- Sözleriniz ve davranışlarınız kaydediliyor

Adsense kodları


Sözleriniz ve davranışlarınız kaydediliyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 28 October 2010, 02:34 pm GMT +0200
Sözleriniz ve Davranışlarınız Kaydediliyor


Bir Pazar akşamı, Pendik'te bir iş adamımızın, yeni açtığı iş yerinde yemeğe davet edilenler arasında ben de vardım.

Herkesin neşesine diyecek yoktu. Bir kısım insanlar, diğerlerini güldürmek için adeta yarışıyor lardı. Fakat seçilen fıkralar alabildiğine müstehcen- di. Üstlerinde kendilerini gözetleyen Bir'in olduğu- nu dikkate alsalardı veya içlerinde bu işlerden hoşlanmayan birilerinin de olduğunu tahmin edebilselerdi, belki bu kadar açık vermeyecekler, bu kadar edep kurallarını çiğnemeyeceklerdi. Nihayet, fıkralar ve kahkahalar bitti. İşyeri sahibi dostum benim hassasiyetlerimi ve konumumu bildiği için çok mahcup oldu. Hoş geldin ve teşekkür konuşmasından sonra bazı kimselere duygu ve düşüncelerini ifade etme ricasında bulundu. Konuşmacılar sosyal hayatta neler yaptıklarını ve ne başarılara imza attıklarını anlattılar. Onlardan biri, konuşmasının arasında gençlerin yozlaşmasın- dan dert yandı.

Söz sırası bana geldi. Bir taraftan aşırı bir eleştiriye girip istenmeyen adam konumuna düşmek istemiyordum; bir taraftan da, çirkin sözün, sahibini hem Hak, hem de halk katında mahkûm edeceğini, ağızlarımızı ve zihinlerimizi o iğrenç sözlerle kirletmememiz gerektiğini anlat- mak istiyordum. Çünkü ortada bir münker (Allah ve Resûlünün hoşlanmadığı bir vaziyet) vardı. Efendimizin tavsiyesiyle böyle münkerler, görüldüğünde ya el ile, ya dil ile düzeltilmeli, ya da içten nefretle karşılık bulmalıydı.(1) Söze, beni davet eden nezih ve nazik iş adamı dostuma teşekkür ederek başladım, sonra hepsini muhatap alarak konuşmamı şöyle sürdürdüm:

Siz iş dünyasının, bürokrasinin önemli insanlarısınız. İnsanlığın yararına yaptığınız güzel işlerinizden, güzel sözlerinizden dolayı hepinizi alkışlıyorum. Kur'an, Yüce Allah'ın, insandan önce iman, sonra da Salih amel, yararlı iş istediğini haber verir. Aynı zamanda imansızların ve zararlı işler yapanların da akıbetlerinin hüsran olacağını söyler.

Konuşmacılardan biri gençlerin yozlaşmasın- dan dert yandı, ben de buna ilaveten derim ki: Yaşlıları yozlaşmış bir milletin, elbette gençleri de yozlaşacaktır. Yozlaşmamanın bir yolu vardır: Yaşlısıyla, genciyle dine bağlı kalmak, dindar yaşamaktır. Dinden bağını koparanın yozlaşmama- sı mümkün değildir. Bizi dünyaya insan olarak getiren Allah, insanlığımızı kaybetmeyelim ve ahrete insan olarak gidelim diye İslamiyet'i göndermiştir. İslâmiyet, Hazret-i Pir'in ifadesiyle “insaniyet-i kübrâ” yani en büyük, en yüksek insanlık demektir. Bu yüksek insaniyetin kaide ve kuralları 23 senede tamamlanmış, en son inen âyetle de: “Allah Teâlâ, dininizi kemala erdirdim, size yönelik nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçtim”(3) buyurmuştur. Çağın Düşünürü der ki: “Kemalin cemali dindir. Hak din, yani İslamiyet saadetin fihristesidir.” Kalkınmak bir kemalse, din onun cemali yani güzelliğidir. Kemalin cemali yoksa, kemal dert olur, bela olur, hatta cehennem olur.

Avrupa'daki gözlemlerimden biri de şu oldu: Yurt dışındaki vatandaşlarımız, ancak dinle ve camileriyle kendilerini, kültürlerini ve medeniyet- lerini koruyabilmişlerdir. Camiden ve dinden uzak kalanlar, bütün değerlerinden de uzak kalmışlardır. Her yerde durum bundan ibarettir. Bu gün her yerde, az veya çok bir yozlaşma ve dejenerasyon yaşanıyorsa, dinden, camiden ve seccadeden uzak kalışın sonucudur.
“Mevlâ'dan ses vermede bize hep cedlerimiz
Mânevî bekçisidir yurdun ulu mâbedlerimiz!”
diyen şairimiz, Mevla'ya bağlı ecdadın, her şeye bir ölçü getiren dinin ve herkesi buluşturan ve kaynaştıran caminin önemine parmak basmıştır.

