meryem
Tue 7 September 2010, 08:06 pm GMT +0200
Şefkat
Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka´be´yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) ALLAH´ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. ALLAH, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, ALLAH, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir. (2/143)
İnsanlardan öylesi vardır ki, ALLAH´ın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır. ALLAH, kullarına karşı şefkatli olandır. (2/207)
Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün). ALLAH, sizi kendisinden sakındırır. ALLAH, kullarına karşı şefkatli olandır. (3/30)
Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O´nun gücüne giden, size pek düşkün, mü´minlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. (9/128)
Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. (16/7)
Veya onları bir korku üzerinde yakalayıvermesinden (mi emindirler)? Öyleyse Rabbin, gerçekten şefkatli ve merhamet sahibidir. (16/47)
Görmedin mi, ALLAH, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz ALLAH, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir. (22/65)
Sizi karanlıklardan nura çıkarması için kuluna apaçık ayetler indiren O´dur. Şüphesiz ALLAH, size karşı elbette şefkatli olandır, esirgeyendir. (57/9)
Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik. Meryem oğlu İsa´yı da arkalarından gönderdik; ona İncil´i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve merhamet kıldık. (Bir bid´at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak ALLAH´ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan iman edenlere ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olanlardır. (57/27)
Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin." (59/10)
Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka´be´yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) ALLAH´ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. ALLAH, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, ALLAH, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir. (2/143)
İnsanlardan öylesi vardır ki, ALLAH´ın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır. ALLAH, kullarına karşı şefkatli olandır. (2/207)
Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün). ALLAH, sizi kendisinden sakındırır. ALLAH, kullarına karşı şefkatli olandır. (3/30)
Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O´nun gücüne giden, size pek düşkün, mü´minlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. (9/128)
Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. (16/7)
Veya onları bir korku üzerinde yakalayıvermesinden (mi emindirler)? Öyleyse Rabbin, gerçekten şefkatli ve merhamet sahibidir. (16/47)
Görmedin mi, ALLAH, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz ALLAH, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir. (22/65)
Sizi karanlıklardan nura çıkarması için kuluna apaçık ayetler indiren O´dur. Şüphesiz ALLAH, size karşı elbette şefkatli olandır, esirgeyendir. (57/9)
Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik. Meryem oğlu İsa´yı da arkalarından gönderdik; ona İncil´i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve merhamet kıldık. (Bir bid´at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak ALLAH´ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan iman edenlere ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olanlardır. (57/27)
Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin." (59/10)