sumeyye
Thu 27 May 2010, 10:32 am GMT +0200
Suya Uzatmak Ellerini
Suya dokunmak, suyu hissetmek
Suyla başlamak, arınarak, temizlenerek
Yönünü doğrulturken suya değmek önce Sonra bir ömür suda damla olmak
Suya hasret bir damla
“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı mesh edip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın” (Maide, 6)
Abdest tevbedir
Ellerim değerken suya ve tertemiz çıkarken ellerim, ruhumdan akanlar nedir?
Neler nelerden aklanırım şimdi?
Efendimiz sav buyurdular:
“Mümin bir kul abdest aldığında, yüzünü yıkayınca gözüyle bakarak işlediği bütün günahlar su damlalarıyla yüzünden dökülür Ellerini yıkayınca elleriyle işlediği hatalar ellerinden dökülür Ayaklarını yıkayınca da ayaklarıyla giderek işlediği bütün günahları suyla dökülür Öyle ki abdest tamamlanınca günahlarından arınmış olarak tertemiz çıkar”
Ve yine buyurdular:
“Kim güzelce abdest alıp iki rekât namaz kılarsa ve her ikisinde de içinde dünya ile ilgili bir endişe taşımazsa, anasından doğduğu gün gibi günahlarından sıyrılır”
Duyduğum kötü sözlerden, tuttuğum kötü işlerden,
Söylediğim kötü sözlerden,
Ve gittiğim kötü yerlerden bulaşan bana ne varsa
Suyla akar gider
Müjden budur ve müjden ümidimdir
Abdest zikirdir
Efendimiz sav buyurdular:
“Abdest alırken Allah’ın adını anan kimsenin Allah bütün vücudunu temizler Fakat Allah’ın adını zikretmeden abdest alan kimsenin sadece su dokunan azaları temizlenir”
Ellerimin zikridir
Ayaklarımın, dilimin
Saçımdaki her bir telin
Her an yenilenir su
Tazelenir, dirilir
Ve ben suya uzattığımda ellerimi, suyun zikrine katılırım her bir zerremle
Her bir zerremle dirilirim yeniden
Uyanırım son uyanıştan önce
Abdest müjdedir
Yine buyurdular ki:
“Kim güzelce abdest aldıktan sonra gözünü göğe kaldırarak ‘Eşhedü enlâ ilâhe illallahu vahdehu la şerike leh Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasulüh” derse önüne sekiz cennet kapısı açılır ve kendisine ‘dilediğinden gir’ denilir”
Cennet müjdesidir
Ve ümidimiz odur ki Kevser havuzundan gelir damlalar
Abdest nurdur
Efendimiz sav buyurdular:
“Şüphesiz benim ümmetim, kıyamet gününde abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaklardır Yüzünün nurunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın (abdest azalarını daha etraflıca yıkasın)
Ve dediler ki;
“Müminin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır”
Hepimiz biliriz bir gün de şöyle demiştir:
“Abdest üzerine abdest almak nur üzerine nurdur”
O izlerden tanınırız
Bir iz vardır bizi bize tanıtan
Bizi kendimize tanıtan
Su damlalarıdır o saçlarımızda, toprak taneleridir alınlarımızda
Dizlerimiz bükülmeyi bilir, alınlarımız yere değmeyi
Suya kanmıştır ellerimiz
Allah Rasulü sav arkadaşlarıyla birlikte olduğu günlerden birinde bir özlemini dile getirdi:
– Kardeşlerimi görmeyi ne kadar da çok arzulardım
Arkadaşları sordular:
– Bizler senin kardeşlerin değil miyiz ey Allah’ın Rasulü?
Allah Rasulü sav buyurdular:
– Sizler benim arkadaşlarımsınız Kardeşlerim ise henüz dünyaya gelmedi Onlar beni görmeden severler, bana beni görmeden inanırlar
Arkadaşları tekrar sordular:
– Peki, henüz dünyaya gelmemiş o kişileri nasıl tanıyacaksınız?
Allah Rasulü sav şöyle dedi:
– Düşünün ki bir adamın ayakları ve yüzü beyaz olan bir atı var O kimse bu atını hepsi simsiyah olan bir at sürüsü içinde tanıyıp bulamaz mı?
– Elbette bulur ey Allah’ın Rasulü, dediler Allah Rasulü sav buyurdular:
– İşte o kimseler de mahşer yerine abdest azaları bembeyaz olduğu halde gelecekler Ben onlar geldiğinde Kevser suyundan ikram etmek için önceden havuzumun başına gideceğim ve onları bekleyeceğim
Su koymak o ellere abdest alırken
Nebi sav bir gün abdest bozmaya yöneldi Abdullah b Abbas ra hemen Nebi sav’in abdest alması için su götürerek bıraktı Çünkü her arkadaşı gibi Abdullah b Abbas ra da bilirdi ki Allah Rasulü sav her abdest bozduğunda yeniden abdest alır, asla abdestsiz durmazdı
Suyu gören Nebi sav “Bunu buraya kim koydu?” diye sordu Sonra da Abbas ra için şöyle dua etti:
“İlahi, onun dindeki anlayışını artır!”
