reyyan
Tue 24 August 2010, 09:31 am GMT +0200
Sürme Çekmek Çiçek Ve Benzeri Bitkilerin Yağını Sürünmek, Güzel Koku Kullanmak
İslâm Dini, medeniyetlerin önünde yürür. İnsanca yaşamanın bütün esas ve prensiylerini beraberinde taşır. Öylece imânı ibâdetle; bu ikisini hak ve hukuka riâyetle, temizlik, düzenlik ve güzel bir görünümle birleştirip bütünleştirmiştir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in hayatı bu ölçüler içinde geçmiş, medenice yaşamanın en ince misallerini sergileyerek ömrünü noktalamıştır.
İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.) temizlik ve sağlıkla ilgili konularda çok duyarlı davranmış, ümmetinden çoğunun veya bir kısmının düzenli şekilde yerine getiremiyeceğini dikkate alarak bazı şeyleri vâcib kılmayıp sünnet derecesinde bırakmıştır. Böylece O, öğretmek istediği hususların önemini belirterek insan için ne kadar lüzumlu olduğuna işarette bulunmuştur.
Gözleri güneşin te'sîrinden korumak ve yüze güzellik, çekicilik kazandırmak için sürme çekmeyi; aile ve toplum içinde şahsiyetli, vakarlı ve nezaketli bir adam hüviyetini korumak için beden ve elbiseyi tertemiz tutmayı, güzel koku sürünmeyi sünnet kılmıştır.
Konuyla ilgili hadîsler:
Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Kim sürme çekerse onu tek sayıda tutsun. Kim böyle yaparsa güzel yapmış olur; kim de yapmazsa (bunda) bir sakınca yoktur."[433]
İbn Abbas (r.a.)'dan yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in bir sürmedanlığı vardı, hemen her gece onunla üç defa şuna, üç defa da buna (sağ ve sol gözüne) sürme çekerdi."[434]
Ahmed b. Hanbel'in bu husustaki rivayeti ise şu lâfızlarladır:
"Resûlüllah (a.s.) her gece uyumadan önce gözlerine sürme çekerdi; her gözüne üç defa mil ile sürerdi."
Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Kime güzel koku arzulanırsa onu geri çevirmesin; çünkü o taşınması hafif, kokusu çok güzeldir."[435]
Misk hakkında ise Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"O sizin güzel kokularınızın en iyisidir."[436]
Muhammed b. Ali de diyor ki: Hz. Aişe (r.a.) validemize sordum, dedim ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz güzel koku sürünür müydü?" Cevap verdi:
"Evet, o misk ve anberin erkeğe yakışanını sürünürdü."[437]
Yine Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Şüphesiz ki erkeklerin güzel kokusu, kokusu zahir olup rengi gizli kalanıdır. Kadınların güzel kokusu ise, rengi zahir olup kokusu gizli kalanıdır."[438]
Hadislerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Göze sürme çekmek sünnettir.
2- Her akşam yatarken gözlere üçer defa sürme çekmek müstehabdır.
3- Beden ve elbiseye güzel koku sürmek sünnettir.
4- Erkeklerin kendilerine yakışan kokuyu, kadınların da kendilerine yakışan kokuyu sürmeleri müstehabdır.
5- Güzel kokulardan misk ve anberi tercih etmek müstehabdır.
Hadîslerin ışığında müctehid imamların ve diğer ilim adamlarının istidlal, ihticac ve görüşleri:
a) Dört mezhebe göre, göze sürme çekmek, beden ve elbiselere mübah olan güzel kokulardan sürünmek müstehabdır. Müctehidlerden bir kısmı bunu sünnet saymıştır. Nitekim İmam Ebû Hanîfe ve İmam Ahmed b. Hanbel bu görüştedir.
