sumeyye
Thu 27 September 2012, 12:46 pm GMT +0200
Sünnetlerdeki Değişmeler:
Sünnet-i Müekkedelerin Terki:
Sünnet-i Müekkedelerin Terki:
a) Şafiî Mezhebine göre, sünnet-i müekkedenin terki için şu hükümler uygulanır:
1) İmam veya Münferidin Terki: İmam veya münferidin birinci teşehhüd, felâket üzerine değil, sünnet olarak okunan kunût gibi eb'ad adı verilen sünnet-i müekkedelerin terki sehiv secdesini gerektirir. Heye'at adı verilen -meselâ sûrenin okunması- müekked olmayan sünnetlerin -bilerek veya unutarak- terki, sehiv secdesini gerektirmez. Sünnet-i müekkedeyi terkettiğini hatırlayan kimse kalkmaya yöneldiği sırada, kalkışa yakınsa geri dönmez, bilerek ve kasıtlı olarak dönerse namazı bozulur, unutarak veya bilmeyerek dönerse namaz bozulmayıp, sehiv secdesi yapmak sünnettir. Felâket zamanlan dışında okunması meşru olan Kunût terkedilir ve oturmaya inildiği sırada, rükû durumunda olunca geri dönülmez, bilerek ve kasıtlı olarak dönülürse namaz bozulur, bilmeyerek ve unutarak dönülürse sehiv secdesi yapmak yine sünnettir.
2) Muktedînin Terki: Muktedî kasıtlı olarak teşehhüd veya Kunûtu terkederse, derhal imamın yaptığı işleme dönmek veya imamın onu yetişmesine kadar beklemek konusunda seçimlidir. Bunlardan birini uygulamazsa, imamın yaptığına dönmesi vacip olur, dönmezse namazı bozulur. Fakat iki çözüm yolundan birini seçmeyip iktidadan ayrılmaya niyet ederse, artık münferid gibi hareket eder.
3) İmam ve Muktedînin Terki: İmam ve muktedî sünnet-i mü-ekkedelerden birini -meselâ birinci teşehhüd ve Kunûtu- kasıtlı olarak terkeder, bu durumda kıyama yakın olurlarsa ve ikincide rükû durumunda oldukları sırada imam geri dönerse muktedînin dönmemesi gerekir. Bu durumda muktedî, kalbiyle ayrılmaya niyet eder veya kıyam ya da secdede imamı bekler. Muktedî bilerek veya kasıtlı olarak geri dönerse namazı bozulur, aksi halde bozulmaz. İmam birinci teşehhüdü terkedip kalkarsa, muktedînin de kalkması gerekir. Bu durumda imam geri dönerse, muktedî geri dönmez.[250]
b) Malikî mezhebine göre, namaz içindeki sünnet-i müekkedelerden birini -meselâ sûreyi yerinde okumayı- unutarak terkeden mükellef, -bu terk kesin veya şüpleli olsa da- selâmdan önce sehiv secdesi yapar. Yapılanın eksik veya fazla olduğu konusunda şüphelenmek de eksiklik sayılır. Secde selâmdan önce yapılır. Sünnet-i müekkededeki eksiklik dolayısıyla secde yapmak için üç şart vardır:
1) Sünnetin Müekked Olması: Müekked olmayan sünnetlerin -meselâ sabah namazında Kunûtun- unutarak terki halinde, sehiv secdesi yapılmaz. Gayr-i müekked sünnet için selâmdan önce sehiv secdesi yapılırsa namaz bozulur. Çünkü böyle bir durumda namaza ondan olmayan bir işlem eklenmiş olacaktır. Selâm sonrasında bu sebeple secde yapılırsa namaz bozulmaz.
2) Namazın İçindeki Sünnet Olması: Namaz dışındaki sünnetlerin -meselâ sünnetin- terki sehiv secdesini gerektirmez.
3) Unutarak Terketmek: Namaz içindeki bir sünnet-i müekkedenin terkinin kasıtlı olması halinde namazın sahih olup olmayacağı konusunda her iki görüş de bulunmaktadır.[251]
c) Hanbelî Mezhebine göre, sünnetlerin terki halinde secde yapmak mubahtır.[252]
[251] Cezîrî, Fame, c. I, s. 460.
[252] Cezîrî, Fame, c. I, s. 456.