rabia
Sat 13 March 2010, 11:08 am GMT +0200
Resûlullah´ın, Sünnetin Öğrenilmesine Teşvikleri
Yukarıda belirtilen ve tabiî olarak sünnetin öğrenilmesini sağlıyan içtimâî tanzimden başka Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Ashâbını pek çok direktifleriyle uyarmış, sünnetini öğrenmeye ve öğretmeye, sıhhatli şekilde korumaya teşvik etmiştir. Bunlardan bâzılarını kaydedelim.
"Cenâb-ı Hakk benim sözümü dinleyip başkasına tebliğ edenin yüzünü ak etsin. Belki kendisine nakledilen nakledenden daha âlimdir ve (bu sebeple) daha iyi anlar."
"Kendisine bir hususta soru sorana cevap vermeyen kimse kıyamet günü ateşten bir gem ile gemlenmiş olarak (Allah´ın huzuruna getirilir )."
"Benden hadîs rivâyet ediniz, bunda bir mahzur yoktur."
"Bir hadisi gizleyen Allah´ın indirdiğini gizlemiş olur."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu son ifadesinde hadîsi "Allâh´ın indirdiği" Kur´ân-ı Kerîm sınıfına koymuş olmaktadır.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kendisine gelen heyetleri Medine´de bir müddet ağırlayıp Kur´ân ve hadîs öğrettikten sonra, onlar giderken kendilerine şöyle tenbihlerde bulunduğu rivayetlerde belirtilmiştir:
"Söylediklerimizi hıfzedin ve geride bıraktıklarınıza da öğretin."
Keza şu hadîs de bu babta rivayet edilenlerin hem mühimlerinden hem de sarîh olanlarındandır:
"Hazır bulunanlar, buraya gelmiyenlere de duyursunlar... Olur ya hazır bulunan, tebliğ ettiğini kendisinden daha iyi anlayıp kavrayacak birisine nakleder."
İbnu Abbas (radıyallahu anh) tarafından rivâyet edilen şu hadîs de Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in Ashâb (radıyallahu anhüm)´ı hadîsleri dinlemeye ve sonra da rivâyet etmeye teşvik etmekte ve hatta daha sonraki nesilleri de bu rivâyet müessesesi hususunda uyarmaktadır
"Sizler, (benden) dinliyorsunuz. Sonra da sizden dinleyecekler; daha sonra da sizden dinlemiş olanlardan dinleyecekler." [9]
Yukarıda belirtilen ve tabiî olarak sünnetin öğrenilmesini sağlıyan içtimâî tanzimden başka Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Ashâbını pek çok direktifleriyle uyarmış, sünnetini öğrenmeye ve öğretmeye, sıhhatli şekilde korumaya teşvik etmiştir. Bunlardan bâzılarını kaydedelim.
"Cenâb-ı Hakk benim sözümü dinleyip başkasına tebliğ edenin yüzünü ak etsin. Belki kendisine nakledilen nakledenden daha âlimdir ve (bu sebeple) daha iyi anlar."
"Kendisine bir hususta soru sorana cevap vermeyen kimse kıyamet günü ateşten bir gem ile gemlenmiş olarak (Allah´ın huzuruna getirilir )."
"Benden hadîs rivâyet ediniz, bunda bir mahzur yoktur."
"Bir hadisi gizleyen Allah´ın indirdiğini gizlemiş olur."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu son ifadesinde hadîsi "Allâh´ın indirdiği" Kur´ân-ı Kerîm sınıfına koymuş olmaktadır.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kendisine gelen heyetleri Medine´de bir müddet ağırlayıp Kur´ân ve hadîs öğrettikten sonra, onlar giderken kendilerine şöyle tenbihlerde bulunduğu rivayetlerde belirtilmiştir:
"Söylediklerimizi hıfzedin ve geride bıraktıklarınıza da öğretin."
Keza şu hadîs de bu babta rivayet edilenlerin hem mühimlerinden hem de sarîh olanlarındandır:
"Hazır bulunanlar, buraya gelmiyenlere de duyursunlar... Olur ya hazır bulunan, tebliğ ettiğini kendisinden daha iyi anlayıp kavrayacak birisine nakleder."
İbnu Abbas (radıyallahu anh) tarafından rivâyet edilen şu hadîs de Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in Ashâb (radıyallahu anhüm)´ı hadîsleri dinlemeye ve sonra da rivâyet etmeye teşvik etmekte ve hatta daha sonraki nesilleri de bu rivâyet müessesesi hususunda uyarmaktadır
"Sizler, (benden) dinliyorsunuz. Sonra da sizden dinleyecekler; daha sonra da sizden dinlemiş olanlardan dinleyecekler." [9]