- Sevmeyi seviyorum

Adsense kodları


Sevmeyi seviyorum

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Wed 3 November 2010, 05:30 pm GMT +0200
Sevmeyi seviyorum


Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek

 
Yavuz Sultan Selim



Gelemiyorum sıkıntıya, sınırlar daraltıyor rûhumu… İnsan olmak zor iş... Sabretmek, sıkılmamak, “sıkıldım” dememek, hep insanlığın bir gereğiyse eğer?! Lâkin insanlık başlığı altında olmak istemeyenlere ‑dünya şartlarında sefâleti saadet zannedenlere- kolay her şey!.. Hani o mâlum belgesellerdeki “iki ayaklı hayvan” tâbirini haklı çıkarırcasına yaşamak... En basit, en alt, en dipsiz seviye…
Öyleyse zora tâlibim, zor olanı istiyorum. Ve Rabbimden her zorlukla beraber çifte kolaylık dileniyorum. İnsan yetiştirmek istiyorum; fıtratım gereği, yani bir hanım olarak… Biliyorum, yetişmek de gerek; hem yetişmek, hem yetiştirmek!.. Bir gayretle iki nîmet! Zira ben yetiştirirken gelişen, yeşerenim!


Lokman Sûresi’nde buyrulduğu gibi “hayrın hamalı”[1] olmak dileğim, şerrin değil!.. Aynalı Baba’nın sevinebileceği insan yavruları sunabilmek dünyaya[2]… Büyükler; “Beşiği sallayan el, dünyaya hükmeder.” diyor.
Gerçekten Fâtih değil midir, çağ açıp çağ kapayan? Rivâyetlerde anlatıldığı üzere, onu yetiştiren güzide hanım Hümâ Hatun, bilhassa hâmileliğinde hiçbir mahrem göze görünmemiş. Diğer yandan, şimdi adını hatırlayamadığım bir kitapta, Nemrud’un öz annesiyle evlendiğini okumuştum. Eski Roma’da da yaygın olan bu âdet, zâlim imparatorları, nasıl bir ruh dünyasına sahip annelerin yetiştirdiğini ortaya çıkarıyor.
En öncelikli olarak annelik, ardından da zevcelik, evlâtlık, sâliha arkadaş ve komşuluk vesîlesiyle kadın, toplumu derinden etkiliyor. Ya sevip sevgiyi yayıyor ya da fitnenin ve nefretin taşıyıcısı oluyor. Candan öte canım Hocam öyle diyor:
“–Toplumları âbâd eden de, berbâd eden de kadınlardır!”
Misalleri çok; Semud kavminde fitneyi çıkaran iki kadın, bir kavmin helâkinin başlangıç sebebi… Lût -aleyhisselâm-’ın karısı, lânetin habercisi oluyor. Pek çok Türk devletinin, Çin prenseslerinin fitnesiyle yıkıldığı mâlumunuz!.. Osmanlı’yı ise, kadınından ayrı anmak ne mümkün; Meryem’den ayrı anılamayan İsâ -aleyhisselâm- gibi… Âilesinin, dolayısıyla toplum yapısının sağlamlığıyla 600 yıllık, inkârı mümkün olmayan bir imza attı Osmanlı, dünya tarihine…
Şimdinin kadınına ise üzülüyor ve şimdinin kadını olduğum için nice zorluklarla boğuşuyorum. Kaprisin, ihtirâsın, iktidarın sembolü olmak için çırpınan kadınları gördükçe “Eyvah” diyorum, Peygamber Efendimiz’in bildirdiği zaman geldi galiba…
Hâlbuki sevmek de, sevilmek de kadının tabiat-ı asliyesi.. Hele ki sevmek, sevmek gibisi yok!.. Bir hanım olarak sevilmek ne kadar elzemse, sevmek, sevebileceği insanlarla olabilmek çok daha elzem... Ne kadar yakışır kadına kucaklamak, bir yavrucağın üstünü başını düzeltmek, bağrına basmak, beyinin yakasındaki tozu silme siyâsetiyle onu sahiplenmek, kaşkollar sarmak… Bir sınıfta biri düşse, ilk yardıma koşan kızlar değil midir? Ya da bir hayvancık yaralansa “Ay canım!..” deyip şefkat göstermek öncelikle erkeğe mi yakışır? Veya hemşirelik, en çok kimde güzeldir? Sevmek güzel, herkes için… Ama bu kadın için bir fıtrat… Bu yüzden fıtratını bozan kadınlardaki en büyük eksik, şefkat ve müsâmaha; en bâriz sıfat ise kapris ve bencillik… Mâsum naz kaprise, sevilme ihtiyacı bencilliğe tebdîl oluyor ve sevmek, ancak bedel karşılığı veriliyor.
Zor, biliyorum ama “sâliha hanım” olmak istiyorum. Herkesi ve her şeyi sevebilmek, bedelsiz… Sıkılmadan, teşekkür beklemeden, çileme râzı olarak, sevgi dolu, gülümseyerek yaşamak... Çilenin bakışlarındaki ağırlığını gördüğüm hâlde gülümseyip etrafına sıcacık sevgi iklimi yayan hanımlara hayranım. “Ben”den geçip hayatını sevdiklerine harcayan hanımlara...
Seviyorum, çünkü bu benim tabiatım!.. Sevilmek istiyorum, çünkü bu da benim en önemli ihtiyacım…
Ey Allâh’ım! O gülücüklerle dolu, sıcacık duyguların anası, paylaşmanın en sevgili dostu, çilenin en sessiz ve teslim yâri, edebin en nâzenin evlâdı sâliha hanımlardan bir hisse de bizim gönüllerimize ihsan et… Âmin.


