sidretül münteha
Sat 16 October 2010, 04:43 pm GMT +0200
Seccadenin feryadı
Gün ışımamış sabah yakındır…
Yorgunluğun verdiği ağırlıkla hemen uykuya dalmıştı.Bir iniltiyle
uyandı adam.Etraf halen karanlıktı. İniltiyi rüya gördüğüne yordu.
Dudakları susuzluktan çatlıyordu, öyle susamıştı. Işıkları yakmadan
mutfağa gidip suyunu içti ve yatağına döndü. Tam uyumak üzereyken,
aynı inleme sesi tekrar kulaklarını tırmalamaya başladı.Sesin
geldiği yöne doğruldu. O an rüyada olduğuna iyice emin oldu. Çünkü
duyduğu sesin sahibi evin tek seccadesiydi.
Adam şaşırdı ve korkulu bir sesle
-İnleyen sen miydin?
-Evet dedi seccade
-Niçin ağlıyorsun?
Seccade yine içe işleyen bir sesle:
- Seni uykundan uyandıran susuzluğunu, doyuncaya kadar, su içerek
giderdin. Oysa benim susuzluğumu giderecek kimsem yok!
- Nasıl susarsın, sen canlı bile değilsin dedi adam.
Seccade:
- Benim ihtiyacımda bir nevi sudur ama içtiğin değil. Benim
susuzluğumu ancak tövbekar kulların gözyaşları giderir.
- Anlamadım dedi adam meraklı gözlerle seccadeye
- Ağlarım çünkü ALLAH’ın kulları; kabrinin aydınlığa ulaşmasını,
karanlıklarda kalmamayı, o kutlu günde aydın olmayı isterler.
İsterler de bu vakitte kalkıp iki rekat teheccüt namazı kılmazlar.
Hep bakarım sana, bir günde kalkıp şükür için iki rekat namaz
kılmazsın.
-Beni rahat bırak deyip döndü adam.
Seccade devam etti.
- Ey ALLAH’ın kulu; bak işte sabah namazının vakti geldi. Ezanlar;
namaz uykudan hayırlıdır diye sesleniyor. Ah sabah namazı , ah bu
sabah namazı ! Namazlar arasında müstesnadır.gece gündüz dünya için
koşuşturduğun , Aziz ve Kahhar olan ALLAH’ın çağrısına neden icabet
etmezsin!!!
Adam iyice sıkılarak:
-Ey seccadem, beni rahat bırak . Gündüz yeterince yoruluyorum,
biraz daha uyuyayım deyip yatağın sıcaklığına bıraktı kendini.
- Seccade yılmadan adamı uyarmaya ve uyutmamaya uğraşıyordu.
- Demek ki sen dünyaya ahretten daha çok önem veriyorsun.
Adam iyice öfkelendi:
-Yeter artık lütfen konuşma diye bağırdı.
Seccade bu çıkışın karşısında önce sustu. Daha sonra sesini iyice alçaltarak ;
Ah o fecir vaktindeki adamlar, ah o fecir vaktindeki adamlar dedi.
Sen O nurlu Peygamberin bu vakit için neler söylediğini bilmez
misin. “Her kim ki güneş doğmadan ve batmadan evvel namazlarını eda
ederse ateşe girmeyecek”, “ Ve yine O güzel insan “Kim şu iki
namazı (sabah - ikindi veya sabah - yatsı) kılarsa cennete gider.”
Ve nihayet “Münafıklara en ağır gelen namaz sabah ve yatsı
namazıdır. Onlar ki o iki namazdaki ecri bilselerdi sürüne sürüne
giderlerdi…”
Bunun üzerine adam yatağından doğrulup;
Haklısın sabah namazı gerçekten önemli dedi..
Seccade:
-Öyleyse kalk ve namaz kıl dedi.
-Yarın inşALLAH , mutlaka kalkacağım ama bugün çok yorgunum dedi
adam.
Bu andan sonra adamda tek kelime duyulmadı. Seccade de bir süre
sessiz kaldı. Adam uykuya devam etti.
Ama heyhat! Adam ömründeki en uzun uykuyu dalmıştı bile. Seccadenin
son sözlerini duyamadı. O an seccade adamın öldüğünü anlayınca
kısık bir sesle şunları söylüyordu.
-Ey tövbesini yarına erteleyen, bilir misin yarına çıkabileceğini
!!!
Ölüm pusuda hep, biz dünya için günah işlerken. Süresi de kısıtlı.
Gün gelip çatar, farkında olmadan.
ALINTI