ezelinur
Fri 29 January 2010, 07:12 pm GMT +0200
Sehiv secdesinin hükmüne ilişkin olarak mezheblerin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştır.
Hanefiler dediler ki: Sahîh olan görüşe göre sehiv secdesi vâcibtir. Onu terk eden kimsenin namazı batıl olmasa bile, günahkâr olur. Sehiv secdesi, vaktin müsâid olması hâlinde vâcib olur. Meselâ sehiv secdesiyle yükümlü olan kişi, sabah namazını tamamladıktan sonra, güneşin doğması hâlinde bu secdeyi yapmaz. Çünkü güneşin doğması hâlinde vakit namaza elverişli olmaz. Yine bunun gibi, bir kimse ikindi namazım kılmaktayken gurûbtan önce güneşin kızararak renk değiştirmesi hâlinde, uhdesinde bulunan sehiv secdesini yapmaz. Veya sehiv secdesi yapması gereken kişinin, selâmdan hemen sonra kasıtlı olarak abdest bozma, konuşma veya mescidden hemen çıkıp gitme gibi namaza devam etmeye engel bir durumun vukû bulması hâlinde sehiv secdesi yükümlülüğü düşer ve namazı iade etmesi de gerekmez. Ancak namazın devamına engel olan bu hal, namaz kılan tarafından kasıtlı olarak meydana getirilmişse, namazın iade edilmesi vâcib olur. (Gerektiğinde) sehiv secdesini imam veya yalnız başına namaz kılan kişi yapmalıdır. İmama uyarak namaz kılmakta olan kişide sehiv secdesini gerekli kılan bir davranış meydana gelirse, sehiv secdesini gerekli kılan davranış imamda meydana gelirse, imamın bundan ötürü sehiv secdesi yapması hâlinde cemaatin de imama uyması vâcib olur. Bu durumdaki kişi, baştan beri imama tâbi olmuş olsa bile hüküm değişmez. Bu durumda imam sehiv secdesini yapmazsa muktedî de secde etmez. Namazı iade etmesi de gerekmez. Ancak imam kasıtlı olarak selâmdan hemen sonra namaza zıt bir davranışta bulunursa, hem imamın hem de imama tâbi olan kişinin namazı iade etmesi vâcib olur. Cuma ve bayram namazlarında cemaatin fazla kalabalık olması hâlinde, namazı birbirine karıştırmamaları için, gerekli olsa bile sehiv secdesi yapmamak daha uygun olur.
Hanbeliler dediler ki: Sehiv secdesi bazan vâcib, bazen sünnet, bazen de mubah olur. Bu da sehiv secdesinin sebeplerinin muhtelif olmasından ileri gelmektedir. Bu anlatılanlar, imam ve yalnız başına namaz kılan kimseleri ilgilendirmektedir. İmama uyarak namaz kılmakta olan kişinin, mubah olarak sehiv secdesi yapması hâlinde, imamla birlikte sehiv secdesi yapması vâcib olur. İmama uymadığı takdirde namazı batıl olur.
İmam veya yalnız başına namaz kılan kişi, mubah veya sünnet olan sehiv secdesini terk ederse, herhangi bir şey gerekmez. Vâcib olan sehiv secdesini, selâmdan önce yapmak daha faziletlidir. Meselâ, kasden terk edilmesi hâlinde namazı bozan vâciblerden birini, sehven terk eden kişinin yaptığı sehiv secdesi vâcibtir. Vâcib olan sehiv secdesini unutarak selâmdan önce ifâ etmeyip selâm verme durumunda, Örfe göre yakın bir fasıladan sonra hatırlarsa, abdesti bozulmamış veya mescidden çıkmamışsa, konuşmuş veya kıbleden sapmış olsa bile derhâl bu secdeyi yerine getirmesi vâcib olur. Ama bu arada abdesti bozulmuş veya mescidden çıkmışsa yahut da aradan uzun bir zaman kesiti geçmişse, sehiv secdesi yükümlülüğü düşer. Bu durumda namazı iade etmek de gerekmez. Vâcib olan sehiv secdesini selâmdan sonra yapmak daha faziletli olduğu halde -ki bu namazı tamamlamadan önce sehven selâm vermekten ötürü vâcib olmuştur- bu secdeyi kasden terk eden kişi, günahkâr olsa bile namazı batıl olmaz. Bu secdeyi, unutarak yapmayıp örfe göre kısa zaman sonra hatırlaması durumunda ifâ etmesi vâcib olur. Aksi takdirde namazı sahîh olsa bile günahkâr olur. Aradan örfe göre uzun zaman geçmişse veya abdesti bozulmuşsa yahut da mescidden çıkmışsa secde yükümlülüğü düşer. Bilmeyerek terk etmişse, günahkâr olmaz ve namazı da sahîh olur. İmama tâbi olarak namaz kılmakta olan kişi, imamla beraberken sehiv secdesi yaparsa ve kendisi de muvafık biriyse imam, onun secdesini üstlenir. İmam vâcib olan sehiv secdesini yapmazsa, kendisine uyan kişiye, imamın yapacağından ümidini kesmesi anında secde etmesi vâcib olur. Ama mesbûk ise, eksiğini kılıp tamamladıktan sonra secde etmelidir.
