sidretül münteha
Sun 2 January 2011, 04:10 pm GMT +0200
SÜNEYN EBÛ CEMİLE, ABBÂD, DİMÂD, ADİYY BİN HATİM, SUMÂME BİN ÜSÂL VE AMR BİN ABSE ES-SÜLEMÎ'NİN MENKİBELERİ 2
8907- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Necid yönüne doğru bir müfreze gönderdi. Ye-mame ehlinin reisi olan, Hanıfe oğullarından Sümâme bin Üsâl adında bir adamı getirdiler.
Onu hemen mescidin direklerinden birine bağladılar. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onun yanma çıkıp dedi ki: 'Ey Sümâme, ne n var?'
'Yaramazlık yoktur ey Muhammedi Eğer öldürürsen (kan sahibi) bîr canlıyı Öldürmüş olursun, bağışlarsan sana minnettar olurum. Mal istersen istediğin kadar mal veririm' deyince Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu o hal üzere bıraktı.
Ertesi gün geldi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yine aynı soruyu yöneltti, o da aynı cevabı verdi. Bunun üzerine yine onu o hal üzere bıraktı. Daha ertesi gün olunca, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona: 'Ey Siimâme! Şimdi durumun nasıldır?' diye sorunca, şu cevabı verdi: 'Sana dediğim gibi durumumda herhangi bîr değişiklik yoktur.' Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: 'Haydi Sümâme'yi serbest bırakın!' dedi. Serbesl bıraktılar o da hurmalığa gidip yıkandı geri gelip mescide girdi ve 'Şe-hadet ederim ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur, Muhammed O'nun hem kulu ve hem Resulüdür' dedi. Sonra dedi ki: 'Ey Muhammed! Vallahi yeryüzünde en nefret ettiğim kişi sendin, şimdi ise yeryüzünde en çok sevdiğim kişi sen oldun! Yeryüzünde en nefrel ettiğim dîn, senin dinin idi, şimdi ise yeryüzünde en sevdiğim din senin dinin oldu. Yeryüzünde en sevmediğim ülke senin ülkendi, şimdi yer yüzünde en beğenip sevdiğim ülke senin ül-
ken oldu. Ben umreye giderken senin süvarilerin benî yakalayıp getirdi, buna ne dersin?' Bunun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem onu müjdeledi ve ona umre yapmasını söyledi. O da bunun üzerine Mekke'ye varınca herkes ona: 'Sen atalarının dininden döndün' diye hitap etti."
O da onlara şu cevabı verdi: "İş, sizin bildiğiniz gibi değil; ben müslüman oldum. Ve Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'le beraber oldum. Vallahi Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in izni olmadan Yemâ-me'den size bir dane bile buğday gelmiyecek-
tir'." |Bııhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.|
8908- Amr bin Abese radiyallahu anh'dan:
"Ben cahiliyette putlara taptıkları için insanların doğru yolda olmadıklarını anlıyordum. Sonra Mekke'de bir adamın birçok hakikatlerden söz ettiğini duydum; bunun üzerine deveme bindiğim gibi Mekke'ye vardım. Kavmi rahat bırakmadığı için Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in gizlendiğini duydum. Bunun üzerine etrafımı kollayarak yanına girdim ve sordum:
'Sen nesin?'
'Ben bir peygamberim' dedi.
'Peygamber nedir?'
'(Yani) beni Allah gönderdi.'
'Seni ne İle gönderdi?'
'Akrabalarla ilgiyi kesmemek, putları kırmak, Allah'ın birliğine inanarak O'na hiç bir şey ortak koymamakla' dedi. Ben de dedim ki:
'Senin bu inancını paylaşan başka kimseler var mıdır?'
'Bir hür ve bir köle.' O zaman ona iman eden yalnız Ebû Bekr ile Bilâl vardı.
'Öyleyse ben de sana tâbi olacağım.'
'Sen bugün bunu yapamazsın, halimi ve insanların halini görmüyor musun? Şimdi ailene dön, benim tam anlamıyla zuhur ettiğimi duyduğun zaman, bana gelirsin' buyurdu. Bunun üzerine hemen aileme döndüm.
Ben aileminyanındayken o da Medine'ye gelmiş. İkide bir onun hakkında sorup duruyordum. Medine'ye geldiğini haber alınca, oradan gelenlere sordum:
'Medine'ye gelen bu adamın durumu nedir?'
'Herkes başına üşüştü. O'na iman etti. Kavmi onu öldürmek istedi, fakat O'na bir şey yapamadılar" deyince; ben de hemen Medine'ye vardım ve yanma girip sordum:
'Ey Allah'ın Resulü, beni tanıyor musun?'
'Evet, sen Mekke'ye gelmiştin. Seninle buluşmuştuk' buyurdu.
'Öyleyse Allah'ın sana öğretip de benim bilmediklerimden bana bildir ve namazın ne olduğunu bana anlat!' dedim."
|Daha uzun bir metinle Müslim.]
8907- Bu hadisi Buhârî (salât 76, I, 118-9; 82, I, 120; husmât 7, III, 91; mağâzî 70, V, 117-8), Müslim (cihâd 59, s. 1386-7), Ebû Dâvud (2679) ve Nesâî (tahâret 127, I, 109-10), Leys b. Sa'd an Saîd el-Makburî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8908- Bu hadisi Müslim (müsâfirîn 294, s. 569), Ah. b. Ca'fer ani'n-Nadr b. Muh. an İkrime b. Ammâr an Şeddâd b. Abdillah ve Ebî Ammâr ve Yahyâ b. e. Kesîr an Ebî Umâme an Amr b. Abese senedi ile tahrîc etti.