Sevdacık
Sat 17 July 2010, 01:54 pm GMT +0200
Şâh-ı Nakşibend hazreteleri beni kabul edince, kendilerini o kadar sevdim ki,
sohbetlerinden ayrılamayacak hâle geldim. Bu halde iken, bir gün bana dönüp;
' ' Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim?' buyurdu.
' İkrâm sâhibi zâtınız, âciz hizmetçisine iltifât etmelisiniz, hizmetçinizde sizi
sevmelidir' diyerek cevap verdim. Bunun üzerine:
' ' Bir müddet bekle, işi anlarsın' buyurdu. Bir müddet sonra, kalbimde, onlara
karşı muhabbetten eser kalmadı. O zaman; ' Gördün mü; sevgi bizden midir, senden
midir?' buyurdu. Beyt:
Eğer mâ' şûktan olmazsa muhabbet âşıka,
Âşığın uğraşması mâ' şûka kavuşturamaz aslâ!
sohbetlerinden ayrılamayacak hâle geldim. Bu halde iken, bir gün bana dönüp;
' ' Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim?' buyurdu.
' İkrâm sâhibi zâtınız, âciz hizmetçisine iltifât etmelisiniz, hizmetçinizde sizi
sevmelidir' diyerek cevap verdim. Bunun üzerine:
' ' Bir müddet bekle, işi anlarsın' buyurdu. Bir müddet sonra, kalbimde, onlara
karşı muhabbetten eser kalmadı. O zaman; ' Gördün mü; sevgi bizden midir, senden
midir?' buyurdu. Beyt:
Eğer mâ' şûktan olmazsa muhabbet âşıka,
Âşığın uğraşması mâ' şûka kavuşturamaz aslâ!