- Selam Yurdunun Taliplilerine

Adsense kodları


Selam Yurdunun Taliplilerine

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Fri 1 October 2010, 07:21 pm GMT +0200
Selam Yurdunun Taliplilerine

Selam; zalimlere, despot rejimlere karşı sesini yükselten hak ve adâlet âşıklarına…
Selam; çağının müstekbirlerine, konforun azdırdığı egemenlerin yaşam tarzlarına muhalefet eden peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin izinden gidenlere…
Selam; son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ashabının, âlinin üzerine olsun…
Selam; haksızlığa meydan okuyarak, kanlarıyla, canlarıyla bedel ödeyen, direnişin sembolü Hasan ve Hüseyinlerin üzerine oslun…
Selam; Selahaddin Eyyûbilere, Hasan el Bennalara, Seyyid Kutuplara, İmam-ı Azam Ebu Hanifelere, Bediüzzaman Said Nursilere…
Selam; yeryüzünün varisleri olan Mü’min, muttaki tüm insanlara…
Hindistan’da özgürlük mücadelesi veren Gandi’ye, Malkom X’e, Nelson Mandela’ya.. İsmini burada zikredemediğim tüm direniş erlerine, özgürlük savaşçılarına selam olsun!…
Selam; sivil itaatsizliğin en güzel örneğini verenlere…

Allah’a binlerce kere şükür/hamd olsun ki; hâlâ gözleri yaşaran insanlar var.
Hâlâ vicdanları körelmemiş insanlar var.
Hâlâ adâlete inanan, hâlâ haksızlığa karşı sesini yükseltebilenler var.
Zalimlerin karşısında, mazlumların yanında olmayı şeref sayan erdemliler var.
Mazlumların acısını yüreğinde hissedebilen, insanlığın ölmediğini ispatlayan mü’minler var.

Allahım! Sana layık kul olamadık. Affet bizi…
Çektiğimiz acıları, akıttığımız gözyaşlarını günahlarımıza kefaret kıl…
Bu yaşadıklarımızı uyanışımıza, dirilişimize, kitabımıza sarılışımıza vesile kıl…
Küçük, büyük yaptığımız yardımları acziyetimizin bir sembolü olarak kabul et.
Kusurlarımızı bağışla…

Resûlün, ‘Allah korkusuyla ağlayan göze cehennem ateşi dokunmaz’ diye haber veriyor. Gözyaşlarımızdan başka sana arz edeceğimiz neyimiz var ki?

Annelerin, çocukların feryatları/ahları arşa dayandı.
Kalplerimizi birbirine ısındır, kaynaştır. Biz biliyoruz ki, kalpler senin elinde…
Bize zalime boyun eğmeyecek bir güç, direnmek için irade, sabır, sebat ver Allahım!..

Peygamberine layık bir ümmet olamadık. Davasını gereği gibi omuzlayamadık; tevhid, adâlet ve özgürlük bayrağını dalgalandıramadık. Kendi içimizde bölünüp parçalandık.
Bir duvarın tuğlaları gibi olamadık…

Özür diliyoruz Filistinli kardeşlerimizden ve ezilen, zulme maruz kalan tüm insanlardan…
Özür diliyoruz annelerden, bebeklerden, çocuklardan, yaşlılardan…

Aylardır süren ablukaya karşı topyekûn gücümüzü ortaya koyamadığımız için suçluyuz.
Ümmetin maslahatını gözetmek yerine, müstekbirlerin dümen suyunda gitmeyi tercih eden zelîllerin oyuncağı olduğumuz için suçluyuz.
Kendi içimizde, yanı başımızda yanan ateşin bir gün bize de dokunacağını bile bile zalimlerin gölgesine sığındığımız için suçluyuz.
Mazlumların gözyaşları sel olup akarken, içimizden neş’et eden bazı beyinsizlerin kayıkçı kavgasında saf tutmaya çalıştığımız için suçluyuz.
Vicdanımızın sesini içi boş sloganlarla bastırmaya çalıştığımız için suçluyuz.
Zaferi muştulayan hak yolun boynu bükük yolcuları olduğumuz için suçluyuz.
Hüsranda olduğumuzu unutup, asrın medeniyet denen tek dişi kalmış canavarına teslim olduğumuz için suçluyuz.

Sözü daha fazla uzatmadan merhum Akif’e kulak verelim isterseniz. Bakın durumu nasıl resmediyor:

“Ey bu topraklarda parçalanmış birer ceset bırakıp yükselen ruhlar kafilesi!
Sakın yeryüzüne bakıp sanmayın şehit olmak arzusuyla coşan bir can var.
Bizde leşten daha duygusuz, daha kokmuş can var.
Bakmayın, hem tükürün murdar çehremize,
Tükürün, belki biraz can gelir arımıza..
Tükürün kaygısız yüzüne Doğu’nun, tükürün!
Canlansın görelim gayreti halkın tükürün..
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere..
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere..
Tükürün ehli-salibin o hayasız yüzüne..
Tükürün, onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün…”


Nihal İlimen