b) Hanbeli imamları konuyu şöyle belirtmişlerdir:
Tek sayıda tutarak sürme çekmek, günaşırı güzel koku sürünmek, aynaya bakmak sünnettir. Tek sayı üçtür. Her göze üç defa ardarda sürme mili çekilir. Bazısına göre, sağ göze üç, sol göze iki defa çekilerek tek sayı sağlanır.[439]
c) Mâliki imamları ise şöyle demişlerdir: fıtratla ilgili sünnetlerden biri de, misk ve benzeri; insana neş'e veren, göğsü açan, rûhu uyaran, bedene neşat ve kuvvet veren misk ve benzeri koku sürünmektir. Çünkü Enes'in (r.a.) rivayet ettiği hadîste Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Dünyadan bana kadın, güzel koku sevdirilmiş ve namaz da gözümün aydınlığı kılınmıştır."[440]
Ebû Hüreyre'den (r.a.) yapılan rivayette de şöyle buyurmuştur:
"Kime güzel koku arzolunursa onu reddetmesin! Çünkü güzel kokunun taşınması hafif, rayihası güzeldir."[441]
Resûlüllah (a.s.) Efendimiz misk hakkında ise şöyle buyurmuştur:
"O güzel kokuların en iyisidir."[442]
Konuyla ilgili diğer rivayetler ve tahliller:
418 no'lu hadîsin isnadında Ebû Saîd el-Hibrâni el-Hımsî er-Razî bulunuyor ki, onun meçhul olup olmadığı, tartışma mevzuu olmuştur. Ebû Zer'â, "onu tanımıyorum" demiştir. Bazısına göre sahabîdir. İbn Hibban onu sıkat arasında zikretmiştir. Darekutnî ise el-İlel'de onun hakkında farklı görüş ve tesbitlerin bulunduğunu belirtmiştir.
419 no'lu hadîsin rical ve senedi sahih kabul edilmiştir. O bakımdan ilim adamları her gece uyumak üzere hazırlanırken sürme çekmeyi, üç sayıda tutmayı, ve ismid (antimon) maddesinden kullanmayı müstehab saymışlardır.
425 no'lu hadisin râvileri arasında Seyyar b. Hatim ve Selâm b. Miskîn bulunuyor ki, bunlar zayıf kabul edilmişlerdir. Darekutnî el-İlel'inde ikisinin zuâfadan olduğuna işaret etmiştir. el-Hâfız İbn Hacer ise et-Telhîs'te, hadîsin isnadının hasen olduğunu kaydetmiştir. Diğer ilim adamlarından önemli bir kısmı hadîste geçen "selâse" kelimesinin mânayı ifsad ettiğini söylemişlerdir.[443]
420 no'lu hadîs ise çoğu muhâddîslere göre murseldir, yani senedinden bir sahabi düşürülmüştür. Böylece senedi muttasıl olmadığından onu zayıf kabul edenler olmuştur. Çünkü râvî Hannan bunu Ebû Osman en-Nehdî'den rivayet etmiştir ki, Ebû Osman her ne kadar Peygamber zamanına ulaşmışsa da onu görmemiştir, o halde doğrudan Peygamber'den naklettiği kabul edilemez; ancak ashabdan birinden işittiği mümkündür, o ashabın isminden bahsedilmediği için de hadîs mursel olarak kalmıştır.
Ancak Hz. Enes'in kendisine ikram edilen güzel kokuyu reddetmediği ve, "Şüphesiz ki Peygamber (a.s.) Efendimiz (kendisine sunulan) güzel kokuyu reddetmezdi" dediği sahih rivayetle sabit olmuştur. Nitekim Tirmizî onun bu rivayetinin hasen olduğunu kaydederek sıhhatında şüphe bulunmadığını belirtmiştir. O bakımdan 420 no'lu hadîs her ne kadar mursel de olsa, manâ yönünden sahih olduğunda şüphe yoktur. Ayrıca İmam Buharî güzel kokuyu reddetmeme konusunu özel bir babda zikrederek rivayetlerin sıhhatına dikkatleri çekmiştir.
423 no'lu hadîs üzerinde de çok durulmuş, muhtelif tarikden geldiğini Tirmizi belirterek İmran b. Husayn'dan (r.a.) yapılan rivayeti şöyle nakletmiştir:
"Şüphesiz ki erkeklerin en hayırlı kokusu, kokusu zahir olup, rengi gizli kalanıdır. Kadınların güzel kokusunun en hayırlısı, rengi zahir olup, kokusu gizli kalanıdır."
Tirmizî bu hadis için "hasenün garibün" demiştir. Böylece muhtelif tariklerden rivayet edilen bu manâdaki hadîslerin sahîh olduğu ağırlık kazanmıştır.
Çıkarılan Hükümler:
1- Gözlere tek sayıya dikkat ederek sürme çekmek sünnettir.
2- Özellikle yatağa uyumak üzere uzanırken sürme çekmek müstehab sayılmıştır.
3-Güzel koku sürünmek sünnettir.
4- Erkeklerin daha çok kokusu belirgin olup rengi pek çıp-ak gözle görülmeyen kokuları sürünmeleri, kadınların ise bunun Iksine koku kullanmaları müstehabdır.
5- Misk ve anber gibi kokuları tercihte yarar vardır.
6-Kadınların güzel koku sürünüp sokağa çıkmaları mekruhtur, bu kerahetin tahrîmi olduğu ise ağırlık kazanmıştır.
İslâm Dini, medeniyetlerin önünde yürür. İnsanca yaşamanın bütün esas ve prensiylerini beraberinde taşır. Öylece imânı ibâdetle; bu ikisini hak ve hukuka riâyetle, temizlik, düzenlik ve güzel bir görünümle birleştirip bütünleştirmiştir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in hayatı bu ölçüler içinde geçmiş, medenice yaşamanın en ince misallerini sergileyerek ömrünü noktalamıştır.
İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.) temizlik ve sağlıkla ilgili konularda çok duyarlı davranmış, ümmetinden çoğunun veya bir kısmının düzenli şekilde yerine getiremiyeceğini dikkate alarak bazı şeyleri vâcib kılmayıp sünnet derecesinde bırakmıştır. Böylece O, öğretmek istediği hususların önemini belirterek insan için ne kadar lüzumlu olduğuna işarette bulunmuştur.
Gözleri güneşin te'sîrinden korumak ve yüze güzellik, çekicilik kazandırmak için sürme çekmeyi; aile ve toplum içinde şahsiyetli, vakarlı ve nezaketli bir adam hüviyetini korumak için beden ve elbiseyi tertemiz tutmayı, güzel koku sürünmeyi sünnet kılmıştır.
Konuyla ilgili hadîsler:
Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Kim sürme çekerse onu tek sayıda tutsun. Kim böyle yaparsa güzel yapmış olur; kim de yapmazsa (bunda) bir sakınca yoktur."[433]
İbn Abbas (r.a.)'dan yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in bir sürmedanlığı vardı, hemen her gece onunla üç defa şuna, üç defa da buna (sağ ve sol gözüne) sürme çekerdi."[434]
Ahmed b. Hanbel'in bu husustaki rivayeti ise şu lâfızlarladır:
"Resûlüllah (a.s.) her gece uyumadan önce gözlerine sürme çekerdi; her gözüne üç defa mil ile sürerdi."
Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Kime güzel koku arzulanırsa onu geri çevirmesin; çünkü o taşınması hafif, kokusu çok güzeldir."[435]
Misk hakkında ise Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"O sizin güzel kokularınızın en iyisidir."[436]
Muhammed b. Ali de diyor ki: Hz. Aişe (r.a.) validemize sordum, dedim ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz güzel koku sürünür müydü?" Cevap verdi:
"Evet, o misk ve anberin erkeğe yakışanını sürünürdü."[437]
Yine Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Şüphesiz ki erkeklerin güzel kokusu, kokusu zahir olup rengi gizli kalanıdır. Kadınların güzel kokusu ise, rengi zahir olup kokusu gizli kalanıdır."[438]
Hadislerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Göze sürme çekmek sünnettir.
2- Her akşam yatarken gözlere üçer defa sürme çekmek müstehabdır.
3- Beden ve elbiseye güzel koku sürmek sünnettir.
4- Erkeklerin kendilerine yakışan kokuyu, kadınların da kendilerine yakışan kokuyu sürmeleri müstehabdır.
5- Güzel kokulardan misk ve anberi tercih etmek müstehabdır.
Hadîslerin ışığında müctehid imamların ve diğer ilim adamlarının istidlal, ihticac ve görüşleri:
a) Dört mezhebe göre, göze sürme çekmek, beden ve elbiselere mübah olan güzel kokulardan sürünmek müstehabdır. Müctehidlerden bir kısmı bunu sünnet saymıştır. Nitekim İmam Ebû Hanîfe ve İmam Ahmed b. Hanbel bu görüştedir.
b) Hanbeli imamları konuyu şöyle belirtmişlerdir:
Tek sayıda tutarak sürme çekmek, günaşırı güzel koku sürünmek, aynaya bakmak sünnettir. Tek sayı üçtür. Her göze üç defa ardarda sürme mili çekilir. Bazısına göre, sağ göze üç, sol göze iki defa çekilerek tek sayı sağlanır.[439]
c) Mâliki imamları ise şöyle demişlerdir: fıtratla ilgili sünnetlerden biri de, misk ve benzeri; insana neş'e veren, göğsü açan, rûhu uyaran, bedene neşat ve kuvvet veren misk ve benzeri koku sürünmektir. Çünkü Enes'in (r.a.) rivayet ettiği hadîste Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Dünyadan bana kadın, güzel koku sevdirilmiş ve namaz da gözümün aydınlığı kılınmıştır."[440]
Ebû Hüreyre'den (r.a.) yapılan rivayette de şöyle buyurmuştur:
"Kime güzel koku arzolunursa onu reddetmesin! Çünkü güzel kokunun taşınması hafif, rayihası güzeldir."[441]
Resûlüllah (a.s.) Efendimiz misk hakkında ise şöyle buyurmuştur:
"O güzel kokuların en iyisidir."[442]
Konuyla ilgili diğer rivayetler ve tahliller:
418 no'lu hadîsin isnadında Ebû Saîd el-Hibrâni el-Hımsî er-Razî bulunuyor ki, onun meçhul olup olmadığı, tartışma mevzuu olmuştur. Ebû Zer'â, "onu tanımıyorum" demiştir. Bazısına göre sahabîdir. İbn Hibban onu sıkat arasında zikretmiştir. Darekutnî ise el-İlel'de onun hakkında farklı görüş ve tesbitlerin bulunduğunu belirtmiştir.