Malikiler dediler ki: Sehiv secdesi imam ve yalnız başına namaz kılan kişi için sünnettir. İmama tâbi olarak namaz kılmakta olan kişi, imamla beraber iken sehiv secdesini gerektiren bir davranışta bulunursa, bu secdesini imam üstlenmiş olur. İmamın üzerinde sehiv secdesi varsa, bu secdenin sebep olduğu davranış esnasında imamla birlikte bulunmuş olmasa bile, sehiv secdesinde ona uyarak secde etmelidir. Uymadığı takdirde namazı batıl olur. Tabiî bu sehiv secdesi, yapılmaması hâlinde namazı batıl kılan bir sehiv secdesi ise böyledir. Aksi takdirde batıl olmaz. Yapılmaması hâlinde namazı batıl kılan ve kılmayan secdelerin izahı aşağıda gelecektir:
İmam veya tek başına namaz kılan kişi, selâmdan sonra yerine getirilmesi gereken bir sehiv secdesini terk ederse bu secdeyi, yasak da olsa herhangi bir vakitte ifâ eder. Selâmdan önce yapılması gereken bir sehiv secdesini kasden terk etmişler ve bu secde de, namaz sünnetlerinden üçünü yapmamaktan ötürü gerekli olmuşsa namaz batıl olur. Eğer bu secdeyi sehven terk etmişlerse ve arada örfe göre uzun bir zaman geçmemiş, kendilerinde de abdest bozulması gibi namaza zıt bir durum meydana gelmemişse hemen yerine getirirler. Böylece namazları sahîh olur. Anılan şartlar ihlâl edilir ve aradan da uzun zaman geçerse namazları batıl olur. İmamın veya münferid kimsenin selâmdan önce yapılması gereken bir sehiv secdesini kasden terk etmesi durumunda, eğer bu secde namazın sünnet tekbirlerinden iki tanesini terk etmek gibi üç sünneti terk etmekten az olan bir noksanlık sebepine dayanıyorsa, herhangi bir şey yapmak gerekmez. Eğer bu secdeyi unutarak yapmaz ve selâm verirler de aradan uzun zaman geçmemiş olursa yerine getirilmelidirler. Aksi takdirde vazgeçerler ve namazları da sahîh olur. İmamın sehiv secdesi yapması gerekir de secde etmezse, ona tâbi olanın secde etmesi gerekir.
Şafiiler dediler ki: Sehiv secdesi bazen vâcib, bazen sünnet olur. Vâcib olması sadece bir tek durumdadır. Şöyle ki: Namaz kılmakta olan kişi, muktedî ise ve imamı da sehiv secdesi yaparsa, bu durumda kendisinin de imama tâbi olarak secde etmesi vâcib olur. Aksi takdirde imamın sehiv secdesinden önce, ona tâbi olmaktan ayrılmaya niyet etmezse namazı batıl olur ve iade etmesi gerekir. İmam sehiv secdesi yapmazsa, muktedînin de yapması vâcib olmaz; mendub olur. Gelecek sebeplerden ötürü sehiv secdesi, imam ve muktedî için sünnet olur. Ancak sehiv secdesi cemaat fazla kalabalık olduğu için karışıklığa yol açacaksa, imamın bu durumda secdeyi ifâ etmemesi gerekir ve terk etmesi sünnet olur. Münferid olarak namaz kılan kişinin veya imamın, sünnet olan sehiv secdesini terk etmeleri durumunda bir şey gerekmez. Namazları da batıl olmaz. İmama uyarak namaz kılmakta olan kişi, imamla birlikteyken sehiv yaparsa secde etmesi gerekmez. İmamı da, sözgelimi abdestli olmadığı açığa çıkmamış olma gibi hatasını üstlenmeye ehil biri ise, onun secdesini üstlenir. İmama uyarak namaz kılmakta olan kişi, imamdan ayrıldıktan sonra sehiv yaparsa, meselâ mesbûk kimse imamın selâmından sonra kalkıp eksikliğini ikmâl ederken sehiv yaparsa, yalnız başına namaz kılan kimse gibi olur. Böyle durumda secde etme sebepinin meydana geldiği yerde secde etmesi sünnet olur.[85]