sumeyye
Thu 12 July 2012, 12:33 pm GMT +0200
E) Sendika:
Serbest iş rejimlerinde işçiler ancak birleşerek ve teşkilat kurarak haklarını koruyabileceklerini çeşitli tecrübelerle öğrenmişlerdir. Ortaçağda işçi birlikleri ve meslek kuruluşlarının bir devamı olarak sendikacılık başlamıştır. Eskiden işverenler istediği işçiyi çıkarıp, yerine başkasını alırken veya işçisine dilediği ücreti verirken sendika döneminde bunu yapamamaya başladılar. Sendikacılık sanayi inkılabı ile güç kazandı. Haklardan yalnız
sendikalı işçilerin yararlandırılması, bütün işçilerin sendikaya girmesini sağlama amacına yönelikti. Bu durum çalışma özgürlüğünün daralması yönünde etki yaptı. İş sözleşmeleri tek kişi yerine toplu işçiler adına yapılmaya başlandı [441]
Osmanlılarda önceleri her sanat için ayrı ayrı esnaf zaviyeleri kurulmuştu. Bir sanatta ilerlemek isteyen kimse bazı kurallara uymak zorunda idi [442] Esnaf zaviyeleri 13. yüzyıldan itibaren yerlerini loncalara bıraktı. Bunların «orta veya teâvün sandığı» denilen yardım teşkilatları da vardı. İşçi ve sanatkârın haklarını korumada bu kuruluşlar etkili olmuştur [443]
Türkiye'de işçi ve işveren sendikalarının kurulmasına 20 Şubat 1947 tarihli kanunla izin verilmiştir. Bundan sonra sendikacılığın oldukça hızlı bir gelişme izlediği görülür. Meselâ; 1952'de kurulan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-îş) üyelerinin sayısı 10 yıl sonra 420 bîn'e ulaşmıştır [444]
[441] Ergin, İktisat, s. 328 vd.
[442] S. Ağaoğlu - S. Hüdâioğlu, İş Hukuku Dersleri, İst. 1939, s. 76, 80.
[443] Saymen, Türkiye'de Sosyal Sigortaların Gelişme Temayülleri, İst. Hukuk Fak. Mec. sayı: 3-4, İst. 1953, s. 1090.
[444] Türk İş Dergisi, Özel Sayı, 21 Aralık 1983, s. 2, 3.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 191-192.