- Sevmezler beni

Adsense kodları


Sevmezler beni

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Thu 18 November 2010, 03:30 pm GMT +0200
Sevmezler Beni


Onlar sevmezler beni.

Ayrı dünyaların insanlarıyız.

İnançlarımız, duygularımız, düşüncelerimiz farklı…

Ben, Müslüman’ım!..

Dinimin gereğini yerine getirmeye çalışıyorum:

Allah’tan başka ilah tanımıyorum. Yaratılmışlara kul olmuyorum. Kulluğumu, itaatimi, hayatımı ve ölümümü Yaratan’a adıyorum… “Hüküm, yalnız Allah’ındır” diyorum. Eğilmiyorum zalimlerin, zorbaların önünde. Yalnız rükûda Rabbim için eğiliyorum… Ona hiçbir konuda, hiçbir şeyi ortak tanımıyorum… Mümin olmayı, en büyük şeref biliyorum.

Onlar sevmezler beni…

Dinlerine girmedikçe; onlar gibi yaşamadıkça sevmezler…

Ben Müslüman’ım. Vahyi, hayatımın kılavuzu kabul ediyorum. Onda emredilenleri yapmaya; yasakladıklarından da kaçmaya çalışıyorum. Kurtuluşu, Kur’an’da biliyorum. Peygamber’den daha üstün örnek tanımıyorum. Şeytanın adımlarına uymuyorum. Şeytanın dostlarıyla dostluk kurmuyorum. Şeytanların ayartıp saptırdıklarını, doğru yola davet ediyorum… Batıla yönelenleri, hakka çağırıyorum… Dünyayı zindana çevirmek isteyenlere karşı, her yerde bir çerağ tutuşturmaya gayret ediyorum…

Onlar sevmezler beni.

Aldatmıyorum insanları. Aldatılanları uyarıyorum. Kul hakkına saygı duyuyorum. İnsanların ve çevrenin gerçek bir dostu olduğumu unutmuyorum. İyilik ve güzellikten başka bir şey düşünmüyorum. Günah işlerde değil; hayırlarda yarışmak istiyorum…

Elimin altındaki her şeyin bana emanet olduğunun bilincindeyim… Ben de, emanetim kendime. Emanetlere ihanet edenleri, Allah’ın sevmediğini biliyorum. Allah’ın sevgisini, her sevginin üstünde görüyorum. Allah’ın sevmediği bir kul olarak yaşamaktansa, yaşamamayı yeğ tutuyorum. Yaratan’ın sevdiği işleri ben de seviyorum… Sevmediklerini de, sevmiyorum, hoş göremiyorum. Bunu, kutlu bir ödev kabul ediyorum…

Onlar sevmezler beni.

“Şirk”e ve haramlara yaklaşmayı, ateşe atılmak kadar tehlikeli görüyorum. “Salât”ı, bunun için önemsiyorum. Namaz kılıyorum… Dinin direği, gözümün nurudur namaz… Beni kötülüklerden koruyan bir kalkandır… Oruç da öyle… Bütün ibadetler de…

Kurban kesiyorum. Varlığımı, var edene kurban adıyorum. “Benim salâtım (namazım ve bütün ibadetlerim), kurbanım (ve bütün itaatlerim), hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir. Onun ortağı yoktur…”1 diyorum. Buna inanıyorum. Böyle olmaya çalışıyorum. Hakkın hoşnutluğuna programlıyorum hayatımı… İsterse hiç kimse hoşnut olmasın, sevmesin beni…

 Güzel düşünen, güzel konuşan, güzel davranan insanları dost tanıdım. Emin olmayı, en önemli vasıf, adil olmayı kendime ad kabul ettim. Kul hakkına saygı duydum. İnsanları kardeş bildim. Çünkü benim önderim: “Ey Allah’ın kulları kardeş olun” buyuruyor. Ensarla muhaciri örnek alıp onlar gibi “isar” sahibi olmaya çalıştım. “Önce canan, sonra can” dedim; kardeşlerimi kendime tercih ettim…

Materyalist bir eğitimle yetişmiş, çağın sekülerleşmiş insanları, sevmezler beni elbet…

Yalana, yanlışa, sahtekârlığa, zulme ve haksızlığa karşı çıktım. İnsanlar, insan gibi yaşasın istedim. Düşmanlığa, düşman oldum. Savaşa, savaş ilan ettim… Sevgisizliktir; sevmediğim tek şey… Barışın daima hayırlı olduğunu hatırlatıyor Yüce Rab. Sevgiye düşman olan her şeye, ben de düşman oldum… İyiliklerin (marufun) yapılmasını teşvik ettim. Kötülüklere (münkere) engel olmaya çalıştım…

Dilin de bir emanet olduğunu düşünüyorum. Nice dokuz köyden kovulsam da; hakkı, doğruyu ve güzeli söylemekle; Rabbime teşekkür borcumu ödemeye çalıştığıma inanıyorum. Ve yaşamak istiyorum söylediklerimi…

Sorgulansam, sürülsem, mahbeslerde çürüsem de; eğilmeyi sevmiyorum. Kimliğimi kuşanıyorum. Namuslu ve onurlu yaşamak istiyorum… Aklımı, vicdanımı, irademi, kişiliğimi pazara çıkarmıyorum…

Onlar sevmezler beni.

