saniyenur
Mon 13 August 2012, 02:23 pm GMT +0200
Sonraki Nesillerin Durumları
Bu asır geçtikten sonra işler değişti ve başka başka insanlar geldi; bunlar sağa sola saptılar. Bir çok yeni durumlar ortaya çıktı. Gazzâlî bu hususu İhyâu Ulumı'd-Dîn adlı eserinde şöyle anlatmaktadır:
Râşid halifeler dönemi sona erince, saltanata dönüşen hilâfet, liyakatsiz ve içtihad ehliyetine sahip olmayan kimselerin eline geçti. Bunun sonucunda onlar, fakihlerden istifade etme ve her hâllerinde onları beraberlerinde bulundurma zorunda kaldılar.
Alimlerden bir zümre, eski âlimlerin tavırlarını ve özelliklerini korumaya devam etti. Bunlar, dinin özüne sarıldılar, tâviz vermediler; arandıkları zaman kaçtılar ve (resmî görevlerden) uzak durdular.
Zamanın insanları, âlimlerin bu üstünlüğünü, yüz vermemelerine rağmen devlet ricali tarafından büyük saygıyla karşılandıklarını gördüler; izzet ve ikbâle ulaşmak, bu makamları elde etkmek için ilim tahsiline koyuldular. Bunun sonucunda fukahâ, daha Önce aranılanlar iken, şimdi arayanlar durumuna düştüler, sultanlardan uzak dururken aziz idiler, şimdi onlara yaklaşmakla zillete düştüler. Tabiî ki, Allah'ın yardımım esirgemediği kimseler bundan müstesnadır.
Daha önceleri bir takım insanlar kelâm ilmine merak sarmışlar ve bu sahada kuru yaş ne buldularsa toplamışlar ve tartışma yolunu açmışlardı. Bu, ileri gelenlerin ve sultanların Fıkıhta münazaraya, Şafiî mezhebinin mi, yoksa Hanefî mezhebinin mi daha üstün olduğu tartışmalarına merak sarmalarından Önce olmuştu. Şimdi ilgi alanı değişmiş ve insanlar artık kelâmı ve diğer ilim dallanm bırakarak fıkıha, özellikle de Hanefî ve Şafiî mezhepleri arasındaki hilaf konularına merak sarmışlardı. Bu arada Mâlik, Süfyân, Ahmed b. Hanbel gibi imamların mezheplerini gözardı etmişlerdi. Onlar bunu yaparken, şeriatin inceliklerini ortaya koymak, mezhebin hükme esas aldığı illetleri tesbit etmek, fetva usûlünü düzenlemek ve yerleştirmek gibi bir amacı gerçekleştirdikleri kuruntusundaydılar. Bu sahada pek çok tasnifte bulundular, istinbatlar yaptılar, türlü türlü mücadele yolları ihdas ettiler, kitaplar telif ettiler. Böylece günümüze kadar geldiler {İhya).