sidretül münteha
Thu 11 November 2010, 08:04 pm GMT +0200
SU, kendine sırdaş arıyordu
...-Önce buluta verdi sırrını.
-Ağır geldi sır buluta.
-Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.
...-Sonra göle gitti su.
-Ona anlattı derdini.
-Bu arada bulut suyun sırrını tekrar tekrar yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için , zaman zaman taşıyordu
göl ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu.
-Sonra nehre ulaştı suyun sırrı.
-Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti.
-Dereye verdi.
-Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden , O da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze..SU, kendine sırdaş arıyordu
-Çağlayanlar, şelaleler,akarsular..
-Hepsi kayboluyordu bir anda.
SU, kendine sırdaş arıyordu
-Dereye, okyanusa kavuşunca farketti su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla,ırmaklarla...
okyanusa taşındığını.
-Karar verdi su. Sırrını okyanusa verecekti.
- Öyle de yaptı zaten.Tüm sırlarını okyanusa verdi.
-Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu.
-Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu....
-Geçen karşılaştık suyla.
-Bir bardaktaydı. -
-Suskundu.
-Çok uğraştım konuşturamadım.
-Ben,tam giderken '' Dur !'' dedi ..su.
-Durdum!
'' Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar ,kaldıramazlar senin yükünü,canını yakarlar,utandırırlar....'' dedi..
ALINTI