saniyenur
Tue 20 December 2011, 09:25 pm GMT +0200
43- Secdenin Fazileti Ve Secdeye Teşvik
386- Ma'dân b. Ebi Talha el-Ya'merî den rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.) azatlısı Sevbân'a rastlamıştım. Ona:
“Bana bir amel haber ver ki, onu yaparsam Allah beni onun sebebiyle cennete koysun” dedim. Yada şöyle demiş:
“Allah katında en makbul amelî haber ver!” dedim. Sevbân sustu. Sonra ondan (aynı şeyi bir daha) istedim. Yine sustu. Sonra üçüncü defa (yine ondan aynı şeyi bir daha) istedim. Bunun üzerine Sevbân şunları söyledi:
“Ben, bu meseleyi, Resulullah (s.a.v.)'e sordum. O da:
“Allâha çok secde etmeye bak: Çünkü eğer sen Allah için bir secde yaparsan onun sayesinde Allah senin bir dereceni yükseltir ve onun sayesinde bir günâhını siler” buyurdu.
Ma'dân:
“Sonra Ebû'd-Derdâ'ya rastladım. Ona da aynı şeyi sordum. O da, bana; Sevbân'ın dediği gibi söyledi” dedi. [600]
Açıklama:
Bu hadis, çokça secde etmeye teşvik etmektedir. Buradaki secdeden maksat, namaz içindeki secdedir. Yani bol namaz kıl ki, bol secde edesin. Çok secdeye teşvikte bulunmanın sebesi, 376 nolu hadiste de geçtiği üzere, “Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede bulunduğu haldir” hadisidir.
Kulun yaptığı her secdeye karşılık, Allah, onun mertebesini bir derece yükseltir, bir günahını siler ve ona bir sevab yazar.
387- Rebîa b. Ka'b el-Eslemî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.v.)'ie birükte gecelemekteydim. Ona, abdest suyunu ve bu anda ihtiyacı olan şeyleri getirdim. Bunun üzerine bana:
“Benden iste” buyurdu. Ben:
“Cennette senin yoldaşlığım istiyorum!” dedim. Resulullah (s.a.v.)
“Veya bundan başka bir şey istesen!” buyurdu. Ben de:
“Dileğim ancak budur” dedim. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Öyleyse çok secde yapmak suretiyle nefsin lehine bana yardımcı ol!” uyurdu.[601]
Açıklama:
Burada geçen “Secde” kelimesiyle kast edilen, namazdır. Secdenin çokluğundan maksat; secdenin uzun olması değil, namazın ve ibadetin çok olmasıdır. Ancak nefsin gururunu kıran ve ıslah eden en etkili faktör secde olduğu için namaz yerine secde ifadesi zikredilmiştir. Çünkü cennetteki yüksek makamlara erişebilmek için nefsin ıslahı şarttır. Bu da, çok namaz kılıp, çok çok secdeye varmakla mümkündür. Nitekim “Nefsin için bana yardımcı ol” sözü, Cennette yüksek makamlara erişebilmek için nefis tezkiyesinin ve terbiyesinin ehemmiyetini en veciz bir şekilde ifâde etmekte ve “Çok secde etmek suretiyle” sözü de namazın ve secdenin nefis tezkiyesindeki ehemmiyetine dikkat çekmektedir.
Peygamber (s.a.v.) bir hadis-i şerifte secdenin önemini ifâde etmek için şöyle buyurmaktadır:
“Herhangi bir kul Allah için bir secde yaparsa, o secde sebebiyle Allah onun makamını bir derece yükseltir ve bir yanlış işini affeder.” [602]
Açıklama:
Rabia'nın cennette Peygamber (s.a.v.)'le beraber olmayı istemesi, aslında imkânsız olan bir şey değildir. Çünkü Cennette Peygamber (s.a.v.)'le birlikte olmayı İstemek her bakımdan ona denk olmayı İstemek değildir. Fakat yine de Cennette Peygamber (s.a.v.)'le beraber olmayı istemek ulaşılması çok zor olan bir makamı istemektir. İşte Rabi'a'nın “Cennette seninle beraber olmayı istiyorum” sözüne karşılık olarak, Peygamber (s.a.v.)'in “Bundan başka birşey (istesen)?” demesi, isteğin erişilmesi çok zor bir istek olduğunu ifade etmek içindir. Bazılarına göre ise, bu istek Cennette Peygamber (s.a.v.)'le her bakımdan denk olmayı istemek demektir. Bu ise imkânsızdır. Duada ise gerçekleşmesi mümkün olmayan şeyleri istemek caiz değildir ve duanın âdabına aykırıdır.
Peygamber (s.a.v.):
“Bundan başka birşey istesen?” buyurmakla “Elde edilmesi mümkün olan birşey iste” demek istemişlerdir. Fakat gerçekte Rabia'nın böyle imkânsız bir talebte bulunduğu düşünülemeyeceği gibi Peygamber (s.a.v.)'in de onun duasını böyle değerlendirmiş olması düşünülemez. Belki Rabia, ulaşılması çok zor bir makam istemiştir. Peygamber (s.a.v.)'de;
“Ben senin bu makama erişmen için dua edeceğim, sen de çok namaz kılarak bana yardımcı ol” demek istemiştir.
Hanefî alimlerinden Aliyyü'l-Kârî'nin ifadesine göre, böyle çok yüksek makamlara erişmesi için sâdece dua etmek kâfi değildir. Aynı zamanda Hz. Peygamber (s.a.v.)'in duasına da ihtiyaç vardır. “Çok secde etmek suretiyle nefsin için bana yardımcı ol” sözünde bu mânâya işaret vardır.
[600] Tirmizî, Salat 286, 388, 389; Nesâî, İftitah 139; İbn Mâce, İkametu's-Salat 201, 1423.
[601] Ehu Dâvud, Salatu't-Tatavvu' 22, 1320; Tirmizî, Deavat 27, 3416; Nesâî, İftitah 169; bn Mace, Dua 16, 3879.
[602] Tirmizî, salat 169.