ezelinur
Fri 30 July 2010, 07:56 pm GMT +0200
SEVMEK VE İNANMAK
"Abdülfettâh-ı Akrî" çok büyük evliyâ zât
Talebeye ders verir ederdi çok nasîhat
Bir gün de buyurdu ki: (Yaptığımız işleri
Yazıyor birer birer hafaza melekleri
Ve lâkin günâhına kim yaparsa istiğfâr
O günâhı silinip Boş kalır o sayfalar
Mahşer günü eline geldiğinde Defteri
Görür ve merak eder o boş sahîfeleri
Ve bunu meleklere suâl eder hemence
Der ki: (Bu boş yerlerde ne vardı daha önce?)
Derler ki: (Günâhların yazılıydı ve lâkin
Sen istiğfâr edince onları sildi Rabbin
Sen din kardeşlerinin örterdin her aybını
Allah da örttü senden senin günâhlarını)
Buyurdu: ("Îmân" ile insanlar insan olur
Îmânı olmıyanın hayvandan farkı yoktur
Mü'min de "Takvâ'' ile bulur değer ve kıymet
Çünkü Allah takvâ'ya veriyor ehemmiyet
Îmânı muhâfaza edebilmek için de
Kişi islâmiyyete uymalı her işinde
Zîrâ tek gâye için yaratıldı İns ve Cin
O da yalnız Allah'a ibâdet etmek için
İbâdetsiz bir îmân fenersiz mum gibidir
Zamanla zayıflar ve nihâyet sönüverir)
Bir gün de buyurdu ki: (Felâha ermek için
Sevip inanmalıdır esâsı budur işin
Bir genci düşünün ki bir kıza olmuş âşık
Ona her gittiğinde giyinir düzgün ve şık
Ve düzeltir aynada kılık kıyâfetini
Ki o kız o hâliyle beğensin kendisini
Yâni bütün gâyesi şudur ki o kimsenin
O kadın kendisini bırakıp terketmesin
Bu kadar çok korkar da kızı incitmesinden
Niçin korkmaz Rabbinin ona gücenmesinden?
Böyle gaflet içinde geçer ise bu ömür
Bulunmaz mahşer günü bir bahâne ve özür
Allah'a inanır ve severse bir müslümân
Rızâsını almaya gayret eder her zaman
Her hangi bir ameli yapacak olsa eğer
İlk aklına gelen şey: "Acabâ Rabbim ne der?"
Ve Rabbinin rızâsı yoksa eğer o işte
Vaz geçer yapmaz onu "Tam îmân" budur işte
Çünkü çok sevdiğinden Rabbini o müslümân
Onu gücendirmeyi düşünmez hiç bir zaman
Kardeşlerim öyleyse bu günden tezi yoktur
İslâma bel bağlayıp bulmalı râhat huzûr
Pişmân olmamak için âhirete gidince
Öğrenmek lâzım gelir dînini ince ince
İlim de öğrenilir sırf "Amel etmek" için
Bir de İhlâs gerektir esâsı budur işin)
"Abdülfettâh-ı Akrî" çok büyük evliyâ zât
Talebeye ders verir ederdi çok nasîhat
Bir gün de buyurdu ki: (Yaptığımız işleri
Yazıyor birer birer hafaza melekleri
Ve lâkin günâhına kim yaparsa istiğfâr
O günâhı silinip Boş kalır o sayfalar
Mahşer günü eline geldiğinde Defteri
Görür ve merak eder o boş sahîfeleri
Ve bunu meleklere suâl eder hemence
Der ki: (Bu boş yerlerde ne vardı daha önce?)
Derler ki: (Günâhların yazılıydı ve lâkin
Sen istiğfâr edince onları sildi Rabbin
Sen din kardeşlerinin örterdin her aybını
Allah da örttü senden senin günâhlarını)
Buyurdu: ("Îmân" ile insanlar insan olur
Îmânı olmıyanın hayvandan farkı yoktur
Mü'min de "Takvâ'' ile bulur değer ve kıymet
Çünkü Allah takvâ'ya veriyor ehemmiyet
Îmânı muhâfaza edebilmek için de
Kişi islâmiyyete uymalı her işinde
Zîrâ tek gâye için yaratıldı İns ve Cin
O da yalnız Allah'a ibâdet etmek için
İbâdetsiz bir îmân fenersiz mum gibidir
Zamanla zayıflar ve nihâyet sönüverir)
Bir gün de buyurdu ki: (Felâha ermek için
Sevip inanmalıdır esâsı budur işin
Bir genci düşünün ki bir kıza olmuş âşık
Ona her gittiğinde giyinir düzgün ve şık
Ve düzeltir aynada kılık kıyâfetini
Ki o kız o hâliyle beğensin kendisini
Yâni bütün gâyesi şudur ki o kimsenin
O kadın kendisini bırakıp terketmesin
Bu kadar çok korkar da kızı incitmesinden
Niçin korkmaz Rabbinin ona gücenmesinden?
Böyle gaflet içinde geçer ise bu ömür
Bulunmaz mahşer günü bir bahâne ve özür
Allah'a inanır ve severse bir müslümân
Rızâsını almaya gayret eder her zaman
Her hangi bir ameli yapacak olsa eğer
İlk aklına gelen şey: "Acabâ Rabbim ne der?"
Ve Rabbinin rızâsı yoksa eğer o işte
Vaz geçer yapmaz onu "Tam îmân" budur işte
Çünkü çok sevdiğinden Rabbini o müslümân
Onu gücendirmeyi düşünmez hiç bir zaman
Kardeşlerim öyleyse bu günden tezi yoktur
İslâma bel bağlayıp bulmalı râhat huzûr
Pişmân olmamak için âhirete gidince
Öğrenmek lâzım gelir dînini ince ince
İlim de öğrenilir sırf "Amel etmek" için
Bir de İhlâs gerektir esâsı budur işin)