sidretül münteha
Sun 23 January 2011, 08:14 pm GMT +0200
2. Sünnî ve Bid'i Talâk
Ulema, kişinin, gerdeğe girdiği karısını, kendisiyle cima' etmediği bir temizlik halinde ve bir talâk ile boşamasının, SÜNNİ TALAK (Sünnete uygun olan boşama), aybaşı veyahut kendisiyle cima1 ettiği bir temizlik halinde boşamasının da BÎDi TALAK (Sünnete uymayan boşama) olduğunda müttefiktirler. Zira sabittir ki îbn Ömer (r.a.) karısını aybaşı halinde boşadığı için Peygamber (s.a.s) Efendimiz Hz. Ömer'e,
«Oğluna söyle, karısına geri dönsün, sonra kadın temizlenip tekrar adetini görüp sonra tekrar temizleninceye kadar onunla birlikte yasasın. İkinci adetinden temizlendikten sonra dilerse, aile hayatı devam etsin ve dilerse -ona yaklaşmaksınn- bosasın. İşte kadının bu iki kirlenmesi ve temizlenmesi zamanı, erkeklerin kadınları boşamaları için ALLAH Teâlâ'nın emrettiği iddet müddetidir» buyurmuştur.
Ulema, bunda ittifak ettikten sonra bu babın üç konusunda ihtilâf etmişlerdir.
1- Boşamanın sünnete uygun olması için, kadın henüz iddette iken onu bir daha boşamaması şart mıdır?
2- Bir defada üç talâk ile boşama sünnete uygun boşama mıdır?
3- Karısını aybaşı halinde boşayan kimsenin hükmü nedir? [12]
A- İddet Sırasında Talâk Yasağı
îmanı Mâlik ile İmam Ebû Hanife ve bu iki imamın tabileri bu konuda ihtilâf etmişlerdir. İmam Mâlik «Boşamanın sünnete uygun olabilmesi için, kadın henüz iddette iken onu bir daha boşamaması şarttır» demiştir. İmam Ebû Hanife ise «Eğer her bir temizlenmede onu bir talâk ile boşasa, yine de sünnete uygun bir boşamadır» demiştir.
Bu ihtilâfın sebebi, boşamanın sünnete uygun olması için, kadının zevciyet halinde boşanmış olması şart mıdır, değil midir diye ihtilâf etmeleridir. «Zevciyet halinde boşanmış olması şarttır» diyenler, «Kadın henüz iddette iken onu bir daha boşamaması şarttır» demişlerdir. Çünkü kadının ikinci boşanışı zevciyet halinde değildir. «Zevciyet halinde boşanmış oî-ması şart değildir» diyenler ise, «Onu bir daha boşamaması şart değildir» demişlerdir. Kadın henüz iddette iken onu bir daha boşama ile boşamanın vaki olduğunda ise ihtilâf yoktur. [13]
B- Üç Talâkla Boşamanın Sünnîliği .
İmam Mâlik, «Bir defada üç talâk ile karı boşamak, sünnete uygun boşama değildir», İmam Şâfıi ise «Sünnete uygundur» demiştir.
Bu ihtilâfın sebebi,Peygamber(s.a.s)Efendimiz'inhuzurunda karısını bir lafızda üç talâk ile boşayan adama ses çıkarmayışı ile Kur'an-ı Kerim'in mefhumu arasında bulunan çelişmedir. İmam Şafii'nin dayandığı hadis, sabit olan «Adanı, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in huzurunda, karısıyla mülâane ettikten sonra onu üç talâk ile boşadı» [14]hadisidir. îmam Şafii «Eğer bir lafızda üç talâk ile boşamak sünnete aykırı olsaydı Peygamber (s.a.s) Efendimiz ona mani olacaktı» demiştir.. îmam Mâlik ise, «Karıyı bir defada üç talâk ile boşamak, Cenâb-ı ALLAH'ın kullarına bahşettiği, üç defaya kadar boşayıp geri dönme kolaylığını reddetmek demek olduğundan sünnete aykırıdır» demiştir. İmam Mâlik'in tabileri, İmam Şafii'nin delil olarak gösterdiği hadise karşı, «Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in huzurunda birbirleriyle mülâane eden koca ile karı, bizzat yaptıkları mülâane ile birbirinden ayrılmışlardı. Şu halde adamın, karısını mülâaneden sonra boşaması hükümsüzdü. Bunun içindir ki Peygamber (s.a.s) Efendimiz ona ses çıkarmamıştır» demişlerdir. îmam Mâlik'in görüşü -ALLAH bilir- İmam Şafii'nin görüşünden daha zahirdir. [15]
[12] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/27.
[13] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/27-28.
[14] Buhârî, Talâk, 68/29, no: 5308; Müslim, Liân, 19, no: 1492.
[15] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/28.