hafiza aise
Thu 4 August 2011, 03:39 pm GMT +0200
8— Selâm Vermesi:
Hz. Peygamber'in (s.a.) cenaze namazında selâm veriş şekline gelince? bir rivayete göre bir tek selâm, diğer bir rivayete göre de iki selâm verirdi .
Beyhakî vs. muhaddislerin el-Makburî yoluyla Ebu Hureyre'den rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber (s.a.) bir cenaze namazı kıldırdı; dört tekbir alıp bir tek selâm verdi.[1259] Ancak Hallâl, el-îlel'dc yazıyor ki, el-Esrem'in rivayetine göre İmam Ahmed: "Bu hadis bence uydurmadır" demiştir.
İbrahim el-Hecerî anlatıyor: Abdullah b. Ebî Evfâ, kızının cenaze namazım kıldırdı. Dört tekbir aldı; bir müddet bekledi, öyle ki, beşinci bir tekbir alacağını zannettik. Sonra sağma^ve soluna selâm verdi. Namazı bitirince: "Bu ne iştir?" diye sorduk. Sorumuza karşılık: "Ben, Allah Ra-sûlü'nün (s.a.) yaptığım gördüğüm şeyden daha fazlasını yapmadım" yahut "Allah Rasûlü (s.a.) de böyle yaptı" dedi.[1260] .
îbn Mes'ûd diyor ki; "Allah Rasûlü'nün (s.a.) yaptığı, (bugün) insan?!
ların terkettiği üç şey vardır. Biri de cenaze namazında, (normal) namazdaki selâm gibi selâm vermek."[1261]
Bu iki rivayeti Beyhakî aktarmaktadır. Ancak Yahya b. Ma'în, Nesâî ve Ebu Hatim; İbrahim b. Müslim el-Abedî el-Hecerî'nin ve rivayet ettiği bu hadisin zayıf olduğunu söylemişlerdir. Şafiî, Kitabu Harmele'de Süfyân yoluyla bu hadisi ondan şu şekilde rivayet eder: "Cenazeye dört tekbir aldı. Sonra bir müddet durdu. Bunun üzerine cemaat ona tesbîh getirerek hatırlatma yaptı. O da selâm verdi." Sonra Abdullah b. Ebî Evfâ: "Benim dörtten fazla tekbir alacağımı zannettiniz. Oysa ben Allah Rasûlü'nün (s.a.) dört tekbir aldığını gördüm" dedi; ama "Sonra sağına ve soluna selâm verdi." demedi. İbn Mâce de bu hadisi ondan el-Muhâribî yoluyla aynen bu şekilde rivayet etti; "Sonra sağına ve soluna selâm verdi" demedi.[1262]
Sağına ve soluna selâm verdiğini ondan yalnızca Şerik rivayet etmiştir. Beyhakî diyor ki: Sonra onu yalnızca tekbir yahut hem tekbir, hem başka konularda Hz. Peygamber'e (s.a.) nisbet etti.
Ben derim ki: İbn Ebî Evfâ'nın bunun tersini yaptığı bilinmektedir. İmam Ahmed'in belirttiğine göre İbn Ebî Evfâ bir tek selâm verirdi.Ah-med b. el-Kâsım anlatıyor: Ebu Abdillah (Ahmed b. Hanbel)'a: "Sahabeden herhangi birinin cenaze namazını iki selâmla kıldırdığını biliyor mu-sun?"diye sordular. O da: "Hayır. Ancak sahabeden altısı sağına yalnızca hafif bir selâm verirlerdi." diye karşılık verip îbn Ömer, İbn Abbas, Ebu Hureyre, Vasile b. el-Eskâ, İbn Ebî Evfâ ve Zeyd b. Sâbit'in adlarını saydı. Beyhakî ayrıca Ali b. Ebî Tâlib, Câbir b. Abdillah, Enes b. Mâlik ve Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf in adlarını da bunlar arasında saymaktadır. Böylece on sahabî etmektedir. Ebu Ümâme Hz. Peygamber'e (s.a.) yetişmiş ve Hz. Peygamber (s.a.) ona, ana tarafından dedesi olan Ebu Ümâme Es'ad b. Zürâre'nin adını vermişti. Bunun için Ebu Ümâme hem sahabe arasında, hem de tabiînin büyüklerinden sayılmaktadır.