Su koymak o ellere, o ellerde su nasıl durur görmek
O eğitimden nasip almışlardan biri der ki; “Biz abdest almayı kitaplardan değil, büyüklerimizin ellerine su dökerek öğrendik”
Allah Rasulü sav’in ellerine su dökemiyoruz, ama her abdest aldığımızda su bize o ellerden gelir
Çünkü o ellere su dökenlerden öğreniriz abdest almayı
Allah Rasulü sav zaman zaman Rubeyyi ra’ın evine gelirdi Ve burada abdest alırdı Bir gün abdest almış ve şöyle buyurmuştu:
“Kim benim gibi abdest alır, sonra huşu içinde iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolunur”
Sahabiler O’nun nasıl abdest aldığını Rubeyyi ra’dan sorarlardı Bir gün Âkil b Ebu Talip ra bu hanım sahabiyi ziyarete geldi ve Peygamber sav’in nasıl abdest aldığını sordu Rubeyyi ra şöyle anlattı:
“Sevgili Peygamberimiz bize sık gelirdi Bir gün öğle vakti istirahat etti Kalkınca su istedi Su dolu bir ibrik getirdim Önce ellerini güzelce yıkadı Ağzına, burnuna su verdi Yüzünü üç kere yıkadı Sağ kolunu dirsekle beraber üç defa, aynı şekilde sol kolunu ovarak yıkadı Sonra başını mesh etti Kulaklarının içini, dışını ve boynunu mesh etti Daha sonra sağ ayağını, ayak bilekleriyle beraber üç defa, aynı şekilde sol ayağını yıkadı Abdest almayı tamamlayınca şöyle dedi: Benim bu abdestim gibi kim abdest alır sonra huşu ile iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolunur”
Su değmeli, suyu hissetmeli
Bir ikindi vaktiydi Rasulullah sav arkadaşlarıyla Mekke’den Medine’ye dönüyordu Bazıları daha önce konaklama yerine varmış ve hemen hızlıca abdest almaya koyulmuşlardı Öyle hızlı alıyorlardı ki bazılarının ökçeleri bile ıslanmıyordu Kimileri de mesh eder gibi çok az suyla abdest almaya çalışıyorlardı
Bu hal üzereyken Rasulullah sav geldi Arkadaşlarının bu şekilde abdest almalarından hoşnut olmayarak en dik sesiyle şöyle buyurdu:
“Cehennemde yanacak ökçelere yazık! Abdesti eksiksiz aldınız!”
Rasul-i Ekrem sav bir gün amcası Hamza ra’ın evine ziyarete geldi Amcasının eşi Havle ra yemek ikram etti Yemeklerini yerken Rasulullah sav sordu:
– Size günahlarınızı silecek, hatalarınıza kefaret olacak bir şey haber vereyim mi?
– Evet, ver ey Allah’ın Rasulü, dediler Rasulullah sav buyurdu:
“Ne kadar güç durumda olsanız da abdesti tam alınız Mescide giden adımları artırınız Ve bir namazı kıldıktan sonra diğer namazı bekleyiniz”
Suyun hakkını verir miyiz?
Suya vardıysak suyun hakkını vermeli
Temizlenmeli her bir damlasıyla
Şimdi O’nunla abdest alsak
Besmelemizi çekerek Allah’ın ismiyle suya uzatacağız ellerimizi
Ki Allah Rasulü “Besmeleyle başlamayanın abdesti tam değildir” buyurmuşlardı
Ve O’nunla birlikte şeytanların vesveselerinden Allah’a sığınacağız
Sonra abdestsizliğimizi gidermeye ve namaz kılmaya niyet ederek ellerimizi yıkayacağız
O’nunla birlikte ağzımıza su verirken, ‘Allahım Kur’an okumakta ve seni çok zikretmekte bana yardımcı ol’ diye dua edeceğiz
Burnumuza su verirken, O’nunla birlikte cennet kokularını duymayı dileyeceğiz Ve cehennem kokularından Allah’a sığınacağız
Yüzümüzü yıkayacağız sonra Rabbimizden dostlarının yüzünü ağarttığı o günde bizim de yüzümüzü nurlandırmasını isteyerek Ve Rabbim, diyeceğiz, düşmanlarının yüzünü kararttığın günde benim yüzümü karartma Bizi dostlarından say
Sonra sağ kolumuzu yıkayacağız ‘Rabbim kitabımı sağımdan ver’
Sol kolumuzu yıkayacağız ‘Rabbim kitabımı solumdan veya ardımdan verme’
Su saçlarımızla buluştuğunda ‘Rabbim, rahmetinin gölgesinden başka gölge olmayan o günde bizleri arşının altında gölgelendir’
Kulaklarımızı yıkarken cennete davet eden münadilerin sesini işitmeyi dileyeceğiz Ve en güzel sözleri duyup, en güzel sözlere uymayı
Boynumuzu mesh ederken cehennem zincirlerinden azat olmayı dileyeceğiz
Ayaklarımızı yıkarken ayakların cehenneme kaydığı o günde Sırat’ta kalmayı isteyeceğiz
Ve Allah Rasulü’nün ardında namaza duracağız
Peygamberlerin abdesti
Nebi sav abdest alıyordu Arkadaşları da O’nu seyrediyorlardı Tüm azalarını birer kere yıkadı Abdesti bitince arkadaşlarına şöyle dedi:
– İşte abdest budur Allah namazı ancak bununla kabul eder
Bir gün yine abdest alıyor arkadaşları da Onu seyrediyorlardı Bu kez tüm azalarını ikişer kere yıkadı Ve abdesti bitince buyurdu:
– Böyle ikişer kere azalarını yıkayanlar iki karşılık alırlar
Başka bir gün de, vakitlerden hangi vakittir bilemeyiz lakin güzel bir vakittir Üçer kere yıkar azalarını ve abdestinin sonunda şöyle der:
– İşte bu benim, benden evvelki peygamberlerin ve bilhassa Halil İbrahim peygamberin abdestidir”
Özlesin diye bizleri, beklesin diye havuzunun başında
Ve tanısın diye
O’nunla uzatmalı ellerimizi suya O’nunla almalı abdestlerimizi
Madem ki suya ulaştık su da bize ulaşmıştır şimdi
Tam bir kavuşma olmalı
Hasretle kucaklaşmalı
Elvida ÜNLÜ