- Şehirler ve semtler

Adsense kodları


Şehirler ve semtler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Thu 13 January 2011, 05:46 am GMT +0200
Şehirler ve Semtler

1350/18. Kuranı Kerîm, eskiden var olan ya da kendisinin indiği döneme ait çok az sayıda şehrin adından bizzat bahseder:

           Bekke (Mekke)

           Ahkâf

           Medine (Yesrib)

           Bâbil

           Mısır

           er-Ras

           Hicr

           el-Eyke

           Medyen (Medâyin)

           Arafât

           bunlardandır. Yine Kur’ân’da (Saffat: 37/147), Yûnus Peygamber’in gönderildiği, adı belirtilmeyen ve içinde “yüz bini aşkın” insanın yaşadığı bir şehirden bahsedilir ki burası, hiç kuşkusuz Tevrat’ta geçen Ninova şehri olmalıdır (bk. Tevrat, Yûnus’un Kitabı 4/11), Yûsuf Peygamber (AS) zamanında Firavunlar ülkesinin başşehri olan Mısır, o derece büyüktü ki surlarında çok sayıda giriş kapısı bulunuyordu (bk. Yûsuf: 12/67).

1350/19. Mesâkin (İbrahim: 14/45), Dâr (Hûd: 11/65 vs.) ve Diyar (Hûd: 11/67 vs.) kelimelerinin dışında, Kur’an’da Medine (Kehf: 18/19 vs.), Karye (Bakara: 2/259 vs.) ve Mısr (Bakara: 2/61) gibi eşanlamlı kelimeleri de kullanmaktadır.

1350/20. Bir şehrin etrafını kuşatan yüksek duvar anlamına gelen sûr kelimesi de Kur’ân’da yer almaktadır (bk. Hadid: 57/13); ancak burada şehrin dışında bir şeyi çeviren “duvar” anlamı söz konusudur. Yine Kur’ân, yıkılıp harâbeye dönmüş ya da tamamen ortadan kalkmış birçok şehirden de söz etmektedir (bk. Kasas: 28/58).

1350/21. Bir şehirde ya da şehrin bir mahallesinde oturan insanların vakit geçirmek veya istişarede bulunmak için bir araya gelebilecekleri yerlere ihtiyaç vardır. Kur’ân bu amaçla nâdî (mahfil, kulüp) terimini kullanır (bk. Ankebut: 29/29).

1350/22. Yine Kur’an, halkın ihtiyaçlarını karşılamak için gittikleri çarşı ve pazarlardan bahseder (Furkan: 25/7, 20). Dükkânlarda satılacak malların temin edilebilmesi için, uzak diyarlardan gelen kervanların mallarını boşaltacakları geniş yerler de gereklidir; ve görüldüğü kadarıyla Kur’ân’da (Yusuf: 12/82), teknik bir terim kullanma yoluna gitmeksizin, bu tür bir mal boşaltma alanından bahsedilmektedir. Büyük şehirlerin çok sayıda giriş kapısı olacaktır (bk. Yusuf: 12/67). Kardeşin kardeşi öldürdüğü toplumlarda, askerî savunma amacıyla bazı binaların inşa edilmesi de gerekecektir. Bu amaçla Kur’ân’da müstahkem burçlara (Nisâ: 4/78), kalelere (Haşr: 59/2), müstahkem şehirlere (Fecr: 89/14) özellikle yer verilmiştir. Kur’ân’da geçen şu anlamlı ayeti özellikle vurgulamak isteriz:

           “Onların yurdu ile, içlerini bereketlendirdiğimiz memleketler arasında, kolayca görünen nice kasabalar var ettik ve bunlar arasında yürümeyi konaklara ayırdık. Oralarda geceleri, gündüzleri korkusuzca gezip dolaşın, dedik.” (Sebe’: 34/18)

           Ayetin son bölümünde, herhalde her yöne doğru kesintisiz bir biçimde akıp giden trafiğe işaret edilmektedir. Bu bilginin ışığında, şu ayeti de okuyalım (K. 67/15):

           “Yeryüzünü sizin emrinize veren O’dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah’ın rızkından yiyin...” (Mülk: 67/15)

           Acaba bu ayetlerde birbirinin trafiğine engel olmaksızın üzerinde gidip gelinen üst ve alt geçitlerin bulunduğu kavşaklara mı işaret edilmektedir?

1350/23. Böylece, konumuzla ilgili olarak Kur’ân’da geçen bazı terimlere işaret etmiş olduk. Hadislerde ve Resulullah (AS)’ın hayatını anlatan eserlerde hiç şüphesiz bunlardan çok daha fazlası mevcuttur. Şehir ve kasaba kavramları arasında bazı ayırımlar yapmak ve her şeyden önce buralardaki sulama ve kanalizasyon sistemleri vs. üzerinde durmak gerekecektir. Aşağıda şu birkaç nokta üzerinde durmakla yetineceğiz: