hafiza aise
Sun 3 July 2011, 08:45 am GMT +0200
2— Taif'in Kuşatılması:
İbn Sa'd der ki: Hz. Peygamber (s.a.), Huneyn'den Taife doğru yola çıktığında Halid b. Velid ordunun başındaydı. Sakîf kabilesi kalelerini tamir etmişler, bir yıllık ihtiyaçlarım da depolamalardı. Evtâs vadisinde hezimete uğrayınca, kalelerine girip kapılan kapatarak savaş için hazırlandılar. Daha sonra müslümanlan ok yağmuruna tuttular. Çok sayıda müslüman yaralandı. Bunun yanısıra on iki kişi de şehit oldu. Hz. Peygamber (s.a.), bugün Tâ-if Mescidi'nin bulunduğu yere çıktı. Yanında hanımlarından Ümmü Seleme ve Zeynep vardı. Her ikisi için birer çardak kuruldu. Rasûlullah (s.a.) Tâif kuşatması boyunca namazım bu iki çardak arasında kılmaktaydı. Kuşatma on sekiz gün sürdü.[48] İbn İshak'a göre ise yirmi küsur gece devam etmiştir.
Kaleyi döğmek için mancınık kurulmuştu. İslâm tarihindeki ilk mancınık buydu.
İbn Sa'd der ki: Mekhûl'ün rivayetine göre Rasûlullah (s.a.), Tâifliler üzefine kırk gün mancınıkla atış yapmıştır.[49]
İbn İshak'm rivayeti ise şöyledir: Tâif surlarının dibinde hücuma kalkıldığı gün, Hz. Peygamber'in (s.a.) ashabından bir grup, Debbâbe altına siper alarak Tâif surlarından içeri girip surları yakmak istediler, ancak Sakîfîiler kızgın demir parçaları atarak onları siperlerden çıkartıp ok atmaya başladılar ve bir çoğunu öldürdüler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) Sakîf kabilesine ait üzümlerin kesilmesini emretti. Ordakiler de hemen kesime başladılar.
îbn Sa'd, olayın devamını şöyle nakleder: (Sakîfîiler) Allah rızası ve akraba hatırı için kesimden vazgeçmelerini istediler. Hz. Peygamber (s.a.) "Allah rızası ve akraba hatırı için vazgeçtim." buyurdu ve görevlendirdiği biri şöyle bağırmaya başladı: "Hangi köle, kaleden çıkıp bize gelirse hürdür." Bunun üzerine on küsur kişi kaleden çıktı, aralarında Ebu Bekre de vardı. Rasûlullah (s.a.) bunların hepsini hürriyetine kavuşturup her birini bir müs-lümana vererek barınak ve yiyecek gibi zaruri ihtayaçlarmı karşıladı. Bu durum Tâif halkına çok zor geldi.
Herşeye rağmen henüz Tâif'in fethi tamamlanmamıştı..Rasûlullah (s.a.) Nevfel b. Muâviye ed-Dîlî'ye görüşünü sordu. O da dedi ki: "Tilki ininde-dir, istersen yakalarsın, şayet terkedersen sana zararı dokunmaz." Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) Hz. Ömer'e yola çıkılacağının duyurulması emrini verdi. Bu emir ashab arasında gürültüye ve hoşnutsuzluğa sebep oldu. "Tâif fethedilmeden gidecek miyiz?" diye söylendiler. Rasûlullah (s.a.): "Öyleyse haydi savaşa!" buyurdu. Hücuma kalkıldı ve birçok müslüman yaralandı. Hz. Peygamber (s.a.): "Yarın inşaallah yoia çıkıyoruz." buyurdu. Bu haberi herkes memnuniyetle karşılayıp yola koyulduğunda Rasûlullah (s.a.) gülüyordu. Or-dan ayrıldıklarında şöyle demelerini emretmişti: "Dönüyoruz, tevbe ediyoruz, Rabbımiza ibadet ve hamdediyoruz." Bu arada, "Ya Rasûlallah! Sakîf kabilesine beddua ediniz." denildi. Allah Rasûlü de: "Ya Rabbi! Sakîf'e hidayet ver, onları bize getir." diye dua etti.[50]
Tâif'te Hz. Peygamber'in (s.a.) ordusundan bir grup sahabî şehit oldu. Sonra Rasûlullah (s.a.) Tâif ten çıktı. Cirâne'ye geldi. Orada umre niyetiyle ihrama girip daha önce yapamadığı umreyi kaza etti ve Medine'ye döndü. [51]
[48] İbn ba'd, Tabakât, 2/158.