[1] Lokman, 14.
[2] Aynalı Baba, Filibeli Ahmed Hilmi’nin “A’mâk-ı Hayal” (Hayalin Derinliklerinde) adlı romanının hikmet ehli kahramanı… “Hayırlı mı, yoksa şerli mi” olacakları belli olmadığı hâlde, çocuklarının doğumlarına çılgınca sevinen anne-babalara hayret eden Aynalı Baba, hikâyenin ilgili bölümünde kaderin nasıl bir meçhul olduğunu anlatmaya çalışmaktadır.



Huriye Yılmazer

Salihalp
Wed 3 November 2010, 08:53 pm GMT +0200
Zor, biliyorum ama sâliha hanım olmak istiyorum.
bende(:
yapılan dualara yürekten amin...Allah razı olsun zira güzel bir paylaşım selam ve dua ile...

sumeyye
Sat 10 November 2012, 05:18 pm GMT +0200
s.a.. ; Fitrat olarak narin ve hassas sevmeyi seven sevilmeye önem veren olarak yaratilmişiz bunun masumiyetini koruyabilmek ve bu güzel duaya mazhar olanlardan oluruz inşaallah..Rabbim c.c razi olsun.

sümeyra
Sat 10 November 2012, 06:44 pm GMT +0200


     Ve Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhu;

    Birçok gönülün sesine tek bir dil olmuş,bu yazıyı  yazan kardeşimiz..Rabbim kendisinden razı olsun..Duaları hakkımızda da kabul olsun inşaallah..

Rüveyha
Fri 22 November 2013, 10:22 pm GMT +0200
Ey Allâh’ım! O gülücüklerle dolu, sıcacık duyguların anası, paylaşmanın en sevgili dostu, çilenin en sessiz ve teslim yâri, edebin en nâzenin evlâdı sâliha hanımlardan bir hisse de bizim gönüllerimize ihsan et… Âmin.
Amiin ne güzel bir dua..Sevmeyi sevmek ne güzel.Karşılıksız, hiç bir şey beklemeden sırf Allah rızası için..Rabbim bizleri sevdikleriyle dost eylesin inşaAllah..

sümeyra
Sat 23 November 2013, 07:07 am GMT +0200


      Sevmek kıymetli olmasaydı,sevdiğini söylemek Peygamber Efendimiz s.a.v.in ümmetine tavsiyesi olur muydu hiç ?

reyyan
Sun 24 November 2013, 12:51 am GMT +0200
Amin amin amin... Kadın fıtratı gereği şefkatlidir, hem sevmek hem de sevilmek ister, Rabbim tüm hanımları saliha hanım eylesin zira toplumu oluşturan fertleri yetiştiren onlar...

gazali
Thu 6 February 2014, 03:14 am GMT +0200
 Ve Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhu;