- Sermaye Ve Kârın Birlikte Zekâta Tâbi Olması

Adsense kodları


Sermaye Ve Kârın Birlikte Zekâta Tâbi Olması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 24 August 2012, 10:05 am GMT +0200
Zekât Mevzuudur:
 
Sermaye Ve Kârın Birlikte Zekâta Tâbi Olması:

Cumhur'a, (sahabeden İbn Ömer, İbn Abbas; fukaha-i seb'a ile tabi'în ve müctehid imamlardan el-Hasenu'1-Basrî, Sevrî, Evzaî, eş-Şafiî, Malik, Ebu Ubeyd, İshak ve Hanefî ve Hanbelî Mezheblerine) göre, ticaret mallarının hem sermayesi, hem de sağladığı kazanç birlikte zekâta tâbidir. [752] Hatta İbnu'l-Munzir, [753] Hattabî ve Ebu Ubeyd bu konuda icma bulunduğunu nakletmektedirler. Cabir b. Zeyd, Meymun b. Mihran, Tavus ve Nehaî de bu görüştedirler. [754]

“Ey İman edenler! Kazandıklarınızın temiz (helal) olanla­rından ve sizin için topraktan çıkardığımız şeylerden -ALLAH için harcama yapınız.” [755] Mealindeki âyet ile bütün mallardan zekât vermeyi emreden umumî naslar ve bilhassa ticarî mallardan zekât verilmesini talebeden hadisler [756] ve icma, bu hükme delil olarak gösterilmiştir. Ticarî mal, kazanç (nema) maksadıyla arzedilmiş olmakla altın, gümüş, ziraî mahsuller ve hayvanlara benzediği şeklindeki kıyas da, bu hükmü teyid etmektedir. [757]

Bu âyet ve hadislere rağmen, ticaret mallarının zekâta tâbi olması sahabe ve müctehid imamlar devrinde ortaya çıkmıştır. Bu malların, fiilen namı oldukları için zekât mevzuu olması, sahabe tarafından tespit edilmiştir. Esasen, Hz. Peygamber, zekâtın tüket­memesi için yetimin malıyla ticaret yapılması hususunu onların velilerine emrettiğinde, ticaret mallarına zekâtın gerekli olduğuna da işaret etmiş oluyordu. Ticaret, paraları mala tahvil ettiği ve pa­ralar da alım-satım suretiyle değişebilen ticaret malları oldukları için onlara zekât düşer. [758]

Ticaret mallarının sermayesi ve geliri zekâta tâbi olurken, işletme binası ve sabit kıymetlerle âletler zekâta tâbi olmaz. [759]

LZK (m. 6) ve Suudi Arabistan'daki 393 sayılı zekât kararna­mesi, tüccarın hem sermayesini, hem de kârını zekâta tâbi tutmuş­tur. [760]

1948 tarihli Mısır zekât kanunu tasarısı ve Osman Huseyn Abdullah'ın hazırladığı zekât kanunu tasarısı (m. 1/3), ticari şir­ketlerin sermayelerini ve hisselerini zekât konusu yapar. Suudî Arabistan'da 393 sayılı zekât kararnamesi de zekâtın, tüccar kişi ve şirketlerin hem sermaye, hem de gelirine farz olduğunu belirt­miştir. [761]




[752] LZK, m. 6.

[753] Îbnu'l-Munzir, Kitabu'l-İcma, s. 33.

[754] Kardavî, FZ, c. I, s. 312-326; Kâsânî, BS, c. II, s. 20; Mergınânî, Hidâye, c. I, s. 104; Maverdî, age, s. 119.

[755] Bakara: 2/267. Ayrıca krş. Zariyat: 51/19; Me'aric: 70/24.

[756] Ebu Davud: Zekât, 2.

[757] İbn Rüşd, BM, c. I, s. 217; Karaman, İslâm'ın Işığında Günün Meseleleri, c. II, s. 80.

[758] Ebu Zehra, İslâm'da Sosyal Dayanışına, s. 164; Malik: Zekât, s. 12, 13.

[759] Kardavî, FZ, c. I, s. 835-836; Şeltut, Fetâva, s. 121.

[760] Abdullah, Zekât, s. 70.

[761] Abdullah, Zekât, s. 70, 201, 213, 224.