Elleri kaldırmaya gelince; Şafiî diyor ki: Bu konuda aktarılan eserden dolayı ve namazın sünnetine kıyasen eller kaldırılır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.), namazda ayakta iken aldığı her tekbirde ellerini kaldırırdı.
Derim ki: Eser'den maksadı İbn Ömer ve Enes b. Mâlik'ten kendisinin naklettiği şu rivayettir: "Bu iki sahabî, cenaze namazında her tekbir alışlarında ellerini kaldırırlardı."[1263] Aktarıldığına göre Hz. Peygamber (s.a.), ilk tekbirde ellerini kaldırır ve sağ elini sol eli üzerine kordu. Bunu Beyhakî, Sünen'de rivayet etmiştir. Tirmizî'de Ebu Hureyre'den rivayet edilen bir hadise göre Hz. Peygamber (s.a.), cenaze namazında sağ elini sol eli üzerine koydu. Ancak bu hadis, Yezîd b. Sinan er-Ruhâvî'den dolayı zayıftır.'[1264]
[1259] Dârakutnî, 2/72; Hâkim, 1/360; Beyhakî, 4/43. Bu hadiste deniyor ki, Allah Rasûlü (s.a.) bir cenaze namazı kıldırdı; dört tekbir aldı, bir tek selâm verdi. Hadisin senedi hasendir. Hâkim diyor ki: Cenaze namazında bir tek selâm verileceği konusunda AJi b. Ebî Tâlib, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Câbir b. Abdullah, Abdullah b. Ebî Evfâ ve Ebu Hureyre'den sahih rivayetler vardır. Bütün bu sahabîîer cenaze namazında bir tek selâm verirlerdi. Bk. Musannef, 3/493-494.
[1260] Beyhakî, Sünen, 4/43. Hafız Ibn Hacer'in Takrîb'de söylediği gibi senedde geçen tbrahim el-Hecerî, hadis rivayetinde gevşek ve mevkufları merfû' gibi rivayet eden biridir'jıAncak nemen sonra 8elen *bn Mes'ûd hadisi ona destek sağlar.
[1261] Beyhakî, Sünen, 4/43. İsnadı hasendir. Heysemî, bu hadisi Mecmau'z-Zevâid (3/34)'de vermiş ve şunları söylemiştir: Taberânî, Kebîr'de rivayet etti. Râvileri sikadır. Nevevî, el-Mecmû'dz (5/239): "Senedi ceyyiddir" diyor.
[1262] İbn Mâce, Î5O3. Senedinde İbrahim el-Hecerî vardır. Yukarıda geçtiği üzere zayıf bir râvidir.
[1263] Beyhakî, Sünen, 4/44. Ibn Ömer'den gelen rivayetin senedi sahihtir. Beyhakî: "Enes'-in, cenaze namazında her tekbir alışında ellerini kaldırdığı rivayet edilir. Elleri kaldırma konusunda merfû' olarak Hz. Peygamber'den (s.a.) bir rivayet sabit olmamıştır." diyor. Tirmizî de şunları söylüyor: İlim adamları bu konuda görüş ayrılığına düştüler. Gerek Hz. Peygamber'in (s.a.) ashabından, gerek diğerlerinden olsun çoğunhık ilim adamları, cenaze namazında her tekbirde ellerin kaldırılacağı görüşündedirler. İbnu'l-Mübârek, Şafiî, Ahmed ve tshak da bu görüştedirler. Bazı ilim adamları ise, yalnızca ilk tekbirde ellerin kaldırılacağını söylemişlerdir. Sevrî ve Kûfelilerin (Ebu Hanîfe, Ebu Yusuf, Muhammed... vs.) görüşü de budur.
[1264] Beyhakî, Sünen, 4/38; Tirmizî, 1077. Hadis zayıftır. İbn Hazm, Muhallâ (5/128)'da diyor ki: Elleri kaldırmaya gelince; yalnız ilk tekbir dışında Hz. Peygamber'in (s.a.) cenaze namazındaki tekbirlerde ellerini kaldırdığına dair bir rivayet gelmemiştir. Böyle yapmak caiz değildir. Çünkü, bu nas bulunmadığı halde namazda amelde bulunmak olur... Hanefî mezhebinin, vs.nin görüşü de budur.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/486-488.
