- Sûrelerin Tertibindeki Rivayetler

Adsense kodları


Sûrelerin Tertibindeki Rivayetler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
müzzemmil
Thu 15 September 2011, 09:33 pm GMT +0200
Sûrelerin Tertibindeki Rivayetler

İbni Atıyye Derki :
“Sûrelerin çoğunun tertibi Peygamberin hayatında bel­liydi. “Seb'i tıval» (yedi uzun sûre) Hâmîmler (Hâ mîm le başlıyan sûreler) mufassal (mushafın sonundaki sûreler) adlandırırlardı.»                                                     
Bu rivayetten anladığımız o dur ki, Kur'an'ın sûreleri, gruplar halinde adlandırılmıştı. Ancak tertip nasıldı? bu, riva­yetle belli olmuyor.
İmamı Süyutî “İtkan»ında der ki :
“Gönlümün daha çok yattığı cihet, Beyhakînın de anladığı gibi şudur. Sûrelerin tertibi de Vahyiledir. Ancak “Beraeh» ile “Enfal» Sûreleri değildir.»
Bu konuda Hz. Abdullah İbni Abbas'ta şöyle der :
“Hz. Osmana sordum -niçin Mesânîden (ayetleri yüzden az olan) Anfâl Sûresi ile Miûn den (ayetleri yüz civarında olan) Beraeh Sûresini yan yana getirdiniz? Hem neden aralarına Bismillahir-rahmanir-ahim yazmadınız ve onu (Beraeh Sûre­sini) Seb'i Tivale (yedi uzun sûre arasına) koydunuz ?
Hz. Osman cevabında bana dedi ki :
- Allah'ın Resulüne çok ayetli sûreler inerdi. Ona bun­lardan biri nazil olunca, Vahy kâtiplerinden bir kaçını çağırır ve şu ayetleri, içinde şu ve şu ayetler bulunan sûreye yazın, diye emrederlerdi. Enfâl Sûresi Medinede ilk nazil olanlar dandır. Fakat konuları biri birine benzer, Birinin anlattıkları diğerinin anlattıklarına yakın. Bana öyle geldi ki bunlar (Enfâl ve Beraeh Sûreleri) biri birine bağlıdır. Allah'ın Resulü de, bu sûrenin ondan olup olmadığını beyan buyurmadan irtihai ettiler. İşte bu sebepten ötürü onları biri birine yakın koy­dum ve aralarına da -Bismillahir-rahmanır-rahim- yazmadım.»
Bu beyanlar gösteriyor ki, sûrelerin tertibi de, Peygam­ber Efendimizin işaretleri dikkate alınarak yapılmış durumda Mushaf haline getirilmiştir. Ancak “Enfâl» ile “Berâe» sûrele­rinin tertibi hakkında bir şey söylemeden Peygamber Efen­dimiz irtihai buyurmuşlardı.
Bununla beraber Kur'an'ın, Vahyediliş sırasına göre yazıl­mışlarından da sözedenler vardır. Nitekim Zincânî “Tarihui Kur'an»ında bu çeşit mushaflardan birisinin Câ'feri Sadık'tan daldığını yazar.
Ayrıca İmamı Süyütî de “İtkan»ında Vahy sırasına göre yazılmış bâzı Kur'anlardan bahseder. Anlaşılan o dur ki, bu kabil mushaflar, Kur'an'ın toplanması için Hz. Osman tara­fından kurulan kurula arzedilmemiştir. Zira eğer bunlar arzedilmiş olsaydı. Hz. Osman, onları da diğerleri gibi, ya tashih eder veya tashih imkânı olmıyanları da yıkar suya verirdi. [616]


[616] Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 180-182.

Halis_52
Thu 15 September 2011, 10:04 pm GMT +0200
     Mevlam razı olsun kardeşim bildiğimiz bir konu sayenizde pekişti.