Eslemnur
Sun 26 September 2010, 07:57 am GMT +0200
Seçim Usulü
Devlet başkanı, bakanlar, şûra ehli (Parlamento azaları) valiler ve idarecilerin seçimleri üzerinde ne gibi hususlar gözönünde bulundurulmalıdır? Bu hususta da Kur'an-ı Kerimin ve Sünnetin hidayetlerini nazarı itibara almak icabeder. Buyrulmuştur ki:
"Allah size emrediyor ki, emânetleri ehillerine tevdi edesiniz."
(En – Nisa: 58).
"Elbette ki, sizin Allah indinde en değerliniz en muttaki olanınızdır."
(El-Hüccurat, 13).
Hadis-i Şerifde:
Sizin Önderleriniz meyanında en iyileri, sizin sevdiklerinizdir ki, onlar da sizi severler. Siz onlara hayır dua edersiniz, onlar da size hayır dua ederler. Sizin önderleri, nizin en kötüleri de onlardır ki, siz onlara karşı nefret hissi duyarsınız, onlar da size nefret hissi duyarlar. Siz onlara lanet edersiniz, onlar da size lanet ederler.
(Müslim'in rivayeti.).
Allaha yemin ederim ki, bir şey isteğinde bulunanları yahut da makam hırsına sahip olan kimseleri kendimize koruyucu seçemeyiz.
(Müttefekun Aleyh Hadis)
"Elbette ki, bizim indimizde, en hain kimse sizin aranızdaki en haris kimsedir."
(Ebu Davud)
Bu Hadis-i Şeriflerden sonra, yine aynı mevzuya temas eden tarih sahifelerini, karıştırdığımız zaman, göreceğiz ki, İslâmla şereflenmiş devirlerde, en kötü şey olarak vasıflandırılan hareketin, hırs ve fazla istek olduğu görülür. Nitekim ulemadan Kalkaşandî, "Subh ül A'sâ" diye telif ettiği eserde bu hususu şu şekilde ifade eder:
"Hazret-i Ebu Bekir bir ara üzülerek şu şekilde beyanda bulundu. Hazret-i Resul-ü Ekrem sallallahu aleyhi vesellemden bu iş hakkında sordum. Buyurdu ki: Ey Eba Bekir bu iş, o kimse içindir ki, bu işe karşı aşırı derecede istekli olma malıdır. Bu iş yırtınan kimse için değildir. Buna karşı isteksiz olan kimse içindir. Buna istekli olan için değildir. Bu iş o kimse içindir ki, bu senin hakkındır, densin. Bu benim hakkımdır diyen kimse için değildir."[110]
(Subh - ül - A'sâ, Kalkaşandî, C. 1: S: 240).
Bu hidayetler, vaziyet bakımından sadece "Usulî hidayetler" olmalarına rağmen yine de bu rivayetlerde seçilecek olan başkanın veya idarecinin vasıfları belirtilmiş oluyor. Beğenilmeyen ve istenmeyen kimselerin iş başına getirilmelerinin ne gibi neticeler vereceği de ortaya çıkmış bulunuyor. Fakat her ne şekilde olursa olsun, şimdi Anayasa hazırlayan kurul (Düstursâz) ların vazifesi şudur ki, bu hidayetleri gözönünde bulundurarak bunlara amelî bir şekil versinler ve bu hususta münasip tedbirler alsınlar.
Seçim için her ne nizam koyarlarsa koysunlar, bu nizamda emin, güvenilir ve muttaki kimselerin seçilmelerini düşünsünler. Seçilecek kimselerin halk arasında sevgi kazanmış olmalarına dikkat etsinler. Millete iyilik edecek kimselerin seçilme imkânlarını sağlasınlar. Seçim reylerini toplamakla halkın nefretini kazanacak kimselerin seçilmelerine mani olmak yolunu bulsunlar. Zira böyle olmazsa onlar da halkın bedduasını alır ve lanetini kazanmış olurlar. Bu işi üzerlerine almış bulunanların elbetteki bu işi iyi başaracakları ümit edilir.
Kadınların Konumları
"Erkekler kadınların koruyucularıdırlar."
(En – Nisa: 34).
Hadis-i Şerif:
"İşlerini kadınlara teslim eden kavim felah bulamaz."
(Buharî)
Bu nass ile bu hususta kesin hüküm verilmiştir ki, memleket işlerinde mesuliyetli işler ve mevkiler (isterse memleket reisi yahut hükümet başkanlığı olsun, bakanlık Şûra Meclisi azalığı, yüksek idarelerin ve yüksek mahkemelerin azalığı olsun) kadınlar için münasip işlerden değillerdir. Bunlar, kadınların eline bırakılamaz. Bunun için İslâmî hükümette kadınları bu gibi işlerin başına getirmek doğru değildir. Belki de onların vücut yapıları bu gibi işler için elverişli değildir. Açık nass'ların hilâfına, Hak Taalânın itaatını ve Resule bağlılığı kabul etmiş bulunan kimseler tarafından Kurulmuş olan böyle bir hükümette bu açık emirlerin hilafına gidilemez. Bu gibi işlere müsaade edilemez.[111]