- Talâkın gerçekleşmesi halinde dönmeye zorlama

Adsense kodları


Talâkın gerçekleşmesi halinde dönmeye zorlama

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Sun 23 January 2011, 08:10 pm GMT +0200
2, Talâk'ın Gerçekleşmesi  Halinde Dönmeye Zorlama



Bid'î talâk ile karısını boşayan kimsenin geri dönmeye zorlanıp zorlan­madığı hususuna gelince: Cumhur Abdullah b. Ömer'in hadisindeki emrin zahirine dayanarak geri dönmenin vücubunu benimsemiş olduğu için «Zor­lanır» demiştir. «Kadın boşandıktan sonra geri dönmenin faydası sadece bid'î talâktan kurtulmak olduğuna göre geri dönmenin vacib olmaması lazım gelir» diyenler ise «Zorlanmaz» demişlerdir. [20]

 

3.  Boşama Zamanı
 

Geri dönmeye zorlanan kimse, bir daha ne zaman boşayabilir mes'ele-sinde ise «Kadın, birinci adetinden temizlendikten sonra bir daha kirlenip bir daha temizleninceye kadar onu boşayamaz» diyenler, yukarıda geçen îbn Ömer'in hadisine dayanmışlardır. Çünkü bu hadiste bu husus ifade edilmiş­tir. Bunlar «Bunun sebebi şudur: Çünkü geri dönmesi, ancak kadın temizlen­dikten sonra onunla cima' ettiği takdirde sahih olur. Zira eğer temizlendikten sonra onunla cima' etmeden onu boşarsa kadına ikinci boşanmadan dolayı iddet lâzım gelmez. Zira bu adamda, karısını -kendisiyle gerdeğe girmeden-boşayan kimsenin hükmüne girmiş olur. Eğer kendisiyle cima' ettikten sonra

onu boşarsa, bir daha bid'î bir talâk yapmış olur» demişlerdir. Kısacası bun­lar, geri dönmenin sıhhati için, geri döndükten sonra, içinde cima' caiz olan bir zamanın mevcudiyetini şart görürler. Bu ta'lile (gerekçelendirme) bakı­lırsa, talâkın sünnî olabilmesi için, kişinin karısını boşadığı temizlik halin­den önceki kirlenmede onu boşamamış olmasının şart olması lâzım gelir. Ni­tekim Abdülvehhab'ın nakline göre tmam Mâlik'in sünnî talâk için koştuğu şartlardan bir tanesi de budur.

Bunu şart görmeyenler ise, Yunus b. Cübeyr, Said b. Cübeyr, îbn Sîrin ve tabilerinin Îbn Ömer'in hadisiyle ilgili olarak bizzat kendisinden yaptıkla­rı nakle dayanmışlardır. Bu nakle göre İbn Ömer «Kişi karısını aybaşı halin­de boşadığı zaman ona geri dönmek zorundadır. Kadın temizlendikten son­ra -eğer isterse- bir dalıa onu boşayabilir» [21]demiştir. Bunlar da «Bu adam, karısını mekruh olan bir zamanda boşadığı için -ona ceza olsun diye- karısı­na dönmekle emredilmiştir. Boşamanın .mekruh olduğu zaman geçtikten sonra artık kerahet için bir sebeb kalmaz» diyorlar.

Şu halde ihtilâfın sebebi, bu mes'elede gerek rivayetlerin ve ge­rekse sebeblerin mefhumu arasındaki çelişmedir. [22]

 

4. Zorlama Zamanı
 

Karısını aybaşı halinde boşayan kimse ne zaman geri dönmeye zorla­nır mes'elesine gelince: İmam Mâlik «Kadının iddeti devam ettiği sürece zorlanır. Çünkü kadının iddeti bitene kadar kişi ne zaman isterse dönebilir» demiştir. Eşheb ise, hadisin zahirine bakarak, «Kadın henüz aybaşı halinde iken zorlanır» demiştir. Çünkü hadiste,

«Ey Ömer (r.a.}, oğluna söyle karısına geri dönsün, sonra kadın temizlenip tekrar adetini görüp sonra tekrar temizleninceye kadar onunla birlikte yaşasın» denilmekledir. Bunun zahirin­den ise, kadın henüz temizlenmemişken geri dönmenin gerektiği anlaşıl­maktadır. Eşheb ayrıca, «İddeti uzamasın diye aybaşı halinde boşanan kadı­na geri dönülmesi emrolunmııştur. Eğer kadın temizlendikten sonra kocası ona dönerse o zaman iddeti daha da uzamış olur» demiştir. Bu ta'lile göre, ka­dının birinci temizlenmesinde boşanmasının caiz olması lâzım gelir.

Şu halde ihtilâfın sebebi geri dönmeye dair emrin sebebinde ih­tilâf etmeleridir. [23]


[20] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/30.

[21] Buhâfî, Talâk, 68/2, no: 5252; Müslim, Talâk, 18/1, no: 1471; Ebû Dâvûd, Talâk, 7/4 no: 2184; Tahâvî, Şerhu Meâni'l-Âsâr, 3/52-53.

[22] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/30-31.

[23] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/31.