hafiza aise
Sat 30 April 2011, 09:55 am GMT +0200
Sevik Gazvesi
Bu arada Mekke'den yeni haberler gelmeye başlamıştı. Bedir'deki yenilgi karşısında Ebu Süfyan, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashab-ı kiram hazretlerinden intikam almadığı sürece başına yağ sürmeyip hanımlarına da yaklaşmayacağına ve dolayısıyla da yıkanmayacağına dair ahdetmişti. Çok geçmeden de iki yüz kişilik bir güçle Necdiyye tarafına doğru ilerlemeye başlayacaktı. Onlar için bu, ilk defa denedikleri bir stratejiydi ve bunu, Bedir öncesinde kullanan Allah Resülii'nden öğrenmişlerdi. Ancak Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), sürekli strateji değiştiren bir rehber-i ekmel idi ve her defasında yeni bir strateji ile Mekkelilere sürpriz yapacaktı!
Derken Ebu Süfyan, Medine'ye bir veya iki konaklı bir mesafeye kadar geldi. Geceleyin gizlice Medine'ye girip Benü N adir'in reisi olan Huyay İbn Ahtab'ın kapısını çaldı. Onun, endişelenip de kapıyı
8ı Bu gazvede Medine'de görevlendirilen sahabinin Abdullah İbn Ümmü Mektürn olduğu da rivayet edilmektedir. Bkz. İbn Sa'd, Tabakat. 4/209; Taberi, Tarih, 2/50; Siiheyli, Ravdu'l-Unf, 3/219
82 Beşte bir pay aynldıktan sonra geriye kalan dört yüz deve süvariler arasında paylaşılacak ve kişi başına iki deve düşecekti. Yesar adında bir de esir alınmıştı ki onu da Allah Resülü (s.a.s.) hürriyete kavuşturmuştu. Bkz. İbn Sa'd, Tabakat,2/31; İbn Seyyidinnas, Uyünu'l-Eser, 1/391
açmadığını görünce de bir başka büyük olan Bellum İbn Mişkem'in kapısına gitti.
Ebu Siıfyan'a izzet ii ikramda bulunan Sellam. istediği bilgileri ona verdi. Bir müddet oturduktan sonra oradan ayrılan Ebu Süfyan, arkadaşlarının yanına döndüğünde hareket edecek ve karşılaştıkları iki Ensar'ı öldürdükten sonra oradaki bir hurma bahçesini de ateşe verecekti.
Mekke'nin kin ve nefretinin nerede ve nasıl tecelli edeceğini kestirmek mümkün değildi; bu yüzden güvenlik tedbirlerini daha da artırmak gerekiyordu. Çünkü, er meydanında yiğitçe vuruşmaktan çekinen her zayıfın yaptığını yapıyorlar ve gizlice yaklaşıp masum insanların kanına girerek kendilerince intikam alıyorlardı!
Bunun üzerine, ashabından sekseni atlı olmak üzere iki yüz kişilik bir müfreze ile yola çıkan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellern), Ebu Süfyan ve arkadaşlarının peşine düşecekti.se
Efendimiz'in Medine'den çıkıp da geldiğini duyan Ebu Süfyan ise hiç vakit kaybetmeden buradan uzaklaşma emri vermiş ve hızla Mekke istikametine doğru yol almaya başlanmıştı. Bu hızla giderlerse Efendimiz'in kendilerine yetişeceğinden korkan Ebu Süfyan, bir hamle daha yapacak ve arkadaşlarına, develerin üzerindeki bütün yükü bırakmalarını söyledi. Önce arkadaşları buna bir anlam verememişlerdi; ancak arkadan hızla kendilerine yaklaşan İslam askerlerinin geldiğini duyunca hepsi de yüklerini boşaltıp hızla Mekke istikametine doğru kaçmaya başladılar.v
Beş günlük bir takibin ardından yeniden Medine'ye dönen Allah Resülü'ne, yaptıkları işin sevap boyutunu da düşünen ashab-ı kirarn soracaktı:
- Ya Resülullahl Bunun bizim için bir gazve olduğunu umuyor musun?
Belli ki onları tereddüde sevk eden şey, düşmanın peşinden git-
83 Medine'den çıkış, Zilhicce ayının beşine denk gelen bir pazar günüydü. Hicretin üzerinden yirmi iki ay geçmişti ve bu gazvede, yerine vekil olarak Medine'de Beşir İbn Abdilmünzir'i bırakınıştı. Bkz. İbn Sa'd, Tabakat. 2/30
84 Yüklerinin çoğunluğu un çuvallanndan oluşuyordu. Bu sebeple gazveye de, un manasına 'Sevtk' ismi verilecekti. Bkz. İbn Hişarn, Sire, 3/311; Taberi. Tarih, 2/5ı
tikleri halde herhangi bir problemle karşılaşmadan geri dönmeleriydi. Bunun üzerine Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern):
- Evet, buyurdu.