sidretül münteha
Sun 16 October 2011, 03:31 pm GMT +0200
2. Tavla Oynamak
6. Ebû Musa el-Eşari (r.a)'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: «Tavla oynayan kimse Allah'a ve Resulüne âsî olmuş olur.»[6]
Resûlullah (s.a.v.)'in hanımı Aişe (r.a.)'nın evinde oturmakta olan Ehl-i beytin yanında tavla olduğu haberi kendisine ulaşınca onlara: «Eğer onu (tavlayı) çıkarmazsanız, ben sizi evimden çıkaracağım» diye haber gönderdi ve onların bu hareketini hoş karşılamadı.
7. Nafi'den: Abdullah b. Ömer (r.a.) ailesinden birini tavla oynarken bulduğu zaman onu döver, tavlayı da kırardı.[7]
Yahya diyor ki: imam Malik: «Satrançta hayır yoktur.» dedi ve onu hoş karşılamadı. O, satranç ve diğer batıl şeyleri oynamayı hoş karşılamaz ve şu ayeti okurdu: «Artık Haktan ayrıldıktan sonra sapıklıktan başka ne kalır?»[8]
[6] Ebu Davud, Edeb, 40/56. Hakim der ki: Buharı ve Müslim'in şartları üzere sahihtir. Zehrebî de bunu kabul etmiştir.
[7] Dövmesi terbiye için, tavlayı kırması da onda hiçbir fayda olmadığından mani olmak içindi.
[8] Yunus 10/32