419 no'lu hadîsin rical ve senedi sahih kabul edilmiştir. O bakımdan ilim adamları her gece uyumak üzere hazırlanırken sürme çekmeyi, üç sayıda tutmayı, ve ismid (antimon) maddesinden kullanmayı müstehab saymışlardır.
425 no'lu hadisin râvileri arasında Seyyar b. Hatim ve Selâm b. Miskîn bulunuyor ki, bunlar zayıf kabul edilmişlerdir. Darekutnî el-İlel'inde ikisinin zuâfadan olduğuna işaret etmiştir. el-Hâfız İbn Hacer ise et-Telhîs'te, hadîsin isnadının hasen olduğunu kaydetmiştir. Diğer ilim adamlarından önemli bir kısmı hadîste geçen "selâse" kelimesinin mânayı ifsad ettiğini söylemişlerdir.[443]
420 no'lu hadîs ise çoğu muhâddîslere göre murseldir, yani senedinden bir sahabi düşürülmüştür. Böylece senedi muttasıl olmadığından onu zayıf kabul edenler olmuştur. Çünkü râvî Hannan bunu Ebû Osman en-Nehdî'den rivayet etmiştir ki, Ebû Osman her ne kadar Peygamber zamanına ulaşmışsa da onu görmemiştir, o halde doğrudan Peygamber'den naklettiği kabul edilemez; ancak ashabdan birinden işittiği mümkündür, o ashabın isminden bahsedilmediği için de hadîs mursel olarak kalmıştır.
Ancak Hz. Enes'in kendisine ikram edilen güzel kokuyu reddetmediği ve, "Şüphesiz ki Peygamber (a.s.) Efendimiz (kendisine sunulan) güzel kokuyu reddetmezdi" dediği sahih rivayetle sabit olmuştur. Nitekim Tirmizî onun bu rivayetinin hasen olduğunu kaydederek sıhhatında şüphe bulunmadığını belirtmiştir. O bakımdan 420 no'lu hadîs her ne kadar mursel de olsa, manâ yönünden sahih olduğunda şüphe yoktur. Ayrıca İmam Buharî güzel kokuyu reddetmeme konusunu özel bir babda zikrederek rivayetlerin sıhhatına dikkatleri çekmiştir.
423 no'lu hadîs üzerinde de çok durulmuş, muhtelif tarikden geldiğini Tirmizi belirterek İmran b. Husayn'dan (r.a.) yapılan rivayeti şöyle nakletmiştir:
"Şüphesiz ki erkeklerin en hayırlı kokusu, kokusu zahir olup, rengi gizli kalanıdır. Kadınların güzel kokusunun en hayırlısı, rengi zahir olup, kokusu gizli kalanıdır."
Tirmizî bu hadis için "hasenün garibün" demiştir. Böylece muhtelif tariklerden rivayet edilen bu manâdaki hadîslerin sahîh olduğu ağırlık kazanmıştır.
Çıkarılan Hükümler:
1- Gözlere tek sayıya dikkat ederek sürme çekmek sünnettir.
2- Özellikle yatağa uyumak üzere uzanırken sürme çekmek müstehab sayılmıştır.
3-Güzel koku sürünmek sünnettir.
4- Erkeklerin daha çok kokusu belirgin olup rengi pek çıp-ak gözle görülmeyen kokuları sürünmeleri, kadınların ise bunun Iksine koku kullanmaları müstehabdır.
5- Misk ve anber gibi kokuları tercihte yarar vardır.
6-Kadınların güzel koku sürünüp sokağa çıkmaları mekruhtur, bu kerahetin tahrîmi olduğu ise ağırlık kazanmıştır.