Dinini koruyan, yani dinin kaide ve kurallarına bağlı kalan Müslüman'ı din her türlü kötülükten ve çirkinlikten korur. Böyle bir Müslüman'ın ağzı temiz olur, sözü temiz olur, fıkrası, oyunu, eğlencesi, sokağı, sahnesi, sahili, ekranı, müziği, sanatı, ticareti, siyaseti, yönetimi her şeyi temiz olur. “Allah, manevî ve maddî kirlerden temizlenenleri sever.”(4) “Temizlik imanın yarısıdır.”(5) “Temizlik imandandır.”(6) hadisleri de bunu anlatmaktadır. Yani beden temizliği, ruh temizliği, kalp temizliği, çevre temizliği imandan- dır. Dine inanan ve dinini yaşayan insanın her şeyi temiz olur, ahlakı güzel olur. Böyle bir insan eliyle, diliyle kimseyi incitmez.(7)

Müslüman mâlâyânî şeylerle meşgul olmaz. “Bir insanın malayani şeyleri terk etmesi, Müslümanlığının güzelliğindendir.”(8) buyurur Sevgili Peygamberimiz.

Söz var insanı mahcup eder, süz var insanı mahbub eder. Söz var başı keser, söz var savaşı keser. Öyleyse öyle sözler söyleyelim ve öyle işler yapalım ki onlar, hem bu dünyada ve hem de öbür dünyada bizi mahcup etmesin. Çünkü yarın büyük mahkemede öyle bir kitap elimize verilecek ki, şaşırıp kalacağız. Ağızdan çıkan her sözün ve icra edilen her davranışın kaybolmadığını ve kaydedil- diğini(9) görünce: “Bu nasıl bir kitap Allahım! Ne küçük bırakmış, ne büyük, her şeyi saymış ve yazmış!”(10) diyerek şaşkınlığımızı dile getireceğiz. Bu dünyada işi ve sözü berbat olanlar, orada yaptıklarını kaydeden kitabı veya kameraman meleklerin kaydettiği görüntüleri görmek istemeye cekler.

Çirkin söz ve davranışlarıyla kendi arasında uçsuz-bucaksız mesafelerin olmasını isteyecek- ler(11). Yalan söylemek isteyenlerin ağızlarına mühür vurulacak, eller konuşturulacak, ayaklara da şahitlik yaptırılacak(12) İnsan kaçıp saklanmak için delik arayacak, saklanacak yer bulamayacak, bu sefer çaresizlik içinde “Kaçış nereye?”(13) diye çığlık atacak, ama çığlığı işe yaramayacak.

Din ve o dinin kitabı olan Kur'an, bize bunları anlatıyor. Bunları bilen ve inanan bir insan, dikkatli, temiz, ölçülü, hayalı ve edepli konuşur, edepli yaşar. Bu da insanın kemali, cemali ve saadeti olur.

Shakespeare der ki:“Ağzımızdan bir defa çıkmış olan bir sözü, tekrar geriye alıp söylenmemiş bir hale getirmek mümkün değildir.” Yaptığımız bir şeyi de yapılmamış bir hale getirmek mümkün olmadığı gibi... (14)

Aman dikkat! Sözlerimiz ve eylemlerimiz bizi mahcup, mağdur ve mahkum etmesin. Hem dünyada, hem de ahirette. Allah Teala hepimizin yardımcısı ve koruyucusu olsun.



DİPNOTLAR

1-Bkz. Müslim, iman,78, Ru’ya,2-6, Buhari, ilim,28, Tabir,3, 10, 26, 46, Ebu Davud, Melahim, 17, Tıb,24, Tirmizi, Ru’ya, l, 5, 7, 10, Nesefi, iman,17,17, Darimi, Ru’ya,5, 6, Muvatta’, Ru’ya,4, Ahmed Ibn-i Hanbel,2/104
2-Asr, 103 / 1-2
3-Maide, 5 / 3
4-Bakara, 2 / 222
5-Müslim, taharet, 1
6-Müslim, taharet 1; Darimi, Vudu 2; Müsned, 5/342,344; Acluni, keşfu'l- hafa, 291)
7-Buhari, İman, 4
8-Elbânî, Mişkâtul-Mesâbîh, 4839
9-Bkz. Kaf, 50 / 17-18
10-Kehf, 18 / 49
11-Al-i İmran, 3 / 30
12-Yasin, 36 / 65
13-Kıyame, 75 / 10
14-Rado, Şevket, Saadet Yolu.



Dr.Vehbi KARAKAŞ