sumeyye
Thu 8 July 2010, 01:06 pm GMT +0200
Siz Cennet'in neresindensiniz?
Mübarek zaman dilimleri (Ramazan, üç aylar, kandiller), bize asıl “memleketimizi”, aslen “nereli” olduğumuzu hatırlatan, düşündüren sıradışı bir zaman dilimi
Şöyle bir diyaloğa ne dersiniz?
- Nerelisiniz?”
- Cennetliyiz
- Hani Şu Küçükçekmece tarafındaki mi?
- Yok yok, gerçek Cennet!
- ???
- Büyüklerimiz oradan gelmiş Zannedersem Adn Cenneti olsa gerek İnşallah, biz de bu dünyadaki imtihanımızı en az fireyle atlatıp, yine sağ salim oraya dönmeyi planlıyoruz Siz Cennet’in neresindendiniz?
- ???
Cennetimizi, oradaki konumumuzu, sunulacak her türlü nimeti aslında biz kendi ellerimizle buradan tedarik ediyoruz
Cehennemin odunlarını da sırtımızda günahlarımızla kendimiz götürüyoruz
Yaptığımız işlerdeki niyetimiz, dünyaya hangi “pencereden” ve kimin hesabına baktığımız “öte” dünya deyip ötelediğimiz “asıl” yurdumuzdaki konumumuzu belirliyor
Seçtiğimiz “arkadaş grubu” asıl dünyamızdaki arkadaş grubumuzu oluşturacak
Peki onlar Cennet’e layık, Cennet’e âşık insanlar mı?
Biz düştüğümüzde elimizden kaldırıp tutuyorlar mı, yoksa düşmemiz için yardım mı ediyorlar?
Ramazan bizim için kaçırılmaz bir fırsat, hem de çok büyük
Bu mübarek zaman dilimleri bizi yeni vahâlara ulaştırabilir Hayat iksirleriyle buluşturabilir
Gönül iklimimize yeni ve güzel dostlar girebilir
Kapınızı ne olur içten kilitlemeyin
Kısacık bir mesafeye giderken bile hazırlık yapıyoruz, peki asıl memleketimize dönüş için yeterince hazırlıklı mıyız?
Erenler kardaşımız, Hızır (as) yoldaşımız olsun
MUSTAFA AYDIN
_______