sidretül münteha
Sun 17 October 2010, 02:25 pm GMT +0200
Suya Uzatmak Ellerini
O izlerden tanınırız
Bir iz vardır bizi bize tanıtan
Bizi kendimize tanıtan
Su damlalarıdır o saçlarımızda, toprak taneleridir alınlarımızda.
Dizlerimiz bükülmeyi bilir, alınlarımız yere değmeyi.
Suya kanmıştır ellerimiz.
Ve ben suya uzattığımda ellerimi,suyun zikrine katılırım her bir zerremle.
Her bir zerremle dirilirim yeniden.
Uyanırım son uyanıştan önce
Efendimiz (s.a.v.) arkadaşlarıyla birlikte olduğu günlerin birinde
bir özlemini dile getirdi:
-Kardeşlerimi görmeyi ne kadar da arzulardım
Arkadaşları sordular:
-Bizler senin kardeşlerin değilmiyiz ey ALLAH'ın Rasulü? (s.a.v.)
Efendimiz (s.a.v.) buyurdular;
-Sizler benim arkadaşlarımsınız.
Kardeşlerim ise henüz dünyaya gelmedi.
Onlar beni görmeden severler,bana beni görmeden inanırlar.
Arkadaşları tekrar sordular;
_Peki, henüz dünyaya gelmemiş o kişileri nasıl tanıyacaksınız?
Efendimiz (s.a.v.) şöyle dedi;
_Düşünün ki adamın ayakları ve yüzü beyaz olan bir atı var.
O kimse bu atını hepsi simsiyah olan bir at sürüsü içinde tanıyıp bulamaz mı?
_Elbette bulur ey ALLAH'ın Rasulü (s.a.v.) buyurdular.
_İşte o kimseler de mahşer yerine
abdest azaları bembeyaz olduğu halde gelecekler.
Ben onlar geldiğinde Kevser suyundan ikram etmek için
önceden havuzumun başına gideceğim ve onları bekleyeceğim.
Özlesin diye bizleri,beklesin diye havuzun başında
Ve tanısın diye.
O'nunla uzatmalı ellerimizi suya. O'nunla almalı abdestlerimizi.
Madem ki suya ulaştık su da bize ulaşmıştır şimdi.
Tam bir kavuşma olmalı.
Hasretle kucaklaşmalı.
ALINTI