sumeyye
Sat 29 May 2010, 02:04 pm GMT +0200
SU GİBİ
Şimdi sen su olduğunu düşün Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar çok
Tükenmez
İnanıyorum ki, gerçekten de öylesin Ama
ister çesmelerden dökül,
ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak,
dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın Yani;
seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsınUnutma! Daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin…
Gürültünün parçası olursun sadece
Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir
Çünkü; su nasılsa burada,
lüzum yok ki suyu kana kana içmeye diye düşünürler…
Aynen, sesini sürekli duyanların seni
dinlemedikleri gibi!
Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler
koparan yerinden
su içmeye çalışmadı şimdiye kadar Hepsi,
hep sabahın
en sakin anını bekledi suyun durgun yerlerini
bulabilmek için,
gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler
Onlar için
en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda
Sen, hep bir su olduğunu düşün Su gibi
güzel,
su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez
Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün
Ama su gibi
yaşatıcı ol, su gibi yıkıcı, sürükleyici ve
öldürücü değil!
Sen bir su ol Ama rahmet ol, afet değil!
Su isen tarlalarını basma insanların,
yuvalarını yıkma,
ocaklarını söndürme, sana felaket denmesin!
Su isen bir bardağa sığabil ki; damarlara
giresin!
Su yüce Allahın insanlar için yarattığı en
büyük nimetlerden biri
Suya benzediğini unutma! Su gibi özel, su
gibi güzel,
su gibi faydalı, su gibi lüzumlu ve su gibi
bitmez,
tükenmez olduğunu da unutma
Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de
kiyametler koparıcı olabileceğini unutma
Unutma; senin işin rahmet olmak, afet değil
Vadiler varken önünde ve ovalar varken,
yayılabileceğin küçük ırmaklara
ayırabiliyorsan kendini
ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin
çevrene
Ve yaşayabilirsin dünya dönmesine devam
ettiği müddetçe
Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen,
korkulan ve
kaçılan olursun; seller, afetler gibi
Tercih elindeydi hep ve hep de senin ellerinde
olacak
Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç
durmadan
konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız
sesler çıkartan
birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki
insanlara!
Ama yapman gereken şu, değil mi?
Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini
Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini,
kimin anlayıp anlamadığını Düşüneceksin
anlatmak istediklerinin ne kadarını
anlatabildiğini
Hatta anlayanların anladıklarının da senin
anlattıklarının
ne kadarı olduğunu düşüneceksin
Ve konuşmak için en uygun zamanı
bekleyecek, en az
ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın…
Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları
biletleri ceplerinde
olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit
yaklaştığında,
vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları
gibi, sen de
fikrini bildireceğin kişinin kıyıya yanaşmasını
bekleyeceksin!
Demeyeceksinki, ben canım isteyince giderim iskeleye,
vapur da o saniyede gelmek zorunda!
Demeyeceksin ki, aklıma geleni aklıma
geldiği biçimde
söylerim Karşımdaki de değil duymak, değil
dinlemek,
anlattığımdan bile fazlasını anlamak
zorunda!
Keşke öyle olsaydı Keşke haklı olsaydın,
ama maalesef değil
Ağzını açıp şelaleden dökülen suyu içmeye çalışan
bir tavşan gördün mü hiç ?
Veya önüne çıikan ağaçları dahi sürükleyen
bir selden
susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan
gördün mü?
Kaplanlar bile içebilmek için suyun
durulmasını bekler,
beyni olan her yaratık gibi!
Hadi Sen şimdi su olduğunu düşün, ve
kendini su gibi hisset
Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su
gibi yararlı
Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez,
tükenmez olduğunu hatırla
Ama yine su gibi bir küçük bardağın içine
sığdır ki kendini;
girebilmeyi öğren insanlarm damarlarına
Hayat ver
Vazgeçilmez ol
Muammer ERKUL