- Sevgiyi Dokuyan Çocuk

Adsense kodları


Sevgiyi Dokuyan Çocuk

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 31 May 2010, 08:32 am GMT +0200
Sevgiyi Dokuyan Çocuk

Kadim zamanlardan günümüze gelen bir insan, acaba bizim yaşayışımıza bakıp da en çok neye özlem duyar, hiç düşündünüz mü? Aşkın doğduğu zemheri ıssız çöl gecelerinde, şiir meclislerine özlem duyan birisi olarak, şöyle bir kendimi yokladığımda neler geçmiyor ki yüreğimdenCennetin kapısında bekleyen yılan misali; dostluklara gebe yüreğimizi, ıslak çığlıklarla doldurduğumuz, uğruna kan kırmızı gözyaşlarımızın sel olup aktığı, yüreklerin sevgi cemreleriyle yoğrulup hemhal olduğu, efsane dostlukların hasretiyle tutuşuyorum buram buram

Sevgidir özün özüKâinatın yaratılma sebebinin, sevgi üzerinde demlendiğini muştuluyor her daim kuşlar Sevgi seline kapılıp kayalara vuran dalgalar, taş kesilmiş yürekleri eritiyor Her “hu” deyişimiz, sevginin tezahürü, her tezahür bir basamak daha ulaştırıyor sevgililer sevgilisine sevgimizi

Onlar ki, bu gam yurdunda sevgiyi, aşkı doyasıya tatmışlar, aşkın zehrini kana kana içmişler ve O’nsuz yaşayamamışlarVefa giysisini giyip, irfan meclisinde birbirlerine sımsıkı sarılıp, kenetlenmişler Bir vücudun azaları gibi yaşayıp, soluk soluğa kaldıkları mahzenlerde, güneş olup doğmuşlar birbirlerinin yüreklerineÇöllerde sevginin tezahürünü yaşamış, Yusuf gibi kuyulara atılmışlarKuyuları aydınlatmışlar göz bebekleriyle

Ruh, hep güzeli arar dururBu dünyada kavuşamayacağını bile bile hayallere dalar Okyanusun iki damlası olan âşık ve maşuk, sevgileriyle hayallerde buluşmuştur hepHayaller de olmasa gidecek yer bulamazdı herhalde âşıklar!Hayallerimizde bile köşeli duvarlar yığınının ötesine geçemiyoruz Keskin dönemeçlerden dönemeyip, aslımızdan uzaklaşıyoruz!

Duyamaz olduk âşık ile maşukun gülistanda yakarışlarınıSevgi kelebeğinin şefkat huzmesiyle dimağları arındırdığıdan, gözlere merhamet şebnemleri ektiğinden habersizizHeyhat! Tutsak kaldık nefsimizeAsumanlarda kanat çırpabilmek için özgür olmak gerekmez mi? En büyük özgürlüğün, hakka arttırılmış tutsaklık -aşk- olduğunu haykıran kumrular konmuyor artık balkonumuza

Sevgiyi, dostlukları unuttuğumuzdan beridir taşlar yağmaya başladı başımıza Şefkatten yoksun kaldığımızdan beridir, sokakta kalmış, annesini, babasını kaybetmiş yetimin yanağından süzülen merhamet şebnemini göremeyecek kadar aciz kalmış ve katılaşmış kalplerimizSevgi ateşinin çevresinde uçuşan pervanelerimiz yok artık! Ta süveydamıza diktiğimiz acziyet ağacının yerinde yeller esiyor! Aynaya her bakışımızda, gittikçe daha çok kararmaya başladığımızın farkında değilizPeki, şimdi değil de ne zaman ekeceğiz sevgi tohumlarını yüreklerimize? Ne zaman sevda ikliminden yağmurlar yağacak miraç fezamıza? Yetim çocuğun yanaklarından süzülen gözyaşlarını silmek için, daha neyi bekleyeceğiz?


Yunus Emre Tozal