- Sufilik Sadece Kitap Okumakla Olmaz

Adsense kodları


Sufilik Sadece Kitap Okumakla Olmaz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
SevD@_GüLü
Thu 26 May 2011, 10:15 pm GMT +0200
                    Sufilik Sadece Kitap Okumakla Olmaz

Hayatın hangi alanında ve mesleğinde olursa olsun, bir işin ehline gitmeden ve ondan alınacak bilgiyi onun nezaretinde tecrübe edip uygulamayan o mesleğin ehli olamaz.

Fırıncıya eczacının işi sorulamayacağı gibi; terziye de tıpla ilgili bir meseleyi sormak, boşuna yorulmak ve gülünç duruma düşmekten başka bir şey değildir.

Ayrıca ehlinin nezaretinde tahsil ve tatbikatını yapmadan, hiç kimse okuduğu tıp kitapları ile uzman doktor olamaz.

Böyle bir kimse ciddi bir hastalığa ne doğru teşhis koyabilir, ne de güzel tedavi yapabilir. Tedavi yapmak istese ya hastayı kötürüm bırakır veya öldürür. Bu durum bütün meslekler için geçerlidir. Dünya işlerinde hal böyleyken âhiret işlerinde de durum bundan farklı değildir. Gerçekten mürşit olmayanı mürşit zannedip elinden tutan kimse, şeytanın oyuncağı olur, dinimi koruyayım derken imanını kaybeder.

Şu halde gerçekten sufi olmak isteyen kimse, bu işi yolun ehline sormalı, sufiliği okulundan, üstadından öğrenmeli.

Eğer bir kimse sufilerin yoluna görüntü ile değil, gerçekten gönlü ile girmek istiyorsa, mutlaka bu yolun üstadı olan kamil bir mürşidin terbiyesine girmeli.
Kitap hakikati sadece tarif eder; ama mürşit gerçeği yaşatır. Kitap akla hitap eder, mürşit kalbe ve gönle girer. Kitap hüküm verir, mürşit terbiye verir. Kitap ‘şöyle yapmalısın’ der, mürşit o şeyi yaptırır. Mürşit, kitabın hükümlerini müridinin üzerinde uygular.

Tasavvuf kalbi gafletten uyandırmak, nefsi manevi kirlerden arındırmaktır. Manevi terbiye sırf tarifle değil, ilahî tasarrufla olur.

Bu tasarruf, kamil mürşide verilen ilahi bir nurdur. Tasarrufla, gafil kalpler uyanır, içine ilahi sevgi akıtılır, muhabbet aşısı yapılır. Bu muhabbetle kalp yumuşar, tövbeye sarılır, kusurlarına ağlar, ibadeti sever, hayra koşar.

Kamil mürşit, sadık müridin kalbini Allah’a bağlar. Onu nazarları altına alır, nefis ve şeytanın kalbe giriş yollarını bilir, ona göre müride ilaç verir. Onu dua ile destekler, kalbini sevgiyle besler. Ona hatasını gösterir, eksiklerini tamamlatır. Mürşit, müridinin önünde örnek olur, onun yolunu açar.

Uzun ve tehlikesi çok olan bir yolu, elindeki yol haritası ile giden mi emniyet içinde aşar ve hedefe ulaşır, yoksa o yolları çok iyi bilen bir rehberle giden mi?!..




Dr. Dilaver Selvi