurur."[3]

 

Anlatım Ahmed'e aittir, ikinci rivayet de ona aittir. Birinci, yedinci ve sekizinci fazlalık hepsi Beyhaki'de bulunmaktadır. İkinci fazlalık Buhari, Müslim, Nesai ve Beyhaki'ye aittir. Üçüncü fazlalığı da onlar kaydetmişlerdir. Aynı şekilde dört ve beşinci fazlalık da - Müslim müstesna- hepsi tarafından zikredilmiştir. Altıncısı Buhari ve Nesai'ye aittir. Derim ki: Bu taziye ifadesi her ne kadar ölmek üzere olan birisi hakkında varid olmuş ise de nassın delaleti ile ölmüş bulunan kimse hakkında bu ifadelerle taziyette bulunmak öncelikle sözkonusudur. Bundan dolayı Nevevi, el-Ezkar'da ve başka yerde şöyle demektedir: "Bu hadisteki ifadeler taziye için kullanılacak ifadelerin en güzelidir."

 

İkinci hadis Bureyde b. el-Hasib'den rivayet edilmiştir. O dedi ki: "Rasûlullah (s.a) ensarı arar araştırır, onların hastalarının ziyaretine gider, onları soruştururdu. Bir gün ensardan bir kadının oğlunun öldüğü haberini aldı. Başka bir çocuğu da yoktu. Bundan dolayı onun için çok üzülmüş, çok kederlenmişti. Peygamber (s.a) ona gitti. [Beraberinde ashabı da vardı. Kadının (evinin) kapısına ulaşınca kadına: ALLAH'ın Peygamberi ona taziyede bulunmak üzere girmek istiyor denildi. Rasûlullah (s.a) girip şöyle dedi: Bana ulaştığına göre sen oğlun için çok üzülmüş, kederlenmişsin. Ona ALLAH'a karşı takvalı olmasını, sabırlı olmasını emretti. Kadın ey ALLAH'ın Rasûlü [nasıl üzülmeyeyim] ben artık doğum yapamayan rakub bir kadınım. Benim ondan başka bir çocuğum da yok dedi. Bu sefer Rasûlullah (s.a) şöyle buyurdu: Rakub çocuğu hayatta kalan demektir. Sonra şöyle buyurdu: Bir erkeğin yahut müslüman bir kadının üç evladı ölür de [onların mükafatını ümit ederse] mutlaka ALLAH onu, o çocukları vasıtasıyla

 

 

2 Derim ki: Burada sözü edilen Umeyme (Umame'de denilir) yaşadı ve Ali Fatıma'nın vefatından sonra onunla evlendi. ALLAH hepsinden razı olsun. cennete girdirir. Bunun üzerine Ömer [Peygamber (s.a)'ın sağında bulunuyordu]. Anam babam sana feda olsun ya iki kişi (olurlarsa) diye sordu. Peygamber: İki kişi dahi diye buyurdu."Hadisi Bezzar (857) rivayet etmiştir. Fazlalıklar da ona aittir. Hakim (I, 384)'de şöyle demektedir: "Hadisin senedi sahihtir." Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir. Derim ki hatta hadis Müslim'in şartına uygundur. Çünkü onun bütün ravileri Müslim'in Sahih'indeki ravilerdir. Fakat onlardan birisi hıfzı cihetiyle bir parça zayıftır. Fakat onun bu hadisi hasen mertebesinden aşağı değildir. Hadisi Heysemi Mecma (III, 8 )'de kaydetmiş ve: "Ravileri Sahih'in ravileridir" demiştir.

 

Üçüncü hadis Peygamber (s.a)'ın Um Seleme (r.a)'ın yanına kocası Ebu Seleme'nin vefatı akabinde girdiği vakit söylediği şu sözlerdir: "ALLAH'ım Ebu Seleme'ye mağfiret buyur. Onun derecesini hidayete erdirilmişler arasında yükselt. Geriyle bıraktıkları arasında ona hayırlı halefler ver. Ey alemlerin Rabbi bize de, ona da mağfiret buyur. Onun kabrini ona genişlet ve orayı ona nurlandır." Hadisi Müslim ve başkaları rivayet etmiş olup, tamamıyla 17. meselede geçmiş bulunmaktadır.

 

Dördüncü hadis Peygamber (s.a)'ın Abdullah b. Cafer'e babasını taziyet maksadı ile söylediği şu sözlerdir: "ALLAH'ım Cafer'in ailesi hakkında Cafer'e halef olacak kimseleri ver. Abdullah'a sağ elinin yapacağı alışverişlerde bereketler ihsan eyle. O bu sözlerini üç defa söylemişti." Hadisi Ahmed bir sonraki meselede tamamen gelecek bir hadis içerisinde ifade edilmiştir. Taziyeye dair daha başka hadisler de vardır. Zayıflıkları itibariyle onları sözkonusu etmedim. Ben bunları et-Talikatu'l-Ciyad'da açıklamış bulunuyorum. Onlardan birisi Peygamber (s.a)'ın Muaz b. Cebel'e bir oğlunun vefatı dolayısıyla yazdığı mektubudur.

Bu da Zehebi, Askalani ve başkalarının söylediği gibi mevzudur. eş-Şevkani bu hususta yanılmış ve Sıddiyk Hasen Han da bu konuda Şevkani'ye uyarak, her ikisi de Hakim'e uyarak hadisin hasen olduğunu söylemişlerdir. Buna aldanmamak gerekir. Şüphesiz herbir asil atın bir tökezlemesi hatta tökezlemeleri de olabilir.



[3] Hadisi Buhari (III, 120-122), Müslim (III, 39), Ebu Davud (II, 58), Nesai (I, 263), İbn Mace (481), Beyhaki (IV, 65-68-69), Ahmed (V, 204-206-207)'de rivayet etmişlerdir.