sumeyye
Fri 14 January 2011, 04:00 pm GMT +0200
Suçlunun Affedilmesine Aracı Olmak
104. Urve bin Zübeyr rivayet ediyor:
Zübeyr bir hırsızla karşılaştı. Hırsızı yakalayanlardan onu affetmelerini istedi. Onlar, "Kadıya teslim edelim de orada aracı ol" dediler. Zübeyr şöyle dedi:
Resûlullah (s.a.v.),
"Kadıya teslim edildikten sonra suçluya affedilmesi için aracılık edene de, kendisine aracılık edilene de Allah lanet eder" buyurdu.[403]
İzah
Hadis, hırsızlık, zina, kısas gibi Cenâb-ı Hakkın tayin ettiği cezalar için, mesele hâkime intikal ettikten sonra suçlunun affedilmesi hususunda aracılık yapmanın caiz olmadığını ifâde etmektedir. Bu, bütün âlimlerin ittifakıyla haramdır. Ancak mesele hâkime intikal etmeden aracı olmak ise caizdir. Zaten Zübeyir bin Avvam da (r.a.) henüz mesele hâkime intikal etmeden aracı olmuştur. Onların "Biz hâkime teslim edelim de öyle aracı ol" demeleri üzerine de Resûlullahın bunu yasakladığını bildirmiştir.
Nitekim günümüzde de bâzı suçlar mahkemeye intikal ettikten sonra dâvâlı davasından vazgeçse de mahkeme suçluyu bırakmaz. Çünkü o artık kamu dâvası olmuştur.
Müslim'de rivayet edilen şu hadis de konuya açıklık getirmektedir:
Manzum kabilesinden bir kadın hırsızlık yapmıştı. Ve mesele Peygamberimize intikal etmişti. Bu durum Kureyşlileri üzdü. "Durumu Resûlullah ile (s.a.v.) kim konuşabilir? Buna kim cesâret edebilir? Bunu ancak Resûlullahın çok sevdiği Üsame yapabilir" dediler. Üsâme Resûlullaha (s.a.v.) gittiğinde Ondan şu cevabı aldı:
"Allah'ın suçluya tatbikini istediği bir ceza hakkında aracı mı oluyorsun?"
Resûlullah daha sonra şöyle bir konuşma yaptı:
"Ey insanlar! Sizden öncekileri Allah ancak şunun için helak etti: Onlar aralarında şerefli biri hırsızlık ettiğinde onu bırakırlar, zayıf biri çalarsa, onu cezalandırırlardı. Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fâtima dahi hırsızlık etse, mutlaka onun da elini keserdim."[404]
İlmi Gizlemek
105. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
"Kim bir âlime birşey sorar da o âlim bildiğini gizlerse, Kıyamet gününde ateşten bir gemle gemlenir."[405]
İbni Mâce'de yer alan başka bir rivayet, "Kim insanların dinî işlerinde faydalı olan bir ilmi gizlerse..." şeklinde gelmiştir.[406]
Oruca Başlama Tarihi Nasıl Tespit Edilir?
106. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
"Ramazan hilâlini gördüğünüzde oruca başlayınız. Şevval hilalini gördüğünüzde iftar ediniz (bayram yapınız). Hava bulutlu olursa orucu otuza tamamlayınız."[407]
İzah
Yüce Rabbimiz Kur'ân'da şöyle buyurur:
"Güneşi bir ışık, ayı bir nur yapan, vaktinizi ve hesabı bilesiniz diye aya menziller takdir eden Odur."[408]
Başka bir âyette de "Güneş ve ay şaşmaz bir hesap üzere hareket eder"[409] buyurmuştur.
İşte ay ve güneş şaşmaz bir ölçü ile hareket ettiği içindir ki, namaz vakitleri, oruca başlama tarihi, iftar vakti, ay ve güneşin hareketlerine göre tespit edilmektedir. Yukarıdaki hadiste de bu gerçeğe dikkat çekilir. Peygamberimiz zamanında astronomi ilmi günümüzde olduğu gibi gelişmediğinden gerek namaz vakitleri, gerek Ramazan ve Kurban bayramı günleri, gerekse Ramazan ayının başlaması hilâl çıplak gözle görerek tespit ediliyordu.
Günümüzde ise ayın hareketleri modern âletlerle çok yakından takip edilerek bir yıl sonraki takvimler önceden hazırlanabilmektedir. Namaz vakitleri, Ramazan ayının başlangıç tarihi, imsak ve iftar vakitleri, bayram günleri bu takvimlerde belirtilmektedir. Bugün Müslümanlar takvimlere bakarak namaz kılmakta, sahur yemekte, iftar etmekte, oruca başlamakta ve bayram yapmaktadırlar.
Konu hakkında geniş bilgi için Hanefî ve Şâfiîlere Göre Oruç Zekât isimli eserimizin 33-40. sayfalarına bakınız.[410]
[403] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/168.
[404] Müslim, Hudüd: 8. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/168-169.
[405] İbni Mâce, Mukaddime: 24 (264) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/169.
[406] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/169.
[407] İbni Mâce, Sıyâm: 7; Mu'cemü'l-Evsat, 3:153, (2312.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/169-170.
[408] Yunus: 10/5.
[409] Rahman: 55/5.
[410] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/170.