sidretül münteha
Sat 30 April 2011, 03:38 pm GMT +0200
Sultan Orhan Ve Bizans
Babasından devraldığı topraklan genişleten, fetihler yaparak nüfusunu çoğaltan Sultan Orhan, ülkenin imarına ehemmiyet vermeyi lüzumlu görmüş, derhal icraata başlamıştı. Bu işleri yapabilmek için efe, Bizans ile çatışmaya ara vermişti. Hoş, Bizansın çatışacak hali yoktu ya... Çünkü Kayser Andronikos ölmeden evvel yaşı küçük olan oğlu Paleologos'a veziri durumunda olan Kantakuzeni vasi tayin etmişti. Kantakuzen, vasi olması nedeniyle bîr imparator gibi ülkeyi tam selahiyetle idare ediyordu. Bizans entirkası burada sahneye çıkıp, imparatoriçe Anna ve oğlu Yani Paleogolos'u, Kantakuzen aleyhine kışkırttılar. Bizanslılar ikiye bölünerek birbirleriyle savaşmaya başladılar. Kantakuzen, Aydın Emİri Umur Bey'i yardıma çağırdı. Bunu duyan Yani ve annesi Sa-ruhan Beyinden yardım istediler. Aydın Emiri bir yandan, Sa-ruhan Beyi diğer yandan Rumeli yakasına donanmalarıyla geçip Kayser adına Rumeli kıtasını vurmaya başladılar. Sonunda Kantakuzen mücadeleyi kazandıysa da, Yani Paleolo-gos'un tahttan indirilmesine rıza göstermedi. Saltanatın ortaklıkla yürütülmesini istedi. Saltanatın çift başlı olmasa durumu, daima karışıklığa gitmesine sebeb teşkil etti.
Bunlar olup biterken, bir yandan Yani Paleologos diğer yandan Kantakuzen taraftarları, Sultan Orhan'ı kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlardı. Bu arada Kantakuzen kızı Teodora'yı Sultan Orhan'la evlendirmeye muvaffak oldu. Sultan Orhan ise siyasî dehasını gösteriyor ve her iki tarafı idare ederek vaziyetin arzu ettiği gibi inkişaf etmesine gayret gösteriyordu. Sultan Orhan, H. 736 (M. 1336) senesinde Teodora ile evlenmiş ve ertesi sene ailesi ile beraber Üsküdar'a gitmişti. Kayser'le görüşmüş, Kayser tarafından şerefine verilen yemekte bulunmuştu. Sultan Orhan orada üç gün kalmıştı.