sümeyra
Sat 21 January 2012, 11:39 pm GMT +0200
Tafsili İman
İnanılması lâzım gelen şeylerin hepsine, çok açık ve tafsilâtlı bir şekilde inanmaya, «Tafsili İman» adı verilir. İmanın geniş şekli olan tafsili iman, üç dereceye ayrılır:
Birinci Mertebe :
Hazreti ALLAH'a, Resulüne, bir de ahiret gününe iman etmektir. Burada icmali imana, «ahirete iman» da eklenmiş olduğu için, ondan daha olmaktadır.
İkinci Mertebe:
«Amentü» de ifadesini bulan; «ALLAH'a, meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, Ahi ret gününe, Kadere, yani hayır ve şenin ALLAH'tan olduğuna, Öldükten sonra tekrar diriltilip Mahşere gönderilmeye» iman etmek ve beraberinde «Kelime-i Şahadet getirmekten ibarettir. Bu, birinci mertebeye nazaran daha mufassaldır. Bunlara «İmanın Şartlan» adı verilir. Peygamber Efendimiz de, «İman nedir?» sualine, bu şekilde cevap vermiştir.[44]
Üçüncü Mertebe :
Kur'an-ı Kerim ve Hadis-î Şeriflerle, Resulü Ekrem Efendimizin Aliah'dan alıp tebliğ ettijn tevatürle sabit olan şeylerin hepsine, ayrı ayrı, ALLAH ve Resulünün istediği tarzda ve genişçe iman etmektir. Meselâ; namaz, oruç, zekât, hac, benzeri diğer emir ve yasaklan, helâli ,haramı; dinimizde ne varsa hepsini teferruatlı bir şekilde bilmek Ve tasdik etmektir. İmanın en geniş şekli budur. Bu tarz inanan bir kimse, ALLAH'ın çok sevdiği bir kuldur.[45]
İnanılması lâzım gelen şeylerin hepsine, çok açık ve tafsilâtlı bir şekilde inanmaya, «Tafsili İman» adı verilir. İmanın geniş şekli olan tafsili iman, üç dereceye ayrılır:
Birinci Mertebe :
Hazreti ALLAH'a, Resulüne, bir de ahiret gününe iman etmektir. Burada icmali imana, «ahirete iman» da eklenmiş olduğu için, ondan daha olmaktadır.
İkinci Mertebe:
«Amentü» de ifadesini bulan; «ALLAH'a, meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, Ahi ret gününe, Kadere, yani hayır ve şenin ALLAH'tan olduğuna, Öldükten sonra tekrar diriltilip Mahşere gönderilmeye» iman etmek ve beraberinde «Kelime-i Şahadet getirmekten ibarettir. Bu, birinci mertebeye nazaran daha mufassaldır. Bunlara «İmanın Şartlan» adı verilir. Peygamber Efendimiz de, «İman nedir?» sualine, bu şekilde cevap vermiştir.[44]
Üçüncü Mertebe :
Kur'an-ı Kerim ve Hadis-î Şeriflerle, Resulü Ekrem Efendimizin Aliah'dan alıp tebliğ ettijn tevatürle sabit olan şeylerin hepsine, ayrı ayrı, ALLAH ve Resulünün istediği tarzda ve genişçe iman etmektir. Meselâ; namaz, oruç, zekât, hac, benzeri diğer emir ve yasaklan, helâli ,haramı; dinimizde ne varsa hepsini teferruatlı bir şekilde bilmek Ve tasdik etmektir. İmanın en geniş şekli budur. Bu tarz inanan bir kimse, ALLAH'ın çok sevdiği bir kuldur.[45]