- Tanrı Tasavvurları

Adsense kodları


Tanrı Tasavvurları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ayten
Wed 27 October 2010, 11:07 pm GMT +0200
5. 3- Tanrı Tasavvurları


Genellikle, Buda'nın öğretisinin ateizm olduğu, hatta Budizm'in hiç bir tanrıyı tanımaması sebebiyle, din sayılamayacağı iddiaları vardır. Buna karşı olanlar da, Tanrı inancının bir din için mutlak zaruret olmadığını, dolayısıyla Budizm'in tanrısız bir din olduğunu, iddia ederler. Konunun açıklığa kavuşması için, önce tanrı kavramları üzerinde durmaya ihtiyaç vardır.

Bütün dinlerde insanın dışında üstün bir güç tasavvuru vardır. Bu bazen kâinatı yaratan ferdi Tanrı, bazen fert olmayan ise fert üstü telakki edilen ulûhiyet veya “Kâinat kanunu”, nihayet tanrılar gurubu veya tanrılardan pek açıkça ayırt edilmeyen melekler gurubudur. Bu görüşler açısından, yaratıcı bir Tanrı'mn varlığı konusunda Buda açıkça bir tavır almamıştır. Konuyu tartışmamıştır ve Budistler de, kâinatı kimin yarattığı konusunda ilgisiz görünürler ve konunun kendilerine bir fayda getireceğine de inanmazlar. Onlarca hidayet ve kurtuluş, dünya ve ızdıraplarından kurtulmaktır. Tenasüh çemberinden kurtulmaktır. Hatta kurtuluşu bulmuş, Nirvana'ya kavuşmuş olan ruhun, Brahman ilahiyatına göre, kâinatı yaratan Brahma'dan çok üstün olduğu görüşünü savunurlar. Budistlerce Brahma, gururla dolu ve kendi kendine, “Ben Brahma'yım Büyük Brahma'yım, Tanrıların sultanıyım, ben yaratılmadım, kâinatı ben yarattım, kâinatın efendisi benim, ben yaratabilirim, değiştirebilirim doğrultabilirim, ben her şeyin atasıyım” diyerek, gururlanır. Tathagata ise, böyle çocukça düşüncelerden, sözlerden uzak durur. Bu telakki ile Budistler, tanrıyı reddetmezler, ancak tanrıya karşı ilgi de göstermezler.

Mistik rivayetlerdekİ ulûhiyet sıfatları ile Nirvana mukayese edilirse, muhteva bakımından arada pek fazla bir fark olmadığı görülür. Budizm'de Nirvana'nın kozmik bir faaliyeti yoktur, dünya tanrının dünyası değildir. Dünya, bizim hırsımızdan ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, dünyevî her şeyi reddederler. Diğer yönden Budistler, Nirvana'nın ebedî, zevalsiz, hareketsiz, ihtiyarlığa ve ölüme duçar olmayan, doğurmayan, doğrulmayan, kadir ve bir sığınma mercii, selâmet yeri, en doğru ve en yüksek hakikat, güzel ve iyi, gizli ve anlaşılmaz olduğunu söylerler ve inanırlar. Bazen, Buda da Nirvana'nın şahislaşmış vücudu olarak telakki edilir ve dinî hislerin objesi olur.

Budizm, politeizme karşı çok müsamahalıdır. Her bir kaynak, her bir ağaç, nehir, hayvan vs. kendinde bir ulûhiyet saklar. Yine, hastalık ve yangın gibi felâketlerden, sahiplerini koruduklarına inanılır; ruhsal varlıkların mevcudiyetine inanılır. Bu sebeple de, pek çok koruyucu ve yardım edici olduğu tasavvur edilen ulûhiyetlere dua edilir. Tanrılara dua etmeye itiraz edilmez, çünkü Budist ilâhiyatçılar bunları halkın ihtiyacı olarak görürler.

Genellikle Budistler'de monoteizm tasavvuru yoktur. Ancak, Nepal ve Tibet'teki bazı mezhepler, İslâmiyet'le denge kurabilmek için, Allah yerine kadir, âlim ezelî, ebedî bir Buda'yı koyarak, Buda'nın varlığı ve meditasyonuyla kâinatın yaratıldığını ileri sürerler.

Budistlerce, her şeyi idare eden yegâne kuvvet karmadır. Ebedi “Kâinat kanunu”dur ve fiiliyata karşı mukabele şekliyle kendini gösterir. Tanrıya inanan dinlerdeki Tanrı'Hin Budizm'deki karşıtı, bu prensiptir diyebiliriz. Ebedî bir tanrıya inanılmamakla beraber, karma'ya tâbi ve fâni olan Brahma ve Indra gibi ulûhiyetlere inanılır. Bilhassa halk tarafından dünyevî zenginlikler için, kendilerine dua edilir; fakat bunların kainat ve hidayet meselelerinde, hiç bir tesirleri yoktur. Mahayana ve Vacrayana mezhepleri, Hindu adetlerine olan eğilimleri dolayısıyla tanrılara büyük Önem verirler ve kült işlemlerinde bulunurlar. Buna karşı, Seravada mezhebine mensup Siam ve Kamboçya'da bu işleri Budist olmayan Brahmanlar yerine getirirler.