sumeyye
Mon 24 January 2011, 01:04 pm GMT +0200
Sıddîk, Hilâfete İnsanların En Lâyık Olanıdır:
Sıddîk, hilâfete insanların en lâyık olanıdır; çünkü sıddîkın nefsi, Allah Teâlâ'mn peygamberine olan inayetinin, ona olan nus-ret ve teyidinin makam halindedir; hatta öyle ki sanki peygamberin ruhu, sıddîkın lisanıyla konuşuyormuş gibi olur. Hz. Ebû Bekir Sıddîk'a (r.a.) bey'at edilirken Hz. Ömer'in (r.a.) söylediği şu söz bu manayı ifade eder:
"Eğer Hz. Muhammed (s.a.) ölmüşse, şüphesiz Allah Teâlâ sizin önünüze kendisiyle doğru yolu bulacağınız bir nur kılmış, Mu-hammed'i hidayet rehberi kılmıştır. Şüphesiz Ebû Bekir, Rasûlullah'ın (s.a.) en yakın arkadaşı, ikinin ikincisi ve işlerinizi üstlenmeye insanların en lâyıkıdır. Öyleyse kalkın ve ona bey'at edin!" [1050]
Mukaddes, Hilâfette Sıddîkın Hemen Ardından Gelir:
Sıddîktan sonra hilâfete insanların en lâyık olanı, muhaddestir. Bu manayı beyan için Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Benden sonra iki kişiye; Ebû Bekir ve Ömer'e uyun![1051] Allah Teâlâ da şöyle buyurur:
"Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler, işte onlar Allah'a karşı gelmekten sakınan müttakîlerdir. [1052]
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Sizden öncekiler içerisinde mukaddesler vardı; eğer ümmetim içerisinde biri varsa, o Ömer'dir. [1053]
10. Tecellî:
Akılla ilgili hallerden bir diğeri tecellîdir. Bu konuda Sehl şöyle demiştir: "Tecellî üç hal üzere olur:
i. Zâtın tecellîsi ki buna mükâşefe denir.
ii. Zâtın sıfatlarının tecellîsi. Bu nurun yerleridir.
iii. Zâtın hükmünün tecellîsi. Bu da âhiret ve orada olanlardır.[1054]
İ. Zâtın Tecellîsi Ya Da Mükâşefe:
Mükâşefe, yakînin kişiye galebe çalması ve bunun sonucunda sanki O'na bakıyormuş, O'nu görüyormuş gibi olması, O'nun dışında kalan herşeyden habersiz kalmasıdır. Nitekim bu manayı ifade etmek üzere Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "İhsan, sanki O'nu gorüyormuşsun gibi Allah'a kulluk etmendir.[1055]
Gözle görerek (ıyânen) müşâhade ise, dünyada değil, âhirette olacaktır. [1056]
[1050] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/289.
[1051] Tirmizî, Menâkıb, 16; İbn Mâce, Mukaddime, 11.
[1052] Zümer 39/33.
Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/289.
[1053] Buhârî, Pedâilu's-sahâbe, 6; Müslim, Fedâilu's-sahâbe, 23.
[1054] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/289.
[1055] Buhârî, îmân, 37; Müslim,. îmân, 57.
[1056] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/290.