Hadice
Wed 8 June 2011, 09:35 am GMT +0200
Sünen (el-Müctebâ)
Nesâî, Neseî veya Nesevî diye de anılan Ebu Abdirrahman, zamaninın en meşhur hadis otoritelerinden biriydi. Daha ziyâde nkhî hadisleri derlediği es-Sünenu'l-Kübrâ' sı sahih ve illetli hadisleri de ihtiva etmekteydi. Sonra istek üzerine Nesâî bu kitabını sadece sahih hadisleri almak üzere ihtisar etti ve bu yeni eserine el-Miictenâ veya meşhur olduğu şekliyle el-Müctebâ adını verdi. [el-Muctebâ'nm îbnu's-sünnî (364/974) tarafından meydana getirildiğine dâir bilgi içn bk. ez-Zehebî, Tezkire, III, 940; Tehzîbu'l-Kemal, I, 328]
el-Müctebâ, sünenler içinde en az zayıf hadis ve cerhedilmiş ravîsi bulunan bir kitab olarak bilinir. Bunun için de Sahihayn'dan sonra üçüncü sırada sayılması gerektiğini savunanlar olmuştur. [286]Hatta Nesâî' nin, rical tenkidindi Müslim'den daha sıkı davrandığı bildirilmektedir. [287]
Nesâî, Sünen'ine hadisleri dercederken gerçekten oldukça titiz davranmıştır. Aralarındaki bir soğukluk sebebiyle hadislerini dinlemeye resmen me'zûn olmadığı hocası, el-Hâris b. Miskîn'in hadislerini, hocasından gizli olarak dinlediğini ondan yaptığı rivayetlerde ahberanâ el-Hûris b. Miskin, kırâe-ten 'aleyhi ve ene esme' u diyerek belirtir. Doğrudan doğruya ahberanâ veya haddesenâ lafızlarını kullanmaz. Bu, Nesâî' nin vera' ve takvası kadar, ilmî hassasiyetini de gösterir. [288]
Nesâî, hadisler arasındaki çok küçük rivayet farklarını bile, hadisi baştan aşağı tekrar etmek suretiyle göstermiştir. Gariptir ki, onun bu hassasiyeti, Musevî asıllı müsteşrik Goldziher tarafından «küçük işlerle uğraşma » olarak ten-kid edilmiştir. [289]
Nesâî, Tirmizî'de olduğu gibi, her hadis için ayrı bir değerlendirme yapmaz. Onun değerlendirmesi, kitabına aîmış olmasıdır. Ancak yine de yer yer se-nedlerin durumlarını açıkladığı, bir kaç hocasından birden aldığı hadis'in lafzını hocalarından hangisine ait olduğunu bildirdiği görülmektedir.
Nesâî, çoğunlukla hadisleri ahberanâ lafzı ile rivayet eder. Rivayet lafızlarından önce bazı kitablarda görülenin tersine «Kale» lafızları mutlaka açıkça yer almaktadır.
Sünen, 51 kitab ve 2400'e yakm bâb içinde, yer yer «nev1» kelimeleriyle açılmış alt başlıklardan oluşmaktadır. Bu tür başlıkları daha çok ihtilaf edilen konularda kullanmaktadır. [290]
el-Müctebâ'da «sülâsî» hadis bulunmamaktadır. [291]
Sünen'i bize İbnu's-Sünnî diye meşhur olan Ebû Bekr Ahmed b. Muham-med b. İshak rivayet etmiştir.[292] «Sünen-i Nesâî» denilince el-Müctebâ anlaşılır. el-Müctebâ hadis kitaplarının ikinci tabakasına dâhildir. [293]
[287] Ebû Zehv, a.g.e., s. 359; Kâtip Çelebi, Keşf, II, 1006.
[288] Misaller için bk. Nesâî, miyah 3; hayz 13; Salât 23, mcvâkıt 22. Sünen'in Türkçe tercümesinde hocasının adı Haris b. Müslim (1,8) olarak yanlış verilmiştir.
[289] bk. Goldziher, Müslim Studies, II, 232; SıddîkT, H. E. Tarihi, s. 108.
[290] bk. Nesâî, I, 167-170.
[291] Mübârekfûri, M.Tuhfetü'1-ahvezî, I, 349.
[292] A. ed-Dihlevî, Bustanu'I-muhaddisin, s. 200.
[293] bk. ed-Dihlevî, Huccetullâhi'I-bâliğa, I, 283. Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 86-88.