Hz. Peygamber'in (s.a.) cenaze namazında selâm veriş şekline gelince? bir rivayete göre bir tek selâm, diğer bir rivayete göre de iki selâm verirdi .
Beyhakî vs. muhaddislerin el-Makburî yoluyla Ebu Hureyre'den rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber (s.a.) bir cenaze namazı kıldırdı; dört tekbir alıp bir tek selâm verdi.[1259] Ancak Hallâl, el-îlel'dc yazıyor ki, el-Esrem'in rivayetine göre İmam Ahmed: "Bu hadis bence uydurmadır" demiştir.
İbrahim el-Hecerî anlatıyor: Abdullah b. Ebî Evfâ, kızının cenaze namazım kıldırdı. Dört tekbir aldı; bir müddet bekledi, öyle ki, beşinci bir tekbir alacağını zannettik. Sonra sağma^ve soluna selâm verdi. Namazı bitirince: "Bu ne iştir?" diye sorduk. Sorumuza karşılık: "Ben, Allah Ra-sûlü'nün (s.a.) yaptığım gördüğüm şeyden daha fazlasını yapmadım" yahut "Allah Rasûlü (s.a.) de böyle yaptı" dedi.[1260] .
îbn Mes'ûd diyor ki; "Allah Rasûlü'nün (s.a.) yaptığı, (bugün) insan?!
ların terkettiği üç şey vardır. Biri de cenaze namazında, (normal) namazdaki selâm gibi selâm vermek."[1261]
Bu iki rivayeti Beyhakî aktarmaktadır. Ancak Yahya b. Ma'în, Nesâî ve Ebu Hatim; İbrahim b. Müslim el-Abedî el-Hecerî'nin ve rivayet ettiği bu hadisin zayıf olduğunu söylemişlerdir. Şafiî, Kitabu Harmele'de Süfyân yoluyla bu hadisi ondan şu şekilde rivayet eder: "Cenazeye dört tekbir aldı. Sonra bir müddet durdu. Bunun üzerine cemaat ona tesbîh getirerek hatırlatma yaptı. O da selâm verdi." Sonra Abdullah b. Ebî Evfâ: "Benim dörtten fazla tekbir alacağımı zannettiniz. Oysa ben Allah Rasûlü'nün (s.a.) dört tekbir aldığını gördüm" dedi; ama "Sonra sağına ve soluna selâm verdi." demedi. İbn Mâce de bu hadisi ondan el-Muhâribî yoluyla aynen bu şekilde rivayet etti; "Sonra sağına ve soluna selâm verdi" demedi.[1262]
Sağına ve soluna selâm verdiğini ondan yalnızca Şerik rivayet etmiştir. Beyhakî diyor ki: Sonra onu yalnızca tekbir yahut hem tekbir, hem başka konularda Hz. Peygamber'e (s.a.) nisbet etti.
Ben derim ki: İbn Ebî Evfâ'nın bunun tersini yaptığı bilinmektedir. İmam Ahmed'in belirttiğine göre İbn Ebî Evfâ bir tek selâm verirdi.Ah-med b. el-Kâsım anlatıyor: Ebu Abdillah (Ahmed b. Hanbel)'a: "Sahabeden herhangi birinin cenaze namazını iki selâmla kıldırdığını biliyor mu-sun?"diye sordular. O da: "Hayır. Ancak sahabeden altısı sağına yalnızca hafif bir selâm verirlerdi." diye karşılık verip îbn Ömer, İbn Abbas, Ebu Hureyre, Vasile b. el-Eskâ, İbn Ebî Evfâ ve Zeyd b. Sâbit'in adlarını saydı. Beyhakî ayrıca Ali b. Ebî Tâlib, Câbir b. Abdillah, Enes b. Mâlik ve Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf in adlarını da bunlar arasında saymaktadır. Böylece on sahabî etmektedir. Ebu Ümâme Hz. Peygamber'e (s.a.) yetişmiş ve Hz. Peygamber (s.a.) ona, ana tarafından dedesi olan Ebu Ümâme Es'ad b. Zürâre'nin adını vermişti. Bunun için Ebu Ümâme hem sahabe arasında, hem de tabiînin büyüklerinden sayılmaktadır.