Havasını teneffüs ettiğim, suyunu içtiğim, ekmeğini, katığını yediğim, koynunda barındığım toprağımı seviyorum…  Bu güzel vatanda beraber yaşadığımız insanların huzurlu olmasını istiyorum. Gelecek neslimizin, iftihar edeceğimiz bir nesil olmasını arzu ediyorum. Yaşadığımız dünyada, huzuru bozan en küçük kötülük kalmasın diliyorum…

Renkler, diller, ırklar ne ki!.. İnsanız biz… İnsanlara dinlerinden dolayı zor kullanma yetkisini Yaratan vermiyor kullarına. İnandığımız doğruları, insanlara duyurmak bizim ödevimiz…

Sadece insanları değil; hayvanları, bitkileri, taşı, toprağı, yıldızları… bütün kainatı seviyorum… Sevgi, bütün gönüllerde yeşersin; hep yemyeşil kalsın istiyorum…   

Onlar sevmezler beni.

Ben, barışın sevdalısıyım. Sevmeyeni, sevmiyorum… Baskıyı, terörü, bozgunculuğu, düşmanlığı, işkenceyi sevmiyorum. Hiçbir çirkin işi, kötülüğü sevmiyorum… Hainleri sevmiyorum… Zalimlerden başka düşman tanımıyorum…

Ben tarafsız değilim. Mazlumların yanında yer alıyorum. Nerede bir mazlum varsa; yaralarını sarmak, acılarını dindirmek, gözyaşlarını silmek istiyorum…

Bu güzel işleri belki tam olarak yapamıyorum… Ama yapmak istiyorum. Bu niyeti taşıyorum… Onlar da bunu biliyor. Potansiyel bir suçlu olarak görüyorlar beni. Bunun için sevmiyorlar…

Onlar sevmezler beni. Girmedikçe dinlerine…

Söyleyin, sevmezler miydi; ben de Yaratan’a inanıp itaat etmeseydim?.. Hak, hukuk tanımasaydım?.. Zalim olsaydım… Zalimlere alkış tutsaydım. Dalkavukluktan hoşlansaydım… İkiyüzlü olsaydım… Onlar gibi yaratılmışlara kul olsaydım… Helal – haram bilmeseydim?.. Sadist davransaydım. Yakıp yıkmaktan, öldürmekten, işkenceden, çığlıktan, gözyaşından zevk alsaydım…

Yetkimi kullanarak halkın parasını sorumsuzca harcasaydım… Onlarla beraber içki, kumar masasına otursaydım, ahlaksızlık yapsaydım sevmezler miydi?..

Çalsaydım, dolandırsaydım, haksız kazanç sağlasaydım… Mafyalarla, çetelerle, karanlık güçlerle ilişkim olsaydı; yine birçok kapılar kapatılmak istenir miydi yüzüme?.. Yine sürülür müydüm?.. Tutuklanır, sorgulanır, cezalandırılır mıydım?..

Sadece onlar değil; bizden görünüp onlar gibi düşünenler de (daha doğrusu düşünmeyen, bidat ve hurafeciler de) sevmezler beni… Kendileri gibi düşünmedikçe, hoşlarına gidecek söz söylemedikçe; vahyi delil kabul ettikçe sevmezler…

 

“Ben”den kastım; “biz” elbet. “Biz”den kastım; vahye inanan, yirmi dört saatini (ve bütün hayatını) vahye göre şekillendirmek için gayret eden; kulluğunu, hayatını ve ölümünü Yaratan’a adayan herkes…

Onlar, sevmezler bizi… Önemli değil… Allah sevsin… Allah’ın sevdikleri sevsin… Biz sevelim birbirimizi…

Yetmez mi?..

 

 Adil Akkoyunlu

Hadice
Thu 18 November 2010, 03:55 pm GMT +0200
Yeter kardeşim bu bize yeter yeterki  ALLAH SEVSİN YETERKİ ONUN SEVDİKLERİNİ SEVELİM biz birbirimizi sevelim Rabbim razı olsun
  ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIMDI EMEĞİNE SAĞLIK

_MeLiKe_
Thu 18 November 2010, 04:13 pm GMT +0200
Allah kuluna yetmez mi?(zumer_36) Varsın kimse sevmesin Allah kuluna yeter...güzel paylaşımdı Allah razı olsun kardeşim