- Suyun Başını Kim Tutsun?

Adsense kodları


Suyun Başını Kim Tutsun?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sat 20 August 2011, 01:40 pm GMT +0200
Suyun Başını Kim Tutsun?



Nisan 2009 124.SAYI
 

Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Güç ve iktidar sahibi olmanın adeta kutsandığı bir çağda yaşıyoruz. Hakim kültür dört koldan egolarımızın tahakküm arzusunu körükleyip duruyor. Manevi sorumluluk hesabını unutarak, liyakat ve adalet ilkesini göz ardı ederek “suyun başını tutma” yarışındayız hepimiz. Çocuklarımızı eğitirken, onlara hedef gösterirken hakkına razı olmayı, kanaati, iyi ahlâklı olmayı değil, bedeli ne olursa olsun güç ve prestij kazanmayı salık veriyoruz.

Kitaplarımızda ahlâkla ilgili bahislerde en çok üzerinde durulan konulardan biri “hubb-ı câh”tir. Yani makam ve iktidar hırsı. İnsan nefsinin fenalıklarından birinin bu hırs olduğu, manevi olgunluk için buna engel olmak gerektiği anlatılır ahlâk bahislerinde. Özellikle tasavvufî terbiyede meseleye özel bir önem atfedilir. Makam ve mevki değil, “fakr” hali övülür.

Elbette toplumun nizam ve intizamı, sosyal hizmetlerin yürütülebilmesi için yöneticilik de yapılması gerekir. Fakat bu konum bizim kültürümüzde bir talep konusu değildir. Liyakat ve adalet ilkesinin gereğine göre hareket edilir. Güç ve iktidar sahipleri, devlet başkanı bile olsa, kendi egolarına göre davranmama konusunda uyarılır. Geleneğimizde yöneticilere uyarılar içeren Siyasetname’ler bu yüzden yazılmıştır.

İnsanlığın her devirde büyük egolarla başı dertte. Bugün daha çok böyle. Eleştiri istemeyen, her işine her sözüne onay bekleyen, yaptıklarından sorumlu olmak istemeyen egolar bunlar. Yönetici bizsek kendi egomuz, yönetiliyorsak makamın egosu. Herkes her işi ne çok biliyor. Hepimiz her makama ne kadar layıkız. Bilmenin ilk basamağı neyi bilmediğini idrak etmek değil miydi? Suçu nefse atıyoruz. Nefs kavramı sorunu kendimizden uzaklaştırmak için kullanabileceğimiz bir klişe değil oysa. Nefs kendimiziz, kendi şişkin egomuz.

Bu ay “Makam Mevki Hırsı” başlığı altında evlerimizden ülke yönetimine kadar her alanda karşımıza çıkan bu güç ve iktidar tutkusunu işledik. Konu ilk bakışta siyasi gibi gözüküyor olsa da tam olarak öyle değil. Dağda tek başına çobanlık yapan kişiyi de ilgilendiren ahlâkî bir mesele. Ali Yurtgezen’in kaleminden çıkan yazımız, umuyoruz kendimizi ve etrafımızda olup biteni anlamaya yardımcı olur.

Bu ay yine özenle, emekle hazırlanmış bir dergi sunmaya çalıştık size. Bir faydaya, hayra vesile olmasını dileriz.

Mayıs sayımızda buluşmak üzere inşallah.