Elleri kaldırmaya gelince; Şafiî diyor ki: Bu konuda aktarılan eserden dolayı ve namazın sünnetine kıyasen eller kaldırılır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.), namazda ayakta iken aldığı her tekbirde ellerini kaldırırdı.
Derim ki: Eser'den maksadı İbn Ömer ve Enes b. Mâlik'ten kendisinin naklettiği şu rivayettir: "Bu iki sahabî, cenaze namazında her tekbir alışlarında ellerini kaldırırlardı."[1263] Aktarıldığına göre Hz. Peygamber (s.a.), ilk tekbirde ellerini kaldırır ve sağ elini sol eli üzerine kordu. Bunu Beyhakî, Sünen'de rivayet etmiştir. Tirmizî'de Ebu Hureyre'den rivayet edilen bir hadise göre Hz. Peygamber (s.a.), cenaze namazında sağ elini sol eli üzerine koydu. Ancak bu hadis, Yezîd b. Sinan er-Ruhâvî'den dolayı zayıftır.'[1264]
[1259] Dârakutnî, 2/72; Hâkim, 1/360; Beyhakî, 4/43. Bu hadiste deniyor ki, Allah Rasûlü (s.a.) bir cenaze namazı kıldırdı; dört tekbir aldı, bir tek selâm verdi. Hadisin senedi hasendir. Hâkim diyor ki: Cenaze namazında bir tek selâm verileceği konusunda AJi b. Ebî Tâlib, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Câbir b. Abdullah, Abdullah b. Ebî Evfâ ve Ebu Hureyre'den sahih rivayetler vardır. Bütün bu sahabîîer cenaze namazında bir tek selâm verirlerdi. Bk. Musannef, 3/493-494.
[1260] Beyhakî, Sünen, 4/43. Hafız Ibn Hacer'in Takrîb'de söylediği gibi senedde geçen tbrahim el-Hecerî, hadis rivayetinde gevşek ve mevkufları merfû' gibi rivayet eden biridir'jıAncak nemen sonra 8elen *bn Mes'ûd hadisi ona destek sağlar.
[1261] Beyhakî, Sünen, 4/43. İsnadı hasendir. Heysemî, bu hadisi Mecmau'z-Zevâid (3/34)'de vermiş ve şunları söylemiştir: Taberânî, Kebîr'de rivayet etti. Râvileri sikadır. Nevevî, el-Mecmû'dz (5/239): "Senedi ceyyiddir" diyor.
[1262] İbn Mâce, Î5O3. Senedinde İbrahim el-Hecerî vardır. Yukarıda geçtiği üzere zayıf bir râvidir.
[1263] Beyhakî, Sünen, 4/44. Ibn Ömer'den gelen rivayetin senedi sahihtir. Beyhakî: "Enes'-in, cenaze namazında her tekbir alışında ellerini kaldırdığı rivayet edilir. Elleri kaldırma konusunda merfû' olarak Hz. Peygamber'den (s.a.) bir rivayet sabit olmamıştır." diyor. Tirmizî de şunları söylüyor: İlim adamları bu konuda görüş ayrılığına düştüler. Gerek Hz. Peygamber'in (s.a.) ashabından, gerek diğerlerinden olsun çoğunhık ilim adamları, cenaze namazında her tekbirde ellerin kaldırılacağı görüşündedirler. İbnu'l-Mübârek, Şafiî, Ahmed ve tshak da bu görüştedirler. Bazı ilim adamları ise, yalnızca ilk tekbirde ellerin kaldırılacağını söylemişlerdir. Sevrî ve Kûfelilerin (Ebu Hanîfe, Ebu Yusuf, Muhammed... vs.) görüşü de budur.
[1264] Beyhakî, Sünen, 4/38; Tirmizî, 1077. Hadis zayıftır. İbn Hazm, Muhallâ (5/128)'da diyor ki: Elleri kaldırmaya gelince; yalnız ilk tekbir dışında Hz. Peygamber'in (s.a.) cenaze namazındaki tekbirlerde ellerini kaldırdığına dair bir rivayet gelmemiştir. Böyle yapmak caiz değildir. Çünkü, bu nas bulunmadığı halde namazda amelde bulunmak olur... Hanefî mezhebinin, vs.nin görüşü de budur.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/486-488.