[49] İbn Sa'd, 2/159. Râvileri güvenilirdir. Fakat hadis mürseldir. Sahih-i Müslim'de (1059-136) Enes b. Mâlik'ten gelen rivayette şöyle denilmektedir; "Sonra Taife gittik ve kırk gün kuşattık."
[50] İbn Sa'd Tabakât, 2/159. Bu hadisin çoğunu Buharı (64/56) ve Müslim rivayet etmişlerdir. Müslim'in rivayeti iki yerdedir (1778,1344). İbn Ömer hadisi şöyledir: Rasûluliah (s.a.) gazadan, seriyyeden, hacdan veya umreden döndüğü zaman şöyle derdi: "Dönüyoruz, tevbe ediyoruz, Rabbırriıza hamdediyoruz. Allah vaadinde sadık oldu, kuluna yardım etti, tek başına orduları hezimete uğrattı.", "Allah'ım! Sakîflileri hidayete ulaştır." sözünü Ah-med b. Hanbel rivayet etmiştir (3/343). Tirmizî de (3937) Câbir b. Abdillah'dan aynı sözü rivayet eder. Râvileri
güvenilirdir. îbn Ebî Şeybe'deki İbn Zübeyr'in mürsel rivayetinde şöyle denilmektedir: Rasûlullah (s.a.) Tâif'i kuşatınca ashab-ı kiram dediler ki: Sakîfiiler'in ok-iarı bizi yaktı, şunlara beddua ediniz. O da: "Allah'ım! Sakîfliîeri hidayete ulaştır." diye dua etti.
[51] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/50-51.
İbn Sa'd der ki: Hz. Peygamber (s.a.), Huneyn'den Taife doğru yola çıktığında Halid b. Velid ordunun başındaydı. Sakîf kabilesi kalelerini tamir etmişler, bir yıllık ihtiyaçlarım da depolamalardı. Evtâs vadisinde hezimete uğrayınca, kalelerine girip kapılan kapatarak savaş için hazırlandılar. Daha sonra müslümanlan ok yağmuruna tuttular. Çok sayıda müslüman yaralandı. Bunun yanısıra on iki kişi de şehit oldu. Hz. Peygamber (s.a.), bugün Tâ-if Mescidi'nin bulunduğu yere çıktı. Yanında hanımlarından Ümmü Seleme ve Zeynep vardı. Her ikisi için birer çardak kuruldu. Rasûlullah (s.a.) Tâif kuşatması boyunca namazım bu iki çardak arasında kılmaktaydı. Kuşatma on sekiz gün sürdü.[48] İbn İshak'a göre ise yirmi küsur gece devam etmiştir.
Kaleyi döğmek için mancınık kurulmuştu. İslâm tarihindeki ilk mancınık buydu.
İbn Sa'd der ki: Mekhûl'ün rivayetine göre Rasûlullah (s.a.), Tâifliler üzefine kırk gün mancınıkla atış yapmıştır.[49]
İbn İshak'm rivayeti ise şöyledir: Tâif surlarının dibinde hücuma kalkıldığı gün, Hz. Peygamber'in (s.a.) ashabından bir grup, Debbâbe altına siper alarak Tâif surlarından içeri girip surları yakmak istediler, ancak Sakîfîiler kızgın demir parçaları atarak onları siperlerden çıkartıp ok atmaya başladılar ve bir çoğunu öldürdüler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) Sakîf kabilesine ait üzümlerin kesilmesini emretti. Ordakiler de hemen kesime başladılar.
îbn Sa'd, olayın devamını şöyle nakleder: (Sakîfîiler) Allah rızası ve akraba hatırı için kesimden vazgeçmelerini istediler. Hz. Peygamber (s.a.) "Allah rızası ve akraba hatırı için vazgeçtim." buyurdu ve görevlendirdiği biri şöyle bağırmaya başladı: "Hangi köle, kaleden çıkıp bize gelirse hürdür." Bunun üzerine on küsur kişi kaleden çıktı, aralarında Ebu Bekre de vardı. Rasûlullah (s.a.) bunların hepsini hürriyetine kavuşturup her birini bir müs-lümana vererek barınak ve yiyecek gibi zaruri ihtayaçlarmı karşıladı. Bu durum Tâif halkına çok zor geldi.
Herşeye rağmen henüz Tâif'in fethi tamamlanmamıştı..Rasûlullah (s.a.) Nevfel b. Muâviye ed-Dîlî'ye görüşünü sordu. O da dedi ki: "Tilki ininde-dir, istersen yakalarsın, şayet terkedersen sana zararı dokunmaz." Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) Hz. Ömer'e yola çıkılacağının duyurulması emrini verdi. Bu emir ashab arasında gürültüye ve hoşnutsuzluğa sebep oldu. "Tâif fethedilmeden gidecek miyiz?" diye söylendiler. Rasûlullah (s.a.): "Öyleyse haydi savaşa!" buyurdu. Hücuma kalkıldı ve birçok müslüman yaralandı. Hz. Peygamber (s.a.): "Yarın inşaallah yoia çıkıyoruz." buyurdu. Bu haberi herkes memnuniyetle karşılayıp yola koyulduğunda Rasûlullah (s.a.) gülüyordu. Or-dan ayrıldıklarında şöyle demelerini emretmişti: "Dönüyoruz, tevbe ediyoruz, Rabbımiza ibadet ve hamdediyoruz." Bu arada, "Ya Rasûlallah! Sakîf kabilesine beddua ediniz." denildi. Allah Rasûlü de: "Ya Rabbi! Sakîf'e hidayet ver, onları bize getir." diye dua etti.[50]
Tâif'te Hz. Peygamber'in (s.a.) ordusundan bir grup sahabî şehit oldu. Sonra Rasûlullah (s.a.) Tâif ten çıktı. Cirâne'ye geldi. Orada umre niyetiyle ihrama girip daha önce yapamadığı umreyi kaza etti ve Medine'ye döndü. [51]
[48] İbn ba'd, Tabakât, 2/158.
[49] İbn Sa'd, 2/159. Râvileri güvenilirdir. Fakat hadis mürseldir. Sahih-i Müslim'de (1059-136) Enes b. Mâlik'ten gelen rivayette şöyle denilmektedir; "Sonra Taife gittik ve kırk gün kuşattık."
[50] İbn Sa'd Tabakât, 2/159. Bu hadisin çoğunu Buharı (64/56) ve Müslim rivayet etmişlerdir. Müslim'in rivayeti iki yerdedir (1778,1344). İbn Ömer hadisi şöyledir: Rasûluliah (s.a.) gazadan, seriyyeden, hacdan veya umreden döndüğü zaman şöyle derdi: "Dönüyoruz, tevbe ediyoruz, Rabbırriıza hamdediyoruz. Allah vaadinde sadık oldu, kuluna yardım etti, tek başına orduları hezimete uğrattı.", "Allah'ım! Sakîflileri hidayete ulaştır." sözünü Ah-med b. Hanbel rivayet etmiştir (3/343). Tirmizî de (3937) Câbir b. Abdillah'dan aynı sözü rivayet eder. Râvileri
güvenilirdir. îbn Ebî Şeybe'deki İbn Zübeyr'in mürsel rivayetinde şöyle denilmektedir: Rasûlullah (s.a.) Tâif'i kuşatınca ashab-ı kiram dediler ki: Sakîfiiler'in ok-iarı bizi yaktı, şunlara beddua ediniz. O da: "Allah'ım! Sakîfliîeri hidayete ulaştır." diye dua etti.
[51